Mustafa Özyurt

1 Tarihten Sohbetler

Mustafa Özyurt

            Tarih şuuru, bir devletin idaresi altındaki milletleri bir arada tutan, birleştiren ve kaynaştıran en önemli hususlardan biridir. Günümüzde dünya siyasetine yön veren devletlerin, bu şuuru geliştirmek uğruna neler yaptıkları, ne fedakârlıklara katlandıkları herkesin malumudur.

      Diğer taraftan dünya Tarihi içerisinde Türk milletinin oynadığı rol, Dünya medeniyetine yaptığı katkılar insanlık âlemine bin yıl boyunca yaşattığı huzur ve refah devreleri aşikârdır. Nitekim Kaş garlı Mahmud’un “ Allah Teâlâ, Devlet güneşini Türklerin burcunda doğdurmuş, göklerdeki Yıldızlara benzeyen devletleri onun saltanatı etrafında döndürmüş, Türkleri yeryüzünün hâkimi yapmıştır” dediği gibi, Türk milleti ve beraberlik içerisinde olduğu ve onun getirdiği dik duruşu sergileyebildiği müddetçe her zaman dünya siyasetinde söz sahibi olmuştur. Olmaya da devam edecektir.

      Birlik ve beraberliğin kaybolduğu ayrılık ve nifak tohumlarının ortaya çıktığı zamanlarda ise kurmuş olduğu nice cihan devletinin yiğit ve kahraman milletinin zelil ve hakir durumlara düştüğü pek acı bir şekilde defalarca yaşanmıştır. Ders çıkarılmaz ise yaşanmaya da devam edecektir.

       Önünüzdeki, devam edip okuyacağınız Tarih sohbetleri yazımız bizleri geçmişe hapsetmeyecektir. Aksine, o yüce peygamberlerin, İslam büyüklerinin, âlimlerinin, Allah dostlarının ve nice Türk hükümdarlarının başarılı, yaşantıları problemlere getirdikleri çözümleri ve yapamadıkları hususlardaki davranışları bizlere nice tecrübeler göstererek geleceğe hazırlayacaktır. Onların hallerinden sayısız dersler çıkarmak mümkün olacaktır kanaatindeyim.   

        Tarih; bir milletin hayat damarlarından birisi, hatta birincisidir. Nasıl köksüz bir ağaç düşünülemez ise, tarihsiz de bir millet olunamaz. İnsan kalabalıklarını millet yapan; Dil-Din-Kültür-Bayrak ve Tarih birliğinin sentezidir.

       Bu toptaklarda eğer kendi kültürümüzü üretir, nesillerimizi bu kültür içerisinde yetiştirirsek, yarınlarımızıda teminat altına alırsak, şu küresel dünyada kendi benliğimizle var olmamız kolay olacaktır. Osmanlı devletinin doğduğu ve asırlara damgasını vuran İslam ve Türk büyüklerinin ve birçok tarihi şahsiyetlerin bize bıraktığı maddi ve manevi değerlerin yaşatılması yüzyıllarca yaşatılmış ve yaşatılmayada devam edecektir.

    Bir ağacın cüssesi ne kadar büyük ve iri olursa olsun, dalları ne kadar uzun ve yeşil olursa olsun, bu gövdenin kökü ile irtibatı bir balta vasıtasıyla kesildiği zaman o koca nesnenin kuruyarak ufacık kurtçuklara yem olup devrilmesi ve sonra da, kızgın bir fırında yanıp kül olması kaçınılmazdır. (devam edecek)

 

Yazarın Diğer Yazıları