
Abdülkerim Satuk Buğra Han
Mustafa Özyurt
İslam nimetine kavuşup, ona hizmet etmek nekadar güzel. Bu güzelliğin idrakinde olan bu zat, 12 yaşında iken İslam nimetine kavuşup Abdülkerim ismini aldı. 25 yaşında iken İslam nimetine kavuştuğunu herkese ilan etti. 26 yaşında piken, putperest olan amcasını öldürüp Karahanlı tahtını ele geçirdi. İlk, Müslüman-Türk hükümdarı oldu. Güzel idaresi, kavminden binlerce kimsenin müslüman olmasına sebep oldu.
Tarihçiler, müslüman olması hakkında çeşitli bilgiler vermektedir. Bunlardan Müneccimbaşı, “Cami-ud-düvel”adlı eserinde şöyle demektedir: “ Karahanlılardan ilk Müslüman olan, Satuk Buğra Han’dır. Onun Müslüman olmasının sebebi şöyledir: O rüyasında bir zat gördü bu zat ona “ Müsmüman ol, dünya da ve ahiret de selamete erersin” dedi. Sabahleyin uyanınca, İslamiyeti kabul edip Müslüman oldu. Satuk Buğra Han, vefat edince, yerine oğlu Mûsa geçti.
İbn-ül-esir de, El-Kamil fit-Tarih adlı eserinde; “Satuk Buğra Han, rüyasında yanına, gökten bir adamın inip geldiğini gördü. Ona Türkçe; “ Müslüman ol, dünyada ve ahirette selamet bul” dedi. Bunun üzerine rüyasında Müslüman olan Satuk Buğra Han, uyanınca da müslüman oldu” diyerek ondan bahsetmektedir.
Bu zat, islamiyeti ehl-i sünnet âlimlerin bildirdiği gibi yaydı. Bu onun en büyük meziyeti ve hizmeti oldu. Onun vesilesiyle Türkler islamiyeti saf bir şekilde; Peygamber Efendimizin bildirdiği, Eshabı kiramın ve Tabiin-in aynen naklettiği Ehlisünnet itikadına uygun olarak ulaştı.
Sapıklık zamanlarında uydurdukları tanrı ismini kullanmaz oldular. Asurîler, Türkleri güneşe, yıldızlara tapınmaya alıştırmıştı. Tan yeri ağarınca güneşe tapınırlardı. Bu sebebten, güneşin ismi, tanyeri ve nihayet Tanrı oldu. Kur’an’ı Kerim’de bildirilen; “Benim ismim Allah’tır. Beni Allah diye çağırınız. Allah diye ibadet ediniz. Allah diye yalvarınız” mealindeki müteaddit ayeti kerimelere uydular. Bu bakımdan Allahü Teâlaya, kendi istediği ismi söyleyip de inanmayanların, o’nun en en sevmediği mabud’larına koydukları tanrı ismi ile onu çağırmanın yanlış ve uygunsuz olduğunun şuuruna vardılar.
Abdülkerim Satuk Buğra Han’ın Müslüman olmakla şereflenmesi ve ülkesinde İslamiyet’i yayması, Türk tarihinin en büyük ve en güzel hadiselerden biridir.
Sevgili peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav)’ın bildirdiği İslamiyet’i, Ehl-i Sünnet itikadını; Karahanlı Türkleri, Türkistan’da; Gazneli Türkleri, Hindistan’da; Oğuz, Selçuklu Türkleri, Anadolu’da ve tarihin en muhteşem Müslüman Türk devleti olan Osmanlılar da üç kıta da yaydılar. Böylece Müslüman Türkler, İslamiyet’e bin yıldan fazla hizmet ettiler.(T.g.t. Sult.s.29)
AHMET BİN HÜLAGU HAN
O sultanlarımızı, güzel huyları, gayret ve himmetleri ülkelerine parlak dönemler yaşatmıştır. Buhlardan birisi de Ahmet Handır. Ahmed Han, İlhanlı Türk devleti hükümdarlarındandır. Samimi, yumuşak huylu, merhamet sahibi bir zat idi. İlhanlı ülkesi, onun tahta geçmesiyle parlak bir dönem yaşadı. O, bütün gayret ve himmetini Müslümanların işlerini düzene koymaya ve onların huzur ve güven içinde yaşamalarına sarf etti. Çevredeki İslam ülkeleriyle sulh içinde yaşamaya çalıştı. İlim ve âlimlere saygısı sonsuz olan Ahmet Han, âlimlerle sohbette bulunur ve onlarda istifade ederdi. Bilhassa tasavvufa da meyli olan Ahmed Han, zamanın büyük mütesavvıfı Şeyh Abdurrahman’ın sohbetlerine katılıp istifade etmiştir.(T.g.t. sult.s.39) Müsameret-ül-Ahbar ve müsayetül-Ahyar, sh.136 (Devam edecek)