Mükremin Kızılca

Silahlanma Zamanı!

Mükremin Kızılca

Kendimizi, ailemizi ve toplumumuzu ezen ve üzen sıkıntılarımız gün geçtikçe artmaktadır.

Bir de bunun üzerine bütün beşeriyeti saran bir salgın Korona virüsü çıkmış ve milyonlarca insanın ölümüne yol açmış ve açmaya devam etmektedir.

Bu menhus salgının maddi çaresi aşı ise manevi çaresi de duadır, zira efendimiz (sav) “Dua Müminin Silahıdır.” (Müstedrek 1/492) buyurmuştur.

Hayat boyu çektiği sıkıntılar sırasında yüce peygamberimizin her gün her namazdan sonra tekrarladığı şu duayı biz de tekrarlayalım, her şeyin farklı olacağına şahit olacağız mutlaka:

 “Allah’ım çirkinlikten ve bütün pisliklerden,  borçluluktan, günahkârlıktan, korkaklıktan, elden ayaktan düşecek kadar yaşlanmaktan, acizlik, korkaklık, tembellik, yaşlılıktan, düşünceden, tasadan, cimrilikten, kulağımın gözümün kalbimin dilimin ve cinsiyetimin şerrinden, azlıktan, azgınlıktan ve zulme uğramakla zulüm yapmaktan, korkmayan kalpten, faydasız ilimden, doymayan nefisten ve kabul olunmayan duadan, aşırı borçtan, düşmanları güldürmekten, çok düşmandan, beni küçük düşüren işlerden, yolda bırakacak arkadaştan, beni senden uzaklaştıracak isteklerden, seni unutturacak yoksulluktan ve beni azdıracak zenginlikten sana sığınırım” (Buhari / 140)

“Dua Eden Yok Mu?”

Sahih bir hadis-i şerifte gece yarısından sonra herkes uyurken seher vakti yapılacak duaların asla reddedilmeyeceği bizzat yaratıcımız tarafından vaat ediliyor. O halde Allah’ın emirlerine uyup yasaklarından uzak duran, helalı haramı ayıran, iyiliği emreden fenalıklardan sakındıran, ahlak ve istikamet sahibi mazbut bir Müslüman bu duaları verilen vakitlerde yaptıktan sonra ötesini Allaha bırakarak sebeplere yapışmalıdır.

Bütün peygamberler sıkıntıların en büyüğüne maruz kalan zatlardır. Kur’an-ı kerimde peygamber efendimiz başta olmak üzere birçok peygamberin sıkıntılı durumlarda yaptıkları dualar, ilticalar ve nasıl kurtuldukları defalarca örneklerle anlatılmaktadır:

Hz Adem a.s.:  Cennetten atıldıktan sonra rahata erdiği dua: “Dediler ki: “Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (Araf/23)

Hz Yunus a.s. balıklar tarafından yutulduktan sonra kurtuluşunu sağlayan dua: “  “Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum” diye dua etti.” (Enbiya/87)

Hz Eyyub a.s: her tarafını saran illetlerden kurtulmasına vesile olan dua: “Eyüp de; hani o Rabbine çağrıda bulunmuştu: "Şüphesiz bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın." (Enbiya/83)

Sıkıntı çekmeyen insan yoktur. Sıkıntıları aşmak için Allah cc ve resulü S.A.S çok önemli tavsiye ve ipuçları vermişlerdir. Bu tavsiyelere uyduğumuz takdirde hele hele önerilen duaları yaptığımız takdirde sıkıntıların asla sahibinde barınamayacağı kesindir.

Allah’ın cc bizi “önemsemesi” (Furkan / 77) ve yüce resulünün s. a. s. şefaatinin ulaşabilmesi için bizim de dilimize bazı şeyleri tesbih etmemiz gerekiyor.

Bir sıkıntının insandan uzaklaşmasına ferec denir bunun tef’il babından müteaddisi tefriçtir bu da sıkıntıyı aşmak manasını taşır. İşte burada karşımıza Salat-i Nariye de denilen Salat-i tefriciye çıkmaktadır. Bu duayı mutlaka ezberlemeli ve okumalıdır.

“Selamün Kavlen min rabbin Rahîm”

Yasin- i şerifteki bu ayet-i kerimeye devam etmelidir. Yedi kere bu ayet-i kerimeyi okuduktan sonra namazlardan sonra tekrarlanan “Allahümme ente’s-selam ve minke’s-selam tebârekte yâ ze’l-celali vel’ikram”  telbiyesini de dilimize tesbih etmeliyiz.

Tabi bütün bunlar Allah’ın izni ve keremiyle tecelli edecektir. Zira onun kesin taahhüdü vardır unutmayalım:

“Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” (Bakara / 186)

O halde ed’iye-i me’sure denilen bazı tesbihleri gün içinde dilimize alıştıralım.

Ya Kâdıye’l-hâcât

Ya Hâlle’l-müşkilat

Ya kâfiye’l-mühimmât

Ya Dâfia’l-beliyyât

Ya Erhame’r-râhimin

Ya Münzile’l-berekât

Ya Şâfiye’l-emrâz

Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-Aliyyi’l-Azîm

Yazarın Diğer Yazıları