Mükremin Kızılca

Muratpaşa / Kaleiçi Antalya Gezi Notları- 2

Mükremin Kızılca

Antalya Muratpaşa ilçesinde yani eski Antalya’da beş gün kalmak üzere beş Mayıs 2022 günü tam merkezde bir butik otele yerleştik.

Yaptığım ön araştırmalarda kökleri Ermenek Gargara köyünden yani benim doğduğum yerden giden Selanik Gargara köyü halkının 1924 yılındaki mübadele sırasında Değirmen önü köyüne yerleştiklerini okuduğumdan Emin Necdet Bey kuzenime; bu köye gitmemiz lazım demiştim. Emin Necdet Bey şu cevabı verdi: hocam Değirmen önü köyü işte burasıdır, Kaleiçi civarıdır, ilk yerleştikleri alan da kalenin etrafıdır. Aradan geçen yüz yılda her şey değişmişti. Zaten evrenin şerefine yaratıldığı efendimiz aleyhisselam da: yüz yılda her şey yok olmaya veya değişmeye mahkumdur, dememiş miydi?

Kaleiçi, etrafı deniz kenarından ve dört yanından surlarla çevrili bir alandır. Kaleye çeşitli, adlarla anılan kapılardan giriliyor, tabiki şu anda çoğu restorasyon halindedirTamamen restore edilerek bir tek bile mesken olmaksızın ticari bir merkeze çevrilmiştir. Burada Türkçe tabela aramak yersizdir. .

Antalya’nın her köşesinde olduğu gibi burada da “Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek” yazılı sayın başkanın resminin de olduğu levhalarla karşılaşabilirsiniz.

İstanbul için tarihi yarımada neyse Antalya için de Kaleiçi odur. Konya için Alaeddin Mevlana arası neyse Kaleiçi de Antalya için aynıdır.

Hemen şunu belirteyim ki Antalya Kaleiçi cami ve mabetler bakımında diğer ikisinden daha yoğundur. Mesela Konya’da adı geçen yerde sekiz antik cami varken Antalya Kaleiçi’nde bu sayı ondan fazladır.

Mesela kiliseden çevrilen Sultan Alâeddin Camii, Kesik minare Camii ve Yivli Minare Camii gibi Kaleiçi’nde birçok cami vardır. Bunların hepsinde namaz kılmak nasip oldu bu gezimizde şükürler olsun!

Her gittiğim kentte Ulucami’yi sorar mutlaka bir sabah namazı kılarım, Antalya Ulucami diye nevigasyonu açtığımda sabah dörtten beşe kadar bir yürüyüşten sonra Ulucami’ye ulaştım, ama geldiğim caminin adı gerçekten Ulucami olmasına rağmen yapım tarihi 1968 yazıyordu. İmam efendiye Ulucamilerin kentin en yaşlı camileri olduğunu ve cami-i kebir adıyla Cuma Camii olarak inşa edildiklerini belirtiğimde Antalya Ulucami’nin en büyük cami manasında inşa edildiğini ve esas Ulucami’nin Kaleiçi’nde yer alan Yivli Minareli cami olduğunu söyledi.

Antalya Kaleiçi’nde genellikle butik otel, restoran, hediyelik eşya, mücevherat, bar, pub ve meyhaneler yer alıyor bu bakımdan her yerde alkollü içecekler servis ediliyor. Bu yönüyle Kaleiçi, Konya ve İstanbul’dan farklı bir görünüm arz eder. Antalya’nın bir turizm başkenti olması nedeniyle bunu engellemenin de bir manası yoktur sanırım, zira burada müşteriler yüzde doksan yabancıdır ve helal haram noktasında farklı olduğumuz milletlerdendirler.

Şahsen Kaleiçi’nde bir otelde kaldığımı söylediğimde bazı arkadaşlar çok yadırgamışlardı. Oysa burası kadim bir Türk yurdudur, eserleri Karamanoğlu ve Selçuklu eseridir. Bir yerde yabancılar yoğunlaştı diye terk etmek ve uğramamak vahameti ölçülemeyecek kadar ağır bir durumdur.

Genel olarak yabancılara hitap edildiğinden fiyatlar burada anormal derecede yüksektir.

Burada dikkatimi çeken bir husus mabetlerle alkol alınan mahallerin iç içe olmasıdır. Buradaki Karamanoğlu ve Selçuklu devletleri zamanından kalma muhteşem camilerde sabah namazı kıldığımda imamdan başka bir veya iki kişi olduğuna şaşırmadım: çünkü meskûn mahal değildi ve umumiyetle yabancıların yerleştiği otellerden ibaretti. 

Ancak gönül isterdi ki mabetlerle meyhaneler arasında bir mesafe oluşturulsun! Camilere komşu olan meyhane tarzı işyerlerinin önüne atılan masalara bir çeki – düzen verilsin!

Gayrimüslim seyyahlara bu hususta bir baskı uygulamak tabi ki olamaz ama Müslümanların kadim mabetlerinin dibine kadar sokulan içkili alanların da bir mesafeye bağlanması gerekir.

Kaleiçi ve eski Antalya’nın yer aldığı Muratpaşa merkez ilçelerindendir ama merkezdeki tek ilçesidir.

Devamı: Selanik Gargara köyünden ve Ermenek Gargara köyünden torunlar buluşması!

Yazarın Diğer Yazıları