
154-SAHİBİ ATA R.A.
Mustafa Özyurt
Şimdilerde Konya'nın en önemli tarihî eserlerinden biri, Sahip Ata Vakıf Müzesi'nin hikayesi yüzyıllar süren ihmalkarlığın, terkedilmişliğin, bir tarihin yok olma derecesine gelmesinin ardından tekrar eski ihtişamına dönüşmüştür.
Müzede nadide tarihî eserler sergileniyor. Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü civar il ve ilçelerde bulunan, atıl olarak bekleyen hat levhalarına, kilimlere, şamdanlara ve çinilere ulaşarak müzeye taşıdı. Milletimizin mirasına sahip çıkıldığını görmenin verdiği sevincini sizlerle paylaşıyorum.
Cami, güneydoğusunda kalan medrese, hankâh, türbe ve hamamla ile külliye vasfını almıştır. Ancak bu yapılar uzun süredir bakımsızdı, yer yer yıkıktı. Yakın zamana dek bu külliyenin ne hazin bir durumda olduğunu izleyen insanların gözlerindan yaşlar gelmemesi imkansızdı. Çocukluğumda bu nadide eserin yanından geçerken dökük saçık, bahçesinin mezbelelikgibi olduğuna şahidim.
Uzun ve zahmetli bir sürecin ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün onarım ve restarasyon çalışmalarıyla Sahip Ata Külliyesi eski ihtişamına kavuşturuldu. Nerdeyse 750 yıllık çiniler adeta bir dantel işler gibi tek tek yerlerine yerleştirildi. Şimdi ziyaret edenleri pırıl pırıl, muazzam bir müze bekliyor. Konya en önemli eserlerinden birini tekrar hayata döndürmekle kalmayıp, bir müze olarak insanlarımızın hizmetine sunan Vakıflar'a teşekkür ederiz.
Külliyenin önemli bir parçası olan Sahip Ata Hankâhı'nın yumuşak taştan işlemeli giriş kapısı üzerindeki kitabeye göre 668 yılında Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapıldığını gören insan yeniden o sultana ve banisi Sahib Ata'ya hayır duası etmekten kendini alamaz. Bu bina uzun yıllar tasavvuf ehline mesken olmuştur. Hankâhın diğer bir ismi de Darus Süleha yani (Salihler Evi)'dir.
Kubbe ile örtülü bir sahnı ve çinilerle süslenmiş birçok oda, sofa ve antresi bulunan hankâh Sahib Ata ve oğullarının türbesine bitişik durumdadır.Hankâha bitişik konumdaki türbenin içerisinde Sahib Ata, oğulları, kızı ve torunlarının kabirleri bulunmaktadır. Duvarlarını süsleyen nadide çinileriyle adeta bir çini müzesi gibi gözleri ve gönülleri aydınlatan türbenin kitabesinde ayetler, hadisler ve türbenin yenilenişini tarihlendiren bir metin bulunmaktadır.
Ayrıca hankâh kapısının karşısında bir de hamam bulunur. Selçuklu hamamları arasında özel bir yere sahip olan bu muazzam eser "Şifa Sultan Hamamı" adıyla hizmet vermeye devam etmektedir.(devam edecek)