Mükremin Kızılca

Ne İşimiz Var Bizim Somali'de?

Mükremin Kızılca

Afrika Müslümanları ve Osmanlılar

1500’lü yıllarda Habeşistan’ı kuşatan Müslüman emirliklerin tamamı İslami bir tarzı benimsediler.    Bu imaretleri kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür:

1- Ofat imareti aynı zamanda Cerere de denir. Şava topraklarının doğu mıntıkalarına sınırdır. Harar ikliminin tamamına ve Kızıldeniz kenarındaki Zeyla’ sınırındaydı. İfat bu yedi krallığın ordu bakımından en güçlüsüdür, toprak bakımından en genişidir.

2- Davara imareti İfat’ın güneyindedir. Küçük yüz ölçümüne rağmen büyük bir ordusu vardır. Havaş nehri ile Şibli nehrinin başları arasında uzanır. Bundan sonra Atov adıyla bilinmiştir. 

3- Arabini imareti: Bu Tana gölü civarında bulunan küçük bir şehirdir. Dörtgen şeklindedir. Uzunluğu dört gün genişliği de dört gündür. Ordusu on bine yakındır. 

4- Hediye İmareti Şava ve Damot’un güneyinde, Kambat’ın kuzeyindedir. Şu anda Buhayra denen Tana gölünün batısındadır. Yüzölçümü uzunluğu 8 günlük, eni 9 günlük yoldur. Bu durumda Zeyla’ krallıklarından büyük Ofat’dan daha küçüktür. Buna rağmen hediyenin ordusu, sayıca daha çoktur. Zira kırk bin süvariye ulaşmıştır. Sürülerinin sayısı ise bu sayının kat kat üstündedir. 

5- Şerha imareti: Ofat’ın batısında Hediye ve Davara’nın ortasındadır. Uzunluğu 3, genişliği 4 gündür. Askerleri üç bin süvari, yayaları ise bunun iki katı veya daha fazladır.

6- Bali imareti: Şerha’nın devamındadır. Ancak bu iklim bakımından daha serttir. Davara’nın güneyinde olup, kuzeyi Şibli nehriyle sınırlıdır. Uzunluğu yirmi, genişliği altı gündür.

7- Dara imareti: Bu Bali’yi takip eder. Uzunluğu 3, genişliği 3 gündür. Bu imaret, diğer imaretlerin askerce ne zayıfıdır. Asker sayısı 2000 atlı ve 2000 yayayı geçmez.     

Bu sırada Portekiz’in Habeşlere yardımı sürüp gitti, beraber belirledikleri hedefe ulaşmak için daima savaştılar, parlak zaferler gördükçe Portekiz’in iştahı kabarıyor Hristiyanlığın Habeşistan’ın olmazsa olmazı haline gelmesine seviniyorlardı. Habeşistan’ın her istediğinde yardıma koşmalarının sebebi sömürgecilikten başka bir şey değildi.  

 Etiyopya ile Portekiz’in arasındaki ilişkiler Kızıldeniz’de tehlikeli boyutlara varmıştı, zira Kızıldeniz ve doğu Afrika’da bulunan Portekiz bir bakıma Arap yarımadasının kuşatılması hatta Haremeyn’i şerifeyn’in tehlike altında olduğu manasına geliyordu. 

Somali tarafında imam Ahmet her şeyi dikkatle izliyordu. Portekizlileri son model silahlarla Etiyopya’ya yardımını, sayılarını ve amaçlarını iyice inceledikten sonra Osmanlılardan yardım istemeye karar verdi.  

Ahmet Berhat Mah “Eritre, Somali ve Habeş belgeleri” adlı kitabında diyor ki: M 1541 de Osmanlılar Eritre ve Somali kıyılarına gelerek Kızıldeniz’in Portekizliler karşısında korunması için tedbirler aldılar. 1541 de Osmanlı donanması Masu ve Zeylaa geldi. 1528 yılından beri savaşan Somali askerlerinin parçalanmasından sonra ve Portekizliler ve Etiyopyalılara birçok yenilgisini müteakip Osmanlılar bölgeye gelmişti,   öyle ki Somalili komutan Ahmet Garri değerli yardımcısı Adlinin ölümünden ve çok sayıda silah arkadaşının kaybından dolayı çok üzgündü. 

Osmanlı ordusunun imdadından sonra Somalililer Habeşleri birçok hezimete uğrattılar bunların en büyüğü de Kristofer Di Gama komutasındaki Portekiz ordusuydu ki Di Gamayı bizzat Ahmet Garri bir ağacın kütüğüne bağlayarak baltayla öldürmüştür. Ancak bundan sonra Osmanlı ordusu aşağıdaki sebeplerden dolayı Yemendeki Zebidede bulunan karargâhlarına dönmüşlerdir.

1- Somali ordularının mali yükünü kaldıramamak. Bunda Ahmet Garri’nin savaş sırasında hiçbir masraftan kaçınmaması etkili olmuştur.

2- Osmanlıların Somalili komutanlara Di Gamayı canlı teslim etmemeleri. Zira Osmanlılar onu İstanbul’a canlı istiyorlar ve onun Etiyopya ve Ortadoğu’daki hedeflerini ve sırlarını öğrenmek istiyorlardı.

3- İmam Ahmet’in bölgeye Osmanlıların iyice yerleşmesini istememesi, bu onun tüm yabancıları bölgede n uzaklaştırma amacına dayanıyordu.

4- Osmanlılarla Yemenlilerin arasındaki çekişmeler ki Ahmet garri Osmanlıların şöhretini hoş görmüyordu.

5- Osmanlıların yemendeki memur ve yetkilileri arasındaki iç çekişmeler ki mısırdaki Osmanlı hâkimince tayin ve azledilen Yemenli Osmanlı idarecileri aralarında siyasi çekişmelere girerek Somali’yle ilgilenememeleri. 

Ahmet Garri Portekiz ve Etiyopya savaşlarından sonra Osmanlılarla bozuşmadan korkarak onları Yemene gönderdi ve hem Yemenle hem Osmanlıyla alakalarını kopardı.

Yazarın Diğer Yazıları