Mükremin Kızılca

Türk Milleti Çalışkandır Zekidir!

Mükremin Kızılca

Aptallığı kendisinde aramaz
Millete aptal der geri zekâlı
Kendine de halkına da yaramaz
Halkına aptal der geri zekâlı!

Hoş bir laf yok lisanında, dilinde
Kokmaz, çünkü diken dolmuş gülünde
Sallar durur, bir küt kılıç, elinde
Aslına aptal der geri zekâlı!

Leblebi olmuş da nohut beğenmez
Tarih okur atasıyla öğünmez
Hiçbir zaman ahirete değinmez
Soyuna aptal der geri zekâlı!

Enaniyet dolgun, egosu şişkin
Yukarıdan bakar hep pişkin pişkin
Millete laf atar kendisi şaşkın
Nesline aptal der geri zekâlı!

Atatürk der, atar iken zilleti:
“Çalışkandır, zekidir Türk Milleti”
Sök at artık dilindeki illeti
Boyuna aptal der geri zekâlı!

Türkler her tür kötülükten iğrendi
Batı, uygarlığı bizden öğrendi
Bazıları söylemekten yiğrendi
Türklere aptal der geri zekâlı!

Dünya bilir, iffetimiz hayâmız
İslamiyet harcımız ve mayamız
İman yazar, nakış nakış oyamız
Köküne aptal der geri zekâlı!

Odur hepten yaraları kaşıyan
Sanki kendi her şeylere aşiyan 
Kendisini tam dokuz ay taşıyan 
Anaya aptal der geri zekâlı! 

Batı uygarlığı olmuş akası
Vicdansız, edepsiz keser makası 
Geçim için hep yırtılan yakası
Babaya aptal der geri zekâlı!

+++

Bilen Söylemez Söyleyen Bilmez

Bir harap dünyaya mahkum olmuşuz
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 
Bir çaresiz derde yakalandık hep
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Bir söylesem gökler yere iner der
Bir konuşsam güneş gökte söner der
Ay güneşi değil bende döner der
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Muamma içinde muamma her şey
Sesi duyulur da görünmez bir şey
Görenleri bile hor görür kör şey
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Kendini görürüm duymam sesini
Ensemde hissederim nefesini
Düştüğümüz derdin tam çaresini
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Onlarca masuma kurşun sıkılır
Gök ekinler gibi yere yıkılır
Suçsuz insanlar da hapse tıkılır
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Batı batı diye koptuk doğudan
Batının eti de yenmez ağıdan
Görünmüyor gerçek yüzü buğudan 
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez.

Otuz beş senedir süren bir savaş
Her yere dağıldı bak yavaş yavaş
Ne huzur bıraktı ne tatlı bir aş 
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Yağmurlar yağmadan semada donar
Şeyda bülbül bile dikene konar
İnsanlar ölüyor yirmişer onar
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Düşman hilesini kurdu mu kurdu
Herkesin hedefi Türklerin yurdu
Herkesin hayali ve aklı durdu
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Masumlara yazılır hep yaftalar
İtilaf edenler ihtilaftalar
Çare üretenler hala laftalar
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

En doğru da tek doğru da bölünmüş
Bu duruma tüm dünyada gülünmüş
Gerçek zalim, mağdur mazlum bilinmiş
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Anlaşılmazlara derin demişler
Yetimin, miskinin hakkın yemişler
Mustafalar, Aliler ve Memişler
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Anglosakson bütün dünyaya çöktü
Balımın üstüne ağısın döktü
Her İslam yurduna fitneyi ekti
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Haber etse çanlar, çalsa tüm ziller
Güllere konar da ötmez bülbüller
Ağızlar kapalı, kilitli diller
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 

Bilemezsin hayran hayran baktığın
Ahın alevinin kimi yaktığın
Gözyaşının derununa aktığın
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez. 
 
Kardeş kardeşinin etini yedi
Bütün dünya benim olmalı dedi
Aslan ile oldu, yarışır kedi
Bilen söylemez ve söyleyen bilmez.

Yazarın Diğer Yazıları