Mustafa Özyurt

Allah Korkusu

Mustafa Özyurt

Cenâb-ı Hak, murâd-ı ilâhîsinin muktezâsı olarak insanları zâhirî istîdâdları gibi, mânevî istîdâdları itibâriyle de muhtelif seviyelerde yaratmıştır. Kullarından tâkat fazlasını istemediği gibi verdiği istîdâd nisbetinde de onları mes’ûl kılmıştır.
Rahmeti gazabından çok olan Allâh Teâlâ’nın nihâyetsiz merhameti, bütün mahlûkâta şâmildir. Bu sebeple Cenâb-ı Hak, bütün insanlığın mükellef bulunduğu dînî teklîfleri takdir ve tâyin ederken asgarî seviyeyi esas almıştır. Yâni, en âciz ferdin dahî tâkat getirebileceği bir seviye ile tahdîd buyurmuştur. Konuyla alakalı olarak Hadimi, şöyle devam ediyor:
Rasülullah s.a.v. buyurdu ki: Allah (c.c.) den en çok korkanınız benim. Takvada en şiddetli olanınız ve taâtta ona en çok bulunanınız benim. Ve lakin ben, orucumu tutarım. İftarımı yaparım. Gece kalkar namazımı kılarım. Uyurum teheccüd için kalkar kılarım. Kadınlarla evlenirim” buyurmuşlar.
Taât nimete şükürdür. Taât da şükür en büyük nimettir. Bundan dolayı, Fahri kâinatımız s.a.v. ”Ben Allah’a şükreden kul olmayayımmı? buyurmuştur.
Denildi ki: Rasülullah Efendimiz, ehli cennet olduklarını haber verdi. Aşere-i mübeşşere gibi. Onların cehennemden ve sû’i akıbetten emin olduklarını haber verdiler. O halde onlar için, nasıl oluyor da korkuya kapılıyorlar. Mesela, Rasülullah s.a.v.”Allahtan en çok korkanınızım”, diğer bir hadisi şeriflerinde de: Allah Tealayı içiniz de en iyi bilen ve içinizde en çok korkanınızım” buyurmuştur.
Davud a.s. a Vahy’olundu ve dendi ki, Ya Davud, benden kork”.
Sıddıkı Ekber r.a. da: Bir defasında; Keşke ben şu ot, saman çöpü olsaydım”. Ebu Ubeyd ibni Cerrah r.a. da “Keşke ben sevimli bir koç olsaydım da, ehlim beni kesip etimi yeseydi” demiştir.
HZ. Aişe validemiz de: Keşke ben şu ağaçtan yapraklardan bir yaprak olsaydım” demiştir. Bu söze sahip olanlandan biri Ammar ibni Yasir’dir. Ve Küfe de, Minbere çıkarak, ben şehadet ederim ki, Ayşe r.a. Dünya ve Ahirette Rasülullahın hanımıdır, demiştir. Yani bunların hepsi korku haberleridir. O halde nasıl olur, onun açıklaması bir vecihdir?
Biz deriz ki: Korku iki kısımdır. 1. Akıbet korkusu. (kişinin sonu) 2. Hakkı Tazım ve İclal büyüklendirme korkusu. Enbiya ve Aşere-i Mübeşşere birinci korkudan emindirler. Amma iclal, Heybet ve tazım korkusu irfan üzere mebnidir. Kim irfan sahibi ise onun korkusu ekmel ve aladır. Bundan dolayı Rasülullah s.a.v. ”Ben en çok korkanınızım”, buyurmuştur. Ve her şeyden daha haşyet (korku) sahibi oldukları ortaya çıktığının ifadesidir.
Korkunun hakikatı kalbe elem verir (acı). O kalbin yanması, istikbalde vuku bulacak zorluklar sebebiyledir. Kast edilen zorluk üç kısımdır.
1. imanın küfre tebdiliyyeti (döndürülmesi) ki, bu akıbet korkusudur. 2. iman bakı kalmakla beraber cehenneme girme korkusuyla olur. Yani azap korkusu. 3. Rutbesinin en aşağı indirilmesi korkusu. Buda noksanlık korkusudur. Bu kısımlardan başka bir kısım daha vardır ki, her şeyin Alasıdır. O da İCLAL ve HEYBET korkusudur. Şu kısım Allahı hakkıyle bilmenin sıfatlarını bilmenin marifet meyvesidir.

İSLAMDA EVLENMENİN ÖNEMİ

Evlenmek, nikâh, itidalli bir haldir. Ve şefkatı artırır.
Fethul-Kadir de, İbni Mace’den bir hadisi şerif de: Buyuruluyor ki: Kim Allah Tealaya, temiz ve temizleyici olarak mülakı(kavuşmak) olmak isterse hür kadınlarla evlensin”. Bundan dolayı, Efendimizin zevceleri 11 e baliğ olmuştur.(Esas sebep, kadınlar vasıtası ile islamı yaymaktır. Zira Arablarda öyle bir adet vardı ki; hangi aileden kız alınırsa ona yakınlıkduyarlar ve onlara söz dinletmek daha kolay olurdu.)
Rasülullah Efendimizin 11 hanımı (Annelerimiz) Hz. Hadice. Hz. Ayşe. Hz. Hafsa. Hz.ümmü Habibe. Hz. Ümmü Seleme. Hz. Sevde. Hz. Zeynep binti Cahş. Hz. Zeyneb binti Huzeymetü’l-Aliye. Hz. Ümmü’l-Mesakin Cüveyriye. Bu birisi arap değildir. Beni İsrailden Nazıroğullarından Safiye binti Huvey Mariyei Kıptıye ve Sem’ûn kızı Rihane’dir. (Radıyallahü anhünne-ecmeîn). (b.s.165)

Yazarın Diğer Yazıları