İ. H. Konyalı Camii Yazıt Mealleri
Mükremin Kızılca
Memleketimizin yetiştirdiği ünlü tarihçi ve bilim adamı İbrahim Hakkı Konyalı adıyla muhteşem bir eser inşa edilmiş. 2013 yılında açılan camiye emeği geçenleri tebrik ediyoruz.
İşte, vefa bu olmalı!
Konya Selçuklu Bosna Hersek Mahallesi girişindeki eserin bütün yazı ve kitabe meallerini aşağıda paylaşıyoruz.
İbrahim Hakkı Konyalı Kimdir? Sorusunun cevabı yazının sonunda, cami dışındaki levha metne çevrilerek verilmiştir.
Camideki ayetlerin ve diğer bütün yazılanların mealleri:
Ana giriş kapısı üstünde besmeleyle: “Onlara, “Girin oraya esenlikle, güven içinde” denilir.” (Hicr 46) Ayeti ve sonunda “Mümin ve Müheymin olan Rabbimiz doğru söyledi, manasında bir tamamlama yer alıyor.
Kubbenin merkezini İnnâ enzelnâ yani Kadir suresi süslemiştir. Kadir suresinin meali şöyledir:
“Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.
2. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?
3. Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.
4. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar.
5. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.”
Ana kubbeyi dört taraftan kuşatan yarım kubbelerin iç kısmında ise Âlâ suresinin 19 ayeti yer almaktadır:
Âlâ suresinin ayetleri mealen şunlardır:
Rahmen ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
“Yüce Rabbinin adını tespih et.
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır.
O, (her şeyi) ölçüyle yapıp yönlendirendir.
O, yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çerçöpe çevirendir.
Sana Kur'an'ı okutacağız ve sen onu unutmayacaksın.
Ancak Allah'ın dilediği başka. Şüphesiz O, açık olanı da bilir, gizliyi de.
Biz seni en kolay olana kolayca ileteceğiz.
O halde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver.
Allah'a karşı derin saygı duyarak ondan korkan öğüt alacaktır.
En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır. Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar.
Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer.
Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
Oysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir.
Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ'nın sayfalarında da vardır.”
Ayrıca yarım kubbelerin her birinde de “İlahi ente maksûdi ve rızâke matlûbî / ya rabbi benim amacım sensin senin rızan istediğim tek şeydir” meşhur münacat nakşedilmiştir.
Mihrap da genellikle her camide yer alan mescid-i haram'dan mescid-i aksa'ya dönülmesini emreden ayet-i kerimenin “(Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir.” bölümü almaktadır;
Kıble ayeti olarak bilinen ayeti kerimenin tamamının meali şöyledir:
“(Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.” (Bakara 144)
İbrahim Hakkı Konyalı Kimdir?
(1896, Konya - 1984, Akşehir, Konya)
Türk tarih araştırmacısı ve kitabe uzmanı. 1896 yılında Konya’da dünyaya geldi. Babası Nalbant zade Mustafa Efendi idi. soyu Mevlana celaleddin-i Rumi’ye kadar dayanmaktadır.
Doğduğu şehirde bulunan füyuzat-ı Hamidiye rüştiyesinde ilköğrenimini gerçekleştirdi. Ardından ıslah-ı medaris-i islamiye'de eğitimine devam etti.
Cihan harbi yıllarında şimendifer mektebinden mezun olarak Türkiye’nin ilk demir yolu memuru oldu. Gürcistan Batum’daki ilk görev yeri sonrasında Konya ve İstanbul’da öğretmenlik ve çeşitli devlet memurlukları sonrasında başbakanlık arşivi, askeri müze ve vakıflar genel müdürlüğünde uzman olarak görev aldı.
Türk vakıf hat sanatları Müzesi’nin kuruluşuna katkı sağladı. Yazın hayatına Konya’da bulunan Meşrik-i irfan adlı gazetede başlamış ardından Babalık gazetesinde devam etmiştir. Altı sayılık Halk Yolu dergisini çıkardı. İntibah'da başyazar olarak görev aldı. Tercüman-ı hakikat adlı gazetede tarihi konular üzerine makaleler kaleme aldı. Gazetenin 1921'li yıllarda kapanması sonrasında Tan adlı gazeteye geçti. Vatan, Yeni Sabah, Her Gün Bugün, Yeni İstanbul istiklal ve Yeni Asya gibi gazeteler ile gün, foto magazin, örnek tarih dünyası tarih konuşuyor, Türk yurdu ve vakıflar dergisinde yazılar yayımladı.
20 ağustos 1984 tarihinde Konya Akşehir’de öldü. Cenazesi İstanbul’a getirilerek Karaca Ahmet Mezarlığı’na defnedildi.