
Akika Kurbanı
Mustafa Özyurt
İslam’ın güzelliğine bakılsın ki, huzurlu yaşamayı öğrenilsin. Bu güzellik ta çocukluğundan başlıyor insanın. Bakın rasulüllah bu güzelliği nasıl icra etmiş:
Hz. Hüseyin dünyaya geldiğinde, doğumun yedinci günü, Rasülü Ekrem kulağına ezan okudu ve ismini koydu. İki akika kurbanı kestirdi. Saçının ağırlığınca sadaka verdirdi. Aynı gün sünnet yaptırdı. Evet, Akika da sadaka vermekle yardımlaşma, kurbanını kesip etini eş, dost, hısım ve akraba arasında yemekle de dayanışma var. Sorarım size bundan daha güzel ne olabilir?
CENAZESİ TABUTA İLK KONULAN KADIN
Bu arada kısa kısa bilgiler vermeyi de münasip gördüğümden sizlerle paylaşacağım, çünkü öğrenme hevesinde olanlar, yeri geldikçe bilip yaşamak veya dikkat edilmesi icap ediyorsa kaçınmak isterler, mesela:
Cenazesi tabuta ilk konulan kadın, Rasülüllah s.a.v. efendimizin hanımlarından hz. Zeyneb validemizdir.
TEYEMMÜMÜN MEŞRU KILINMASI
Müreysi gazasından dönerken, Hz. Aişenin gerdanlığının kaybolması, askerin konak yerinde beklemesine sebep olmuştu. Bu sırada sabah namazının vakti gelmişti. Ancak abdest alacak su bulunamadığı için müminler sıkıntıya düşmüştü. Hz. Ebu Bekr;
“ Bütün bunlara sen sebep oldun diyerek kızına yumrukla vurmuştu.
Mücahitlerin bu telaşı sırasında, Maide suresinin altıncı ayeti nazil oldu. Ve Teyemmüm emri bildirildi. Buna göre su bulunamadığı hallerde, temiz toprak ile teyemmüm edilmesine ruhsat çıkıyordu. Ve Mücahitlerde teyemmüm yaparak namazlarını kıldılar.
PEYGAMBERİMİZİN İSİM DEĞİŞTİRMESİ
Hz. Cüveyriyenin daha önce “Berre “ olan ismini, yeni ismi ile değiştirdi. Hz. Zeyneb binti Cahş’ın ismi de Berre idi onu da değiştirmişti. Berre, aslında temizlik, paklık manasında idi. Rasülüllah Efendimiz s.a.v.” Rasülüllah Berre’nin yanından çıktı- Berre Peygamberimizin yanından çıktı.” Şeklinde söylenmesinden hoşnut olmamıştı.
CUMARTESİ GÜNÜ
Yahudilerin mukaddes günüdür. Cumartesi yasağına uymadıkları için Maymuna döndürüldükleri ve hınzıra döndürüldükleri beyan edilmektedir.
İLK DOKTOR MÜMİNE HANIM
Medine’li Sad İbni Muaz, bir harpte yaralanmıştı. Hz. Sad Mescid de kurulan bir çadırda, ilk mü’mine Hanım Doktur Rufeyde hanım tarafından tedavi olunuyordu. Peygamberimiz, kendisini devamlı gözetebilmek için kavminin mahallesine göndermemişti. İnsana değer ver ki devlet yaşasın” sözünü Osmanlı boşuna söylememiş demek ki!
MÜSLÜMANIN ALDANMAMASI HAKKINDA
Peygamberimiz s.a.v. Beni Kureyza Yahudilerinin ahidlerinde durmamaları üzerine “ Mümin kendini bir yılan deliğinden iki defa ısırtmaz “ buyurmuştur. ( Bu Yahudiler, Hz. Sad’ın hâkimliğinde, erkeklerinin idamına karar verilmiştir.
Bu hüküm yani vatana ihanetin cezası, zamanımızda da bu şekilde verilmektedir.
HAZRETİ SAD (R:A.)
Harbde almış olduğu yarasından kurtuluş olmayacağını anlamıştı. Bunun için:
-Ey Rabbim, eğer Kureyş ile tekrar muharebe olacaksa bu harpte bulununcaya ve Kuruyza Yahudilerinin ihanet cezalarını görünceye kadar, ömrüme mühlet ver diye dua etmişti. Bu duanın kabulüyle birlikte, kanının akması durdu. Beni Kureyza hakkındaki hüküm icra edilinceye kadarda bir damla kan akmadı. Samimi bir talep ve temenni asla neticesiz değildir vesselam. (Devam edecek)