
122-II. ABDULHAMİD HAN CENNETMEKÂN
Mustafa Özyurt
Tarih ilmi, insanın fikri terbiyesine, medeni faziletine hizmet eden hakiki bir vasıtadır. Bugünü anlama, gelecek için hazırlanmak iyi bir tarih bilgisine bağlıdır. Bizlere yakışan, sahip olduğumuz değerlerin şuurunda olmamızdır.
Her nesil, yetişmekte olan nesil ile geçmiş arasında bir köprüdür. Aradaki mesafe iyi değerlendirilmediği takdirde, tarihi olan gerçeklerle, çağdaş olanlar arasında köprü kurulamaz ve insanlık büyük bir boşlukta savrulmaya mahküm olur. O boşluğa savrulmamak için buyrun tarihi şahsiyetlerimizden Sultan II.Abdülhamid Hanı anlayalım.
Sultan II.Abdülhamid: 34. Osmanlı padişahı ve İslam halifelerinin doksan dokuzuncusudur.
Babası: Abdülmecid Han - Annesi: Tir-i Müjgan Sultan. Henüz 10 yaşındayken annesi Tirimüjgan Sultan ölünce, bakımını Abdülmecid'in diğer çocuksuz eşi Piristû Kadın Efendi üstlendi. Piristû Kadın Efendi Abdülhamid'i kendi çocuğu gibi büyüttü. Abdülaziz 1867 yılında çıktığı Avrupa gezisine Abdülhamid'i de beraberinde götürdü.
Üç Kıtanın Son Hükümdarı, dünya lideri bir dehayı yetiştirmiş bir medeniyetin müntesibleri olarak herkesin zihninde ve gönlünde önemli bir değeri olan Sultan Abdülhamid Han'ı minnet, özlem, dua ve şükranla yad ederiz. II. Abdülhamid Han, Entelektüel, hayırsever ve hepsinden daha önemlisi bir büyük medeniyet duruşu adına hakikatin temsilcisi ve milletinin büyük ve uzun vadeli çıkarları uğruna kendi ikbalini gözünü kırpmadan feda edebileceklerin "gerçek liderler" olduğunun ete kemiğe bürünmüş haliydi. Tanzimat sonrasındaki Batı'ya kontrolsüz, körü körüne yönelişin karşısında inatla duran, kök ve cevherin müdafaasını son bir gayretle yapan muazzam bir devlet adamıydı. Ruhu şad olsun.
II. Abdülhamit Han'ın güzel ahlakı, dine olan bağlılığı, edep ve hayâsının derecesi, akıl ilim ve adaletinin çokluğu, milleti için gece-gündüz çalışması, düşmanlarına bile iyilik yapması, Onun tahttan indirilmesinin üzerinden 10 yıl geçmeden imparatorluğun dörtte üçünün elden çıkması, memleketi 33 yıl nasıl idare ettiğine en açık delildir. Yine Abdülhamid Han'ın tahttan indirilmesiyle beraber kan gölü haline çevrilen Ortadoğu'da hala huzurun tesis edilememiş olması, Arap âleminin siyonizmin oyuncağı haline gelmesi birlik ve beraberliklerinin dağılması sadece kendi coğrafyalarına değil tüm dünyaya çok ağır bedeller ödetmiştir. Mekânın Cennet Olsun, Ey Yüce Sultan…