
157-SOMUNCU BABA K.S.
Mustafa Özyurt
Anadolunun manevi mihmandarı Somuncu Baba, namıyla tanınan Şeyh hamidi Veli, zahiri ve batıni ilimlerde yetişmiş tasavvufun yüksek mertebelerine erişmiş bir Allah dostudur.
“ Sen bulmayı değil aramayı seviyorsun. Bu yüzden hep yalnızsın. Ey uçsuz hayallerin umutsuz yolcusu! Gideceği yolu belli olmayana her yol doğru gelir.”der aşkın kalemi.
Samimi olarak yola çıkanları Allaha ulaştıracak pek çok yol vardır. Sahip olduğu ilim ve hikmetle kendini hakka adamış, benliğini hak yolunda yok etmiştir. Sevgi ve tevazu tohumları ekerek gönülleri fethetmiştir. Ancak gönülleri fethetmekle kalmamış aynı zamanda İstanbulun fethini gerçekleştiren akıl ve kadronun da yetişmesini sağlamıştır. Hacı bayramı veliden Fatih Sultan Mehmede uzanan pak silsilenin yolunu açmıştır. Onun bıraktığı ilim ve hikmet mirası, yeni nesillerinde aşk ve muhabbetle yetişmesinde önemli bir adım olmuştur.
Horasan’dan yola çıkan Şemseddin Musa ve hanımı Aden Banu, Mana’da Davud-u Kayseri’nin “ Hamideddin’i al ve gel” demesiyle Kayseriye gelir. Lakin kafasına takılan! Hamideddin diye birisi yok, bununla kimi kasdetti? düşünür..
Kar danelerinin efildediği gecelerden birinde Şemseddin ve Aden hanımın sıcak yuvalarında büyük bir sevinç yaşandı. Bir çocukları olmuştu. Şemseddin çocuğu kucağına aldığında aklına rüyası geldi ve adını Hamideddin koyuverdi. Akçakaryede Hamideddin, zamanın geçişi kadar hızlı büyüyordu.
Hamideddin, bir ara göklere bakdı. Kırlara, böceklere, kelebeklere, dağlara, taşlara bakarak derin düşüncelre daldı. “Allah hiçbir şeyi boşuna yaratmamıştır dedi.”…. Kayseride eğitimini tamamlamış, büyük medresenin hocalarından faydalanmak için Aksaraya gelir.