
133- AHMED CEVDET PAŞA
Mustafa Özyurt
Ey halk! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınır. Yaşayan ölür, ölen fena bulur, olacak olur. Yağmur yağar. Otlar biter. Çocuklar doğar, analarının babalarının yerini tutar. Sonra hepsi mahvolup giderler. Vakaların ardıarkası kesilmez.
Böyle olunca da büyük huhukçu, ilim adamı ve devlet adamı, tarihin ender yetiştirdiği tarihi şahsiyet Ahmed Cevdet Paşa’yı tanıyalım:
Lofçalı Ahmed Cevdet Paşa Osmanlı, Tuna eyaletinde 27 Mart 1822, h. 12378- Lofça - 26 Mayıs 1895, İstanbul), Osmanlı Devleti'nde on dokuzuncu asırda yetişen Türk devlet ve bilim adamı, tarihçi, hukukçu ve şairdir.
Mecelle'yi kaleme alarak İslam hukukunu sağlam bir dille kitaplaştıran kişidir. Şekilde batı prensiplerini uygularken özünde şer-i prensiplere bağlı kalmayı uygun gören bir hukuk anlayışı vardı.
Beş defa adliye, üç defa eğitim, iki defa vakıflar, bir defa içişleri ve bir defa da ticaret ve ziraat bakanlığı yapmış bir devlet adamıdır. Devrinde hazırlanan kanunların ve kurulan kurumların büyük kısmı onun elinden çıkmıştı.
Tarih-i Cevdet adıyla bilinen ve Osmanlı tarihini anlatan on iki ciltlik ünlü eserin yazarıdır. Ayrıca 1855-1865 yıllarında devletin resmi tarihçisi olarak hizmet vermiş bir tarih yazarıdır. Bu sayede dönemin siyasi olaylarını yazdığı Tezakir-i Cevdet adlı eseri ortaya çıkardı.
Türk dilinin Türkçe yazılmış ilk dil bilgisi kitabı kabul edilen Kavâ'id-i Osmâniyye'nin ve daha başka dil bilgisi kitaplarının yazarıdır. En ünlü eserlerinden olan Kısas-ı Enbiya'da bütün peygamberleri ve İslam tarihini sade bir dille okuyuculara aktarmış bir yazardır. İlk Türk kadın romancı kabul edilen yazar Fatma Aliye Hanım’ın babasıdır.
Matamatik, astronomi, tarih, tabii ilimler, felsefe cebir ve coğrafya gibi ilimlerle uğraştı ve yüksek bir kültür sahibi oldu. Fars dilini çokgüzel öğrendi. Türk kadın romancı olarak tanınan Fatıma Aliye Hanım’ın babasıdır.
İlmiyeden ayrılıp sarığını atmasını şöyle anlatır:” Başımı devlet yolunda feda ettim. Şimdi sarığı feda etmem diyebilirmiyim? Diyerek sarığı çıkarıp fes ile kaldım.”(maruzat”)
1857 de İşkodra’ya fevkal-ade bir memur gönderilip ateşi bastırmak için münasibi araştırıldıkta Ali paşanı mahrem-i esrarı ve tercüman-ı efkarı olanMeclis-i Vala Reisi kamil paşa:
-Cevdet Efendi münasiptir, dedi.
-Devletin böyle mühim bir işini kabulde tereddüt eylemek caiz olmaz. Fakatşimdiye kadar yalnız başıma böyle bir işte bulunmadım. Şayet bir kusur edersemmazur olurum, dediğim de Kamil Paşa:
-Sen bu memuriyeti kabul ettiğin gibi biz işin yarısını bitmiş addederiz, dedi.”
Anlaşılıyor ki, Ahmed Cevdet Paşa, müşkilatları halletmede, Devleti Ali Osman’a hizmette çok mahir ve vatanperver bir devlet büyüğümüzdür. Biz bu kadar yazalımda, sizler hakkında yazılan eserleri, hayatını okuyup ve okutup gelecek nesillere mesaj olacak önemli bir vazife yapmış olalım. (devam edecek)