Mustafa Özyurt

134- SEYYİD AHMED EL-RUFAİ HAZRETLERİ 

Mustafa Özyurt

      Nesebi; Câfer-i Sâdık bin Muhammed Bâkır bin… Hüseyin bin Ali bin Ebî Tâlib’dir (r.anh). Peygamber efendimizin soyundan olup seyyiddir. Anne tarafından da nesebi hazreti Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî’ye dayanır. Bu yüzden kendisine Ebü’l-Alemeyn, iki sancak sâhibi künyesi verilmiştir. Ebü’l-Abbâs da denir. Benî Rıfâe kabîlesine mensûb olduğu için Rıfâî nisbeti ile meşhur oldu.
    Ahmed Rıfâî hazretleri doğmadan önce dayısı büyük âlim Mensûr Betâihî bir gün rüyâsında Peygamber efendimizi gördü. Ona; “Ey Mensûr! Kız kardeşin, kırk gün sonra Ahmed isminde bir çocuk dünyâya getirecek. Bu çocuğu, Aliyyül Kârî Vâsıtî’nin terbiyesine teslim et. Bu zât, Allah indinde azîzdir. Sakın ihmâl etme.” buyurdu. Bu rüyâdan tam kırk gün sonra Ahmed dünyâya geldi. 1118 (H.512) 
             Ahmed Rıfâî yedi yaşında iken babası vefât etmişti. Kur’ân-ı kerîm hocası Abdülmelik Harnutî’dir. Ahmed Rıfâî henüz yedi yaşında iken Hocası ona; “Yâ Ahmed! Sana diyeceğim şu şeyleri hâfızanda tut, ezberle ve hiç unutma!” deyince “Peki efendim.” dedi.     buyurdu ki: “Başkalarına iltifat edip gezen, hedefine varamaz ve hakîkate kavuşamaz. Şüpheden kurtulamayanın, dünyevî düşünenin, nefsî arzularının peşinde olanın; felâha, hidâyete kavuşması düşünülemez. Bir kimse, kendi kusûrunu, noksanını bilmiyorsa, bütün zamânı da noksan geçer.” Bu kıymetli sözleri hâfızasına nakş etti. Bir yıl bu sözlere göre amel etti. Bir yıl sonunda hocasından yine nasîhat istediğinde buyurdu ki: “Hakîkî âlimleri, evliyâyı tanıyamamak çok kötüdür. Tabîbin hasta olması ne fenâ, akıllı kimsenin câhil kalması ne kötüdür.” 
 

Yazarın Diğer Yazıları