
124- II. ABDULHAMİD HAN CENNETMEKÂN
Mustafa Özyurt
Necip Fazıl Kısakürek derki,Ulu Hakan II.Abdülhamid Han Hakkında birçok kötü söz söylenmesine rağmen yıllar sonra gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı...
Ulu Hakan diyor ki " Etrafımdakilerin beni anlamadıklarını görünce kendi içime kapanmaya başladım. Ağabeyimden sonra tahta çıktığımda etrafımı, dolapçı ve beni esir etmeye çalışan kişilerle çevrildiğimi gördüm. Hayatımı ve tahtı muhafaza etmek için hileye karşı hile koymam gerekti."
Kendisi hakkında birçok iftiralarda bulunulmuştur. Elbette bu iftiraların bir kısmı belli kısım tarafından kasıtlı propaganda yapılmasının yanında birde tarihi cehaletin getirdiği bilinçsizlikte çabası olmuştur. Abdülhamit han için " Edebiyat ve Edebiyatçı düşmanı idi" iddiası bilinen yalanlardan biridir. Bakınız buna ilişkin kendi hatırasında buna nasıl cevap veriyor.
"Beni edebiyata düşman gösterdiler… Hayır! Ben edebiyatın değil edepsizliğin, edebiyatçıların değil, edepsizlerin düşmanı oldum. Edebiyata düşman olsaydım Kemal Bey e (Namık Kemal) kendi kesemden ölünceye kadar aylık vermez ve oğlunu saray hizmetine almazdım. Bunun yanında Abdülhak Hamit Beyi dolgun aylıkla yaşatmanın yanında ara sıra biriken borçlarını ödemezdim. Ben edebiyat ve edebiyatçıya düşman olsaydım hayatım ve tacımla uğraşan Murat Bey in (Mizancı Murat) her münasebetsizliğine katlanmaz istifasını kabul ederdim, hâlbuki ben vazifesinde kalmasını sağladım. Hayır, tekrar ederim ki ben, edebiyatçıların gerçek ve şefkatli dostu idim. "
Özet halinde aktardığımız bu cevap sanırım birçok sorunun cevabını aynı anda vermiş oluyor. İttihatçılar tarafından Abdülhamid dönemine "İstibdat Dönemi" (devr-i istibdâd) adı verilir. II. Abdülhamid Meclis'i kapatarak yönetimi kendi eline aldıktan sonra Osmanlı tarihinde ilk defa geniş kapsamlı bir polis ve istihbarat örgütü kurdu. 1880 yılında Yıldız İstihbarat Teşkilatını kurdu. Çok sayıda hafiyeden oluşan bu örgütün amacı Abdülhamid'in siyasi rakipleri hakkında bilgi toplamak ve Abdülhamid'e karşı hazırlanan darbe veya ayaklanma girişimlerini önlemekti. Hafiyeler sadece kendi başlarına bilgi toplamakla kalmıyor, halk arasında çok sayıda kişiye maaş bağlayarak geniş bir istihbarat ağı oluşturuyorlardı. Jurnalci adı verilen bu kişiler Abdülhamid yönetimine karşı olabilecek faaliyetleri bildiriyorlar, böylece vatana ve millete zararlı olabilecek her türlü hareketin önü önceden kesilmiş oluyordu. Abdülhamid'in dönemi bazı uzmanlarca Osmanlı Devleti'nin ömrünü 30-40 yıl daha uzatmış olduğu ileri sürülmüştür.