
Paramparça
Mükremin Kızılca
Kör olası şu siyaset yüzünden
Sağı paramparça, sol paramparça
Hiçbir şey kimsenin kaçmaz gözünden
Ülkü paramparça, yol paramparça.
Bilmez giymesini, açmaz koncunu
Saldır etrafına dindir sancını
Herkes kalkar, dinden alır hıncını
Fikir paramparça, rol paramparça.
Ne utanma kaldı ne de bir haya
Akıl seyahate çıktı vahaya
Korkarım tribün inmez sahaya
Stat paramparça, gol paramparça.
Nasıldık biz? yüz yıl önce düşünce
Bak bir, bizden neler çıkar deşince
Dördüz verdi hamile bir düşünce
Salon paramparça, hol paramparça.
Minareden atıyorlar mesiri
Herkes yalnız bildiğinin esiri
Asla yoktur nasihatin tesiri
Bütün paramparça, bol paramparça.
İki gözü komşunun ham keşinde
Çok ağır bir yük var hem de döşünde
Herkes tilki olmuş tavuk peşinde
Kümes paramparça, fol paramparça!
Parasız Hayat
İster iptidai, ister de, ilkel
En âlâ hayattır, parasız hayat
Yönetir her şeyi kadından bir el
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Tezgâhtandır urbamız ve bezimiz
Kerpiçtendir duvardaki gezimiz
Bize bakar sağmalımız, yozumuz
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Her dem sararım yükümü katıra
Bir ihtimam vardı, hale hatıra
Bilmezdik marketi, yoktu fatura
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Et kıyarız keser ile topanda
Gün boyu işimiz tarla tapanda
Taş hazır atmaya, ıltar sapanda
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Kendimize buğday, eşeğe arpa
Her şey yolundadır, girilmez sarpa
Keçiyi, koyunu hep kırpa kırpa
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Yollarımız katır ve eşek yolu
Bilmeyiz siyaset, sağı ve solu
Ne tebligat gelir tehditle dolu
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Müziğim kuş sesi, duymadım caz, saz
Odun yakarız hep kış, güz, bahar, yaz
Çıkmamıştı elektrik, doğalgaz
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Muhabbetle dolu Allah korkusu
Gönüllerde tutar sevgi tortusu
Rüzgâr söyler Mehmetali türküsü
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Allah’a kul olduk, olmaz kulumuz
Eğişmeç eğirir hep, bir kolumuz
Urba olur keçideki kılımız
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Yorulurduk inişle ve yokuşla
Gör kızları elindeki nakışla
Bir de gaz alırdık değiş – tokuşla
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Konuşursun hayvanlarla, kuşlarla
Neşe dolu, koca karlı kışlarla
Tükenmeyen, hep keyifli işlerle
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Herkes memnun doğduğu öz köyünden
Sabah akşam tasarruf var öyünden
Depme şalvarımız kıldan ve yünden
En âlâ hayattır, parasız hayat.
Ağzımızda üstün esre ötreler
Karış ile kulaçlaydı metreler
Buğday ile verilirdi fitreler
En âlâ hayattır, parasız hayat.