
Vakfiyede Mütevelli ve Nâzır
Mükremin Kızılca
Fatih’in Ayasofya Cami Vakfiyesi 10. Bölüm
Tevliyet ve Nezaret Şartnamesi
Eğer kendi neslinden kimsenin kalmadığı ortaya çıkarsa –Baki olan sadece hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’tır, Allah soyunu kıyamete kadar mütevelli olabilecek kişilerden boş bırakmasın! Âmin Ey Âlemlerin sahibi!- İstanbul merkezde bulunan saltanat sahibi padişahın bu vakfa bir mütevelli tayin etmesi gerekir.
Mütevelli, dindar, güvenilir, mazbut, herkesçe sevilen, vakıf işlerine ehil, denetim ve gözetimde maharetli olmalıdır.
Vâkıfın mütevelliler hakkındaki şartı:
1- Vakıf mallarının verimli hale gelmesine çalışacak, arazilerindeki mahsullerin artışı için çaba harcayacak ve helal dairesinde katılımlarda bulunacaktır.
2- Vakıf mallarını ve nakitlerini en kazançlı bir biçimde kullandıracak, öşrü vakfa ait olan arazilerden en yüksek verimin alınması için en güzel bir şekilde takipte bulunacaktır.
3- Öşürlerden elde edilen arazi mahsullerinin büyük kısmını koruma altına alacak, kalan kısmından ücretleri dağıtacak, gereken yerlere köprü inşa edecek, vakfın temel binalarının bakım ve onarımını sağlayacaktır.
4- Vakıf gelirlerinden bir kısmıyla çeşitli imaret ve sosyal yardımlaşma vakıflarına katılım sağlayacak, toplanan öşrün yarısını mütevelli hakkı olarak bütün mütevelliler silsile olarak kendi devirlerinde hazineye teslim edecektir. – Allah yılları ve ayları Vâkıfın neslinden gelen mütevellilerle süslesin, Allah kıyamete kadar tüm zamanları onlardan boş bırakmasın!-
5- Eğer mütevellilik makamında Vâkıfın neslinden birisi bulunmazsa mütevellilik vakıf nezaretçilerinin (Nâzır), bakanların hakkıdır.
6- Vakıf gelirlerinden gereken harcamalar çıktıktan sonra kalan ve mütevelli hakkı olan kısım vakfiyede vâkıfın belirlediği tertip ve nizam üzere gerekli yerlere ve vazifelere sarf edilir.
Vâkıfın mütevelliler ve Nâzırlar hakkındaki şartı: -Allah Vâkıfın celalini kuvvetlendirsin, gücünü ve gölgesini yaygınlaştırsın!-
7- Mütevelliler ve Nâzırlar kendi görevleri sırasında her konuda her şeyi sağlam ve metin temeller üzerine kuracaklar, vakıf gayrimenkullerini ücretini verebilecek emin ellere kiralayacaklardır. Kira akdi diyanet sahibi zatlar huzurunda yapılacak, şahitler huzurunda yazılıp sözleşme akdedilecektir.
8- Kira gelirleri kiracılardan tam zamanında ve eksiksiz hiçbir ihmal ve suiistimale yer vermeden tahsil edilecektir.
Vâkıfın mütevelliler ve Nâzırlar hakkındaki şartı: -Allah Vâkıfın ömrünü ve devletini, engin nimetlerini uzun eylesin!-
9- Vakıf Nazırları her sene Padişahın huzurunda kurulan yüce divanda hesap vereceklerdir. Eğer hesaplarda bir eğrilik görülmezse makamlarında tutulacaklar, bir hıyanet sezilirse azledilecekler ve hemen yeni bir Nâzır atayacaklardır.
10- Vâkıfın bir şartı da: her altı ayda bir defa, Ayasofya Camii Kebirinde vakfa ait bütün birim ve kurumlarda görevli müderrisler, imamlar, hatipler ve vakfiyede yazılmış bulunan diğer eşraf toplanacak ve şahitler huzurunda vakfiyeyi okuyarak şartlarının tam olarak yerine gelip gelmediğine bakacaklardır. Eğer bir şart eksik uygulanmışsa derhal tedarik edilerek uygulanacaktır.
11- Vâkıfın bir şartı da: hiçbir mütevelli, nâzır ve görevlilerin görevlerini harfiyen ifa ettikleri sürece vazifelerine son verilmemesidir. Eğer bir görevli bir yanlış yaparsa mütevelli ve nâzır görevden almadan önce nasihat ederek düzeltmelerine imlan vereceklerdir. Ancak hata yapmaya devam ederlerse vazifelerine son verilecektir.
12- Vâkıfın bir şartı da: mütevelli ve nâzır her hak sahibine hak ettiği hakkını zamanında ve tam olarak eksiksiz vereceklerdir. Eğer her hangi bir vazife sahibi vazifesinde bir noksanlık yaparsa ücretleri de orantılı olarak eksiltilecektir.
Bütün şartlarıyla ortaya konan, bütün zabıtlarıyla yazılmış bulunan ve bütün bölümleriyle hayata geçirilen bu vakfiye ana temelini oluşturan binalar ve gayrimenkuller ayakta durdukça en ince ayrıntısına kadar uygulanacaktır.
Eğer vakfiyede adı geçen binalar ve gayrimenkuller yıkılırsa –Allah ilk yapanlara uzun ömürler versin!- ikinci ve üçüncü defa yapımı ve tamiri tekrarlanır.
Eğer zamanın şartlarına göre bir engel yüzünden ikinci ve üçüncü defa yapımı ve tamiri mümkün olmazsa bütün tarla mahsulleri, faydaları, dörtte birleri, aidatları ve gelirleri vâkıfın erkek olsun kız olsun evladına aittir. – Allah kökünü ve soyunu kıyamete kadar daim kılsın!-
Eğer vâkıfın erkek olsun kız olsun evladından hiç bir nesli kalmamışsa vakfın gelirleri - Onlar, gökler ve yerler durdukça orada ebedî olarak kalacaklardır. Ancak Rabbinin dilemesi başkadır. Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır. Hûd 107- bu şehirde ikamet eden Müslüman fakirlere ve miskinlerine harcanır.
Eğer vakfın temel binalarını yapma imkânı doğarsa o anda bütün şartlarıyla vakıf da olduğu gibi bütün şartlarıyla eksiksiz geriye döner.
Yıkılan binalarının inşa ve imarıyla beraber vakıf vakfiyede yazıldığı şekilde; bütün şartlarıyla, usul ve füruuyla, kanun ve nizamlarıyla faaliyete geçer. Aslı değiştirilemez, zabıtları imha edilemez, mahremiyeti Allah’ın mahremiyeti gibi olup dokunulamaz. Bu vakıf Allah’ın koruması altındadır. Levhi, arşı, kalemi, semayı, arzı ve kürsiyi nasıl koruyorsa bunu da korur. Vakfın üzerinden hiç bir zaman geçmez ki Allah onu güçlendirmesin, hiç bir asır geçmez ki Allah onu sağlamlaştırmasın.
(Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Osmanlı Arşivi TKGM-d-02147-0001 / 0141/s.17-18)
Gelecek Cuma 11. bölüm: Ayasofya Vakfiyesinde Lanetleme