Mükremin Kızılca

İdamı Kaldırmak İnsan Hakkı İhlalidir!

Mükremin Kızılca

Akıllara ziyan son günlerde hayal dışı cinayetler işlenmekte ve toplumu derinden sarsan vahşiyane öldürmeler görülmektedir.

Son günlerde nice genç kızımız, kadınımız ve insanımız vahşice kelimesini bile utandıracak tarzda, hayvanca dersek hayvanlara hakaret sayılacak bir biçimde katledilmektedir. Bunun sonucu galeyana gelen halk idam, idam! Diye haklı olarak sokaklara dökülmektedir.

Ey insanlık şimdi iyi dinle!

İnsan canı öyle kutsaldır ki onun korunması için yüce Allah Teâlâ bütün kitaplarında “bir insan öldürmeyi bütün insanları öldürmeye eş tutarak” (Bakara/179 ) ölüm cezası demek olan kısası emretmiştir, bunun kıymetini inşallah biraz daha anlamış oluruz.

Dinimiz insanların haklarının ellerinden alınmasına engel olacak her türlü tedbiri de almıştır.

Seyahat, yerleşme, din, vicdan, ticaret vb tüm haklar İslam’da tam anlamıyla yerini bulmuştur. Bütün hakların kullanılabilmesi için ise en önemli bir hak vardır; hayat hakkı.

Bütün hakları ölülere vermenin bir anlamı olmadığı gibi bir adam, suçundan dolayı ölecek diye binlerce adamın ölmesine sebep olmakta çok feci bir yanlıştır. Bu nedenledir ki Kur’an’ı Kerimde ve tüm ilahi vahi kaynaklarında İnsan öldürmenin cezası ölüm olarak geçmektedir. Bu, ayetlerde Kısas olarak zikredilmektedir.

Kısas Nedir?

Bir şeyin tam karşılığı manasına gelen kısas, ilahi adaletin tecellisi için büyük bir örnektir. Tüm haklarını, hayat da dâhil öldürülerek kaybeden kişinin geride bıraktığı mağdurlara verilen seçenekli bir devlet eliyle cezalandırma yöntemidir. Bu ceza katilin öldürülmesidir. Seçenek derken kastedilen; bu mağdur kişi isterse kendi hakkını diyet olarak alabilmekte ya da karşılıksız katili affedebilmektedir. Kendi hakkı derken, kamu hukuku, ayrıca katili hapis sürgün ve ıslah gibi bazı şeylere tabi tutabilir, demektir.

Kısas, tüm hakların kullanılmasını ortadan kaldıran bir ihlale karşı tedbirdir. En büyük hak hayat hakkıdır ve buna yapılacak kasıt en iyi bir biçimde kısasla önlenir.

Kısas kısaca, masum bir canı ortadan kaldıran kişinin idamıdır. Bu cezayı ancak maktulün velisinin katili affetmesi ve ya diyet almasıyla ortadan kalkabilmektedir.

“Kısasta Hayat Vardır”!

 Bakara/179 “Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (bu hükme uyarak) korunursunuz.”

Bu günlerde “Türk – Müslüman aile yapısını berbat etmeye yönelik çıkarılan “İstanbul Sözleşmesi” nin feshine karşı “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diyenler “Kısasta Hayat vardır” ayetine ne derler acaba?

Bu hükme uymayanlar bir sizden bir bizden diye diye hiç bitmeyen kan davalarına yol açmışlardır. Özellikle doğu toplumlarında aşiret ve kabile sistemlerinin de etkisiyle sonu gelmeyen bu fesat ve katil sürüp gitmektedir. Hulasa Allah’ın emrini bırakanlar hiçbir zaman aradıkları huzuru bulamamışlardır.

Kısası Ancak Mağdurun Affı Düşürür.

Suça göre caza vermek adaletin ve insan haklarının önemli şartlarındandır. Adam öldürme suçuna Kısasla hükmetmek dört kitabın da yazdığı bir hükümdür,  buna rağmen İncil’de ve özellikle Kur’an’da maktulün velisine af yetkisi verilmesi ve bunu teşvik etmesi çok önemlidir. Aşağıdaki ayette affı ve bunun daha iyi bir yol olduğunun izahı görülmektedir;

Bakara 178.” Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.”

 Toplu Terör ve Eşkıyalık Suçu da Ölüm Cezasını Hakkeden Suçtur!

İslam, adından da ileri gelen huzur ve esenliği hedefleyen bir ilahi nizam olarak insanlar arasında terör, anarşi, fesatçılık, eşkıyalık, toplu yol kesicilik ve benzer çete suçları içinde en ağır ceza olan İdamı ön görmektedir.

Maide suresi 33. ayette bu tür suçlara ağır ölüm cezaları öngörülmektedir.

Dünya da verilen hukuki cezalar aynı zamanda Ahirette kişinin Allaha suçsuz varmasının da belgeleri olacaktır. Zira kişi Dünyada gerekli cezayı çekmeden giderse bir şekilde mahşerde, sıratta ve ya cehennemde çektikten sonra ancak aklanabilmiş olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları