Mustafa Özyurt

125- II. ABDULHAMİD HAN CENNETMEKÂN

Mustafa Özyurt

Abdülhamit,1899 yılında Japon İmparatoru Meiji'ye hediye edilmek üzere Alamet isminde bir robot göndermiştir. Bu robot tarihte bilinen ilk robot olma özeliğini taşımıştır. Fakat Alamet isimli bu robot Ertuğrul Firkateyni ile birlikte yapılan kazada yok olmuştur.
     25 Mart 1906 tarihli fermanıyla Okmeydanı'ndaki Darülaceze'yi kurdurmuştur. 
    II. Abdülhamid 20. yüzyılın başlarında İstanbul'da Haliç'e, dahası Boğaziçi'ne birer köprü yaptırmayı düşündü, bunun için projeler hazırlattı. Fernidan Arnoden adlı Fransız mimarın 1900 tarihinde bir, Boğaziçi Demiryolu Kumpanyası'nın iki Boğaz köprüsü projesi, gerçekleştirilememiş olsa da, en azından belgeleri, çizimleri, resimleri bulunmaktadır.
Çocuğunu Satılığa Çıkaran Kadın:
      Çok zor şartlar altında devleti 33 yıl dâhice idare eden Abdulhamid Hanın Osmanlı tahtından indirilmesinden sonra Osmanlı Devleti’nin başına Balkan gailesi açılıp, Sırp Yunan Bulgar ve Karadağlı çapulcuların İstanbul önlerine kadar gelmeleri üzerine, binlerce kilometre ötedeki Müslüman Hintli kardeşlerimizin, İslam’ın son hür kalesi olan Hilafet merkezi Osmanlı’ya yardım elini uzatmak için çırpındıklarını…
Genç kızların çeyizlerini, ihtiyarların cenaze masrafları için bir köşeye ayırdıkları paralara kadar neleri varsa ortaya döktüklerini, , , Bu yardım toplama kampanyası sırasında Peşaver’de çok fakir bir kadının, verecek bir şeyi olmaması üzerine kucağındaki mini mini yavrusunu halka gösterip onu satılığa çıkartıp, karşılığında alacağı parayı Osmanlı’ya yardım için vereceğini ilan ettiğini…
    Japon İmparatorunun Sultan Abdulhamid’den: İslam dininin bilhassa tefekkür, gaye, felsefe ve manevi terkibi üzerinde şahsen kendisine izahat vermek için Japonca bilen yoksa tercihen İngilizce Fransızca ve Almancası kifayetli Osmanlı alimleri, istemesi üzerine. Ulu Hakanın çaresizlik içinde, karşı tarafa menfi müsbet arası, zaman kazandıran dolaylı bir cevap verdiğini…
     Abdülhamid Han’ın kalbinde yara olan bu hadise hakkın da, daha sonraları(sürgün yıllarında) Ali Fethi Bey’e:“Eğer ben, Japon İmparatorunun istediği kıymette din ve maneviyat şahsiyetleri bulabilseydim evvela kendi memleketimi kurtarırdım ” dediğini…
 

Yazarın Diğer Yazıları