Mükremin Kızılca

Kur'an'da Beş Vakit Namaz!

Mükremin Kızılca

İslam'ın nişanlarına, sembollerine (Şeâir) saygı göstermek Allah'ın bir emridir. 

“Ey iman edenler! Allah'ın (koyduğu, dinî) işaretlerine, haram aya, (Allah'a hediye edilmiş) kurbana, (ondaki) gerdanlıklara, Rablerinin lütuf ve rızasını arayarak Beyt-i Haram'a yönelmiş kimselere (tecavüz ve) saygısızlık etmeyin…” (Maide 2) ve (Hac 32)

İslam'ın işaretlerinden somut olanlardan en başta gelenler, 5 şartı olarak bildiğimiz namaz, oruç, Hac, zekât ve kelime-i şehadettir. Soyut olanlardan ise iyi ahlak ve sosyal adalet gelir. 

Son yıllarda İslam'ın işaretlerini hafife alan, küçümseyen, farklı yorumlar getirerek itibarsızlaştırmaya çalışan ekipler çıkmaya başladı. 

Hele sosyal medyanın iyice yaygınlaştığı son 15 yıldır başta namaz ve oruç olmak üzere birçok İslam'ın şeâiri işaretleri küçümsenmeye, farklı yorumlanmaya, güya sorgulama adıyla itibarsızlaştırmaya gidiliyor. 

Mesela adam diyor ki “oruç Mısır'da da vardı, eski bütün dinlerde de vardı” gibi çok gülünç cümleler kuruyor. Zaten Kur’an’daki oruç ayetinde de “oruç daha öncekilere de farz kılındı” buyrulmuyor mu, bunu onlara bir söyleyen yok mu? 

Genelde bu küçümsemeler ve güya sorgulama adıyla düşülen fitneler hakkında “şunun altını bir çizelim” adıyla bir yazı hazırlıyorum. Bu nedenle bugün burada sadece namazla ilgili bir yanlışı yine Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle tek tek ortaya koymak istiyorum. 

Yanlış, Kur’an-ı Kerim'de onlarca ayette geçen salat kelimesini namaz değil de destek anlamında vermektir. Evet, salat kelimesi dua manasına da, destek manasına da gelir ama Kur’an-ı Kerim'de kahir ekseriyetle geçtiği ayetlerde günlük beş vakit namazı ifade eder. 

Şimdi günlük 5 vakit namazın Kur’an-ı Kerim'de ayetlerle isim isim nasıl geçtiğine bakalım. Namazlarda numaraları verilen ayetlerin tamamı yazının sonundadır. 

Arapça ‘da “Nehar” olarak ifade edilen gündüz, güneşin görüldüğü doğumu ile batımı arasındaki zaman dilimidir. Yine Arapça ‘da “Leyl” gece olarak ifade edilen zaman ise güneşin görülmediği güneşin batımı ile doğumu arasındaki zamanı ifade eder. 

Beş vakit namaz ikişer üçer ayette tek tek emredildiği gibi toplu olarak da emrediliyor şöyle ki: 

Sabah namazı: Sabah namazı adıyla beraber iki ayette geçer. Aşağıdaki Nur 58 ve İsra 78. Ayetleri okuyunuz.

Öğle namazı: Öğle namazı adıyla beraber Nur 78. Ayette geçer. Bir de Hud 114. Ayette: “gündüzün iki ucundaki namazları kıl” buyruğunda geçer ki gündüzün ilk ucu öğle namazıdır. 

İkindi namazı: “Orta namazı da aksatma” (Bakara 238) ayet-i kerimesiyle ve Hud suresi 114. Ayetteki, gündüzün ikinci ucundaki kılınması emredilen namazda ikindi namazı ifade edilir.  

Akşam namazı: İsra 78. Ayette “güneşin indiği” anda şeklinde emredilir. Ayrıca Hud suresi 114. Ayette geçen  “tarafey / gündüzün iki yanı” ifadesinden öğle ile ikindi namazları, “Zülef / güneşin batım ve doğumuna yakın zamanlar” ibaresinden de kelimenin çoğul olması ve çoğulun da Arap dilinde en az üç nesneyi temsil etmesi üç gece namazı olduğunu anlatır: Akşam, yatsı ve sabah namazı. 

Yatsı namazı: Nur 58. Ayette “yatsı namazı” şeklinde adıyla beraber geçer. İsra 78’de de “karanlık bastırınca” ifadesi akşam namazından sonraki yatsı namazını anlatır. 

Ayrıca Kur’an-ı Kerim'de geceleyin Bir müddet uyuduktan sonra kalkarak Teheccüd namazı kılmak Peygamberimize bizzat emredilmiş bize ise isteğe bağlı olarak nafile ibadet sayılmıştır.

“Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceği umulur.” (İsra 79)

“Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır. “ (Nisa 103)

“Gündüzün iki tarafında (öğle ve ikindi vakitlerinde) ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde (akşam, yatsı ve sabah vakitlerinde) ise namazı hakkıyla edâ et! Muhakkak ki iyilikler, (büyük günahlardan kaçınmak şartıyla) kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir nasîhattir.” (Hud 114)

“Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.” (Bakara 238)

“Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir. “ (İsra 78)

“Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.  “ (Nur 58)

Gençlerimizi kandırmak için “Kur’an’da Cuma namazı yok” diyecek kadar işi götürenler bile var. Oysa Kur’an’da Cuma suresi bile var ve Cuma namazını emreden ayet şudur: 

“Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma 9)

Allahü A’lemü bimuradihi / Allah cc neyi kast ettiğini tam olarak kendisi bilir.

Yazarın Diğer Yazıları