
Siyasi Düşünceler- 1
Mükremin Kızılca
Bir insan anasını, babasını, evladını ve kardeşini neden sever?
Sever, zira onlar bizden birisi, bizim aslımız veya parçamızdır.
Bizim gibi aynı dili konuşan, aynı inancı yaşayan nice aileler beraberce köyleri, kentleri, toplumu ve devleti meydana getirir. Bu meydana gelen devlet de sevilir ve üzerinde oturduğu vatan korunur, çünkü düşman çoktur. Hele Türk milletinin düşmanı daha çoktur. Müslüman Türk âleminin düşmanı ise kendisinden başka herkestir.
Ülkücülük: Türklüğün var olduğu günden beri var olan ve Türk Milletini iç ve dış düşmanlara karşı ayakta tutmayı, vatanı, bayrağı, sancağı ve kutsal değerlerini korumayı amaçlayan bir harekettir. Buna göre her Türk vatandaşının ruhunda ülkücülük vardır.
Bugünkü örgütlenen haliyle Ülkücülük diye bir hareket 1940’lı yıllarda komünizm tehlikesine karşı filizlenmeye başladı. İlk lideri merhum Alpaslan Türkeş tarafından dokuz ışık adıyla siyasi bir doktrin haline dönüştü. Turan birliğini hedefine koydu.
Ülkücü camia 2022 yılında yani şu anda tarihinin en kritik dönemini yaşamaktadır.
BBP Büyük Birlik Partisi, MHP Milliyetçi Hareket Partisi, İyi Parti ve Zafer Partisi çatısı altında toplanan ülkücüler yüze yakın milletvekiliyle temsil edilmektedir.
Peki, aynı mefkûrenin mensupları dört partiye ayrılmak zorunda mı?
Bu soruyu dört partinin ister tabanda ister tavanda hangi neferine sorsanız “mutlaka gerekli” cevabını verir ve kendince gerekçelerini de sıralar.
BBP Büyük Birlik Partisi 1993 yılında, MHP’den, içinde dine soğuk bakanlar ve ırkçılar var deyip, ayrıldı ve kuruldu. Otuz yılda bir arpa boyu bile yol kat edemedi, ilk günkü gibi duruyor. Öldükten sonra daha da kahramanlaştırılan lider merhum Muhsin Yazıcıoğlu zamanında da, şimdi de adında büyük yazan partisi büyütülemedi, istenen “büyük birlik” asla sağlanamadı. Yanlış mı diyorum yoksa?
İyi Parti 2017 yılında Meral Akşener liderliğinde ülkücüleri en iyi biz temsil ederiz savıyla kuruldu. Bu tarihte MHP lideri Sayın Devlet Bahçelinin koltuğu bırakmak istememesi ve demokratik bir kurultaya izin vermemesine kızan ülkücüler destek verdiler.
Böylece İyi Parti de tamamen MHP’den kopan bir tavana ve tabana sahiptir. Simgesinin Kayı Boyu işareti olması ayrı bir sempati nedeni olarak kabul edildi.
Şimdi bu iki asıl ve dal partinin tabanında gençlerin birbirine soğuk bakması hatta fırtınalı sözlerle birbirlerini kırmaları normalse ben normal değilim diyorum.
Ülkücülerin iki partisi MHP ve İyi Parti mensuplarının tamamı ülkücü camianın vefakâr, çilekeş ve vatanperver evlatlarıdır, bunda hiç kimsenin şüphesi yoktur. Ancak iki partiye ayrılmak ülkücü camiaya yakışmadı. Şu andaki duruma iyi bakın!
Daha bitmedi çalkantı, bir de 2021 senesi Ümit Özdağ tarafından kurulan Zafer Partisi var. Meral Akşener’le mücadeleyi kazanamayıp İyi Parti başkanı olamayınca o da ayrı bir parti kurdu ve yoluna revan oldu.
Burada da, her alanda da gruplaşmalarda ana neden nefistir, benliktir, koltuktur, makamdır, şöhrettir. İster dini olsun ister etnik olsun hiziplerin kendilerini en doğru hatta tek doğru addetmeleri için gerekli nedenleri de vardır. (! ?) bu beşeri zaafı Allah cc şu ayetinde açıklar:
“Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler.” (Müminun 53)
Şu anda 1969 yılında Alpaslan Türkeş tarafından kurulan ve bu üç dal partinin kökü olan MHP / Milliyetçi Hareket Partisi, beka sorunu var, gerekçesiyle iktidar partisi Ak Partiye kayıtsız şartsız destek verince İyi Parti ve Zafer partisi ortaya çıktı. İslam’a daha yakın olacağız, gerekçesiyle kurulan BBP ve aslı olan MHP ise Cumhur İttifakında yer aldılar.
İyi parti kurulana kadar, Ak Partiye çözüm süreci ve PKK ilişkileri nedeniyle soğuk bakan ülkücü camia, İyi Partinin, altılı masadaki ortağı CHP’nin HDP ile ilişkileri nedeniyle tam bir çıkmazda görülüyor.