
Yolumuza Işık Tutan Ayetlerden
Mükremin Kızılca
Kur’an-ı Kerim tüm zamanların en büyük edebi şaheseridir.
Şımarmış antik Arap edebiyatçılarını durduran ve eserlerini askılardan indiren yüce kitabımızın ayetlerinin hepsi birer vecizedir.
Bu yol gösteren ayet-i kerimelerden zaman zaman bir deste yapıp paylaşmaya çalışıyorum. Bu gün de aşağıda meal olarak tırnak içinde verilen ayetleri kısa birer yorumla görüyorsunuz.
“Bütün yaptıkları ana kitapta yazılıdır. Küçük büyük her şey satır satır yazılmıştır.” (Kamer/52,53)
Kâinatta her varlık bir takvime göre yaratılmıştır ve bu takvimin işleyişi satır satır Allah’ın levh-i mahfuz adlı ana kitabında yazılmıştır.
“iyiliğin karşılığı iyilikten başka ne olabilir?”
(Rahman:60)
Bir atasözümüz vardır: İyiliğe karşı iyilik yapmak her kişinin işidir, kötülüğe karşı iyilik yapmak er kişinin işidir.
Fiskos yapmak, toplum içinde birbirlerinin kulağına eğilerek, bazılarından saklı bir şeyler konuşmağa deniyor ve hoş karşılanmadığı malumdur. Kur’an’ı kerim her konuda olduğu gibi bu konuda da tüm insanlara ders veriyor. Aşağıdaki ayetler yaşanmış olaylara binaen inen ve müminlere ikaz niteliğinde ayetlerdir:
7 - Göklerde ve yerde olanları, Allah'ın bildiğini görmüyor musunuz? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlak O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.
8 - Gizli konuşmaktan menedildikten sonra yine o menedildikleri şeyi yapmaya kalkışarak günah, düşmanlık ve Peygamber'e karşı gelmek hususunda gizlice konuşanları görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah'ın selamlamadığı bir tarzda selamlıyorlar. Kendi içlerinden de "bu söylediklerimiz yüzünden Allah'ın bize azap etmesi gerekmez miydi?" derler. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir, ne kötü dönüş yeridir orası!
“Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı düşmanlığı ve Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun.
Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler.
Ey iman edenler! Size: "Meclislerde yer açın." denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin. Size "Kalkın." denilince de kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.
Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, artık Allah bağışlayan ve merhamet edendir.
Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti. Şu halde namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. (Mücadele/7 ila 13)
“Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?” (Saff 2)
Bir insan, sözünü, nasihatini ve vaazlarını tutturabilmek için önce kendisi amel etmelidir, aksi halde karşıya hiç bir etkisi olmaz.
“Gerçekten biz hidayet rehberini (Kur’an’ı) işitince ona inandık. Kim rabbine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden, ne de haksızlığa uğramaktan korkar." (Cin 13)
Allaha inanan hiç bir şeyden korkmaz.
İman öyle bir kalkandır ki o kalkanı hiç bir korku delemez.