
Yörük Türkmen festivali
Mükremin Kızılca
Antalya Gezi Notları 3
Mayıs 2022 Antalya’da bulunduğum sırada 6-7-8 Mayıs günleri Yörük Türkmen Festivaline rastladığımıza çok sevindim.
Merkez Aksu ilçesinde icra edilen festivali yedi mayıs cumartesi günü erkenden gidip akşama kadar izleme ve gözleme imkânımız oldu.
Böyle büyük ve kapsamlı bir festival Türkiye’de bir ilk olması bakımından da önem arz ediyordu.
Aksu ilçesinin At çayırı adlı büyük alanında yüzlerce çadır kurulmuştu. Hizmet çadırları beyaz, Yörük çadırları ise kıldı.
Normal istiap haddinden en az on kat geniş bir alana yayılan çadırları ziyaret günlerce sürebilirdi. Çünkü bütün çadırlar değerliydi. Yurt içinden birçok Yörük – Türkmen dernekleri, STK’ları buradaydı. Yurt dışından Türki devletler ve topluluklardan onlarca kuruluş yer almıştı.
Kıbrıs’tan, Balkanlardan ve Rumeli’den de Yörük Türkmen dayanışma dernekleri yerel kıyafetleriyle hünerlerini sergilemek üzere Aksu’daydılar.
Geniş bir gösteri alanında süvarilerimiz bütün atlı savaş tekniklerini bilfiil sergilediler. Yörük – Türkmen ekipleri tarihi ve milli oyunları bizzat uygulayıp büyük beğeni topladılar. Burada sayamayacağımız daha pek çok ilgili etkinlik vardı.
Çoğu belediye çadırlarını ziyaret ettik, çay, su ve benzeri ikramlarıyla rahatça oturup sohbet ettik.
Yörüklerle ve Türkmenlerle alakalı ürün satışları da çok renkliydi. Her türlü kilim, heybe, kabak, ağaç işleri, dokuma ürünleri, ekmek yapma elemanları ve daha nice milli ürünümüz hem teşhir ediliyor hem satılıyordu.
Çevre belediyeler stantlarını açmışlar yerel üretimlerini ve etnografik değerlerini sergiliyorlardı.
Mesela Karamana bağlı Sarıveliler Belediyesi çadırı en fazla ziyaretçi alan bir çadırdı. Sarıveliler çadırı çevresi adeta açık etnografya müzesini andırıyor, dolup dolup boşalıyordu. Burada yüz yıl önce evde, giyim – kuşamda, tarımda, tezgâhta ve sanayide kullanılan her şeyin bir numunesi yer almıştı.
Ermenek çadırını sorduğumuzda gösterilen çadır üç gün boyunca boş kaldı, kimseler yoktu. Taşeli yöresinden diğer belediyeleri de aradık ama çoğunu bulamadık.
Ailecek dolaşırken uzaklarda çadırlar dayalı döşeli duruyor ama kimse uğramıyordu zira mesafe iyi ayarlanamamıştı. Şahsen Balıkesir çadırına vardığımızda içinde özel kıyafetler olmasına, halılar ve el işi kilimlerle dayanıp döşenmesine nazaran ve iki saat istirahat etmemize rağmen kimse yoktu. Sonunda çadır görevlisi olduğunu öğrendiğimiz kişi gelince buyur ettik. O da gülerek, siz hoş geldiniz, dedi. Arkadaşla epey sohbet ettik, o da dağınıklıktan ve ayarsızlıktan söz etti, ama hepimiz bu ilk denemede normal karşılanabileceğini temenni edip, inşallah önümüzdeki yıllarda daha mükemmel olmaya aday olduğunda hemfikir olduk.
Uluslararası nitelikteki bu büyük festivalde onlarca yemek organizasyonu da yerel lezzetlerini imal edip satış yapıyordu. Bu arada Antalya Büyükşehir Belediyesi ve bazı hayır kuruluşları akşama kadar ücretsiz yemek dağıtıyorlardı. Öyle ki üç gün boyunca isteyen tek kuruş harcamadan festival alanında konaklayabilirdi.
Antalya Büyükşehir Belediyesinin sevilen başkanı Sayın Muhittin Böcek levhalarıyla burada da sık sık karşılaşmak mümkündü.
Katılımcılar çok kalabalık olmasına rağmen halk sanki bizden başka kimse yok sanabilirdi. Çünkü alan çok genişti, çadırlar arası mesafe uzaktı. Her şeye rağmen muhteşem ve mükemmel bir organizasyon olmaya aday bir festivaldeydik.
Sayın başkanın ilk defa tertip ettiği bu festivalin gelecek yıllarda daha mükemmel olması için orada katılımcılardan dinlediğim ve dile getirilen bazı hususları not edip gerekli mercilerine duyurmak istiyorum:
1- Yer seçimi harika olmasına rağmen bu alanı illa da doldurmaya çalışmak için bu kadar yayılmamalıydı.
2- Dünyadaki ve Türkiye’deki bütün yazarlar özellikle Yörük – Türkmen uzmanı yazarlar çağrılmalı ve geniş bir katılımla kültür çadırları da yer almalıydı.
3- Üç hilal şeklinde çok güzel bir yerleşim sağlanmalıydı. Hilalin birine Yörük Türkmen dernekleri, birine yurtdışı kuruluşları diğerine de hizmet çadırları yerleşmeliydi.
4- Yeme içme alanları bu hilallerin hemen karşısında yer almalıydı. Atlı gösteri alanları ve güreş ve benzeri etkinlikler de diğer karşısında yapılmalıydı.
5- Davetler katılımcılara üç ay önceden iletilmeli, katılımcılara göre çadır ve alanlar hazırlanmalıdır.
6- Bu tür büyük etkinliklerin bir basın toplantısıyla ilan edilmesi yeterli sayılmamalı ilgili özel ve tüzel kişiliklere birebir temasla da duyurulmalıdır.
7- 2022 yılı festivali üç gündü, inanın ki festival çadırlarını gezmek ve geniş programı izlemek için bir hafta ancak yeterdi. Bu bakımdan bu festival gelecek yıllarda bir hafta olabilir.
8- Eğer Antalya Büyükşehir Belediye başkanı Sayın Muhittin BÖCEK bu fakiri gelecek seneki Yörük Türkmen Festivali için davet ederse yüz yüze de bunları ve benzeri önerileri iletebileceğimi ifade ediyorum.
(Devamı: Selanik Gargara – Ermenek Gargara)