
Gençlerle Cuma Düşünceleri - 1
Mükremin Kızılca
Hayırlı cumalar değerli okuyucularım!
Allah’ın selamı, bereketi, merhameti ve koruması bizimle olsun!
Müslüman Türk milleti olarak önümüzde Kur’an-ı kerim gibi her alanda bize yol gösteren bir ilahi kitabımız, o kitabı bize 23 yıllık peygamberliği döneminde yaşayarak uygulayıp yorumlayan bir rehberimiz var.
Fani dünyada iki cihan saadetini kazanmanın yollarını bu iki göz bebeğimiz her yönüyle bizlere izah etmektedir.
İnşallah Cuma günleri bir süre, birbirinden ayrı düşüncelerimi sizinle paylaşacağım, inşallah!
Her şeyden önce her alanda peşin hükümden uzak durmalıyız, bu konudaki ayet bize gerçekten izlenecek yolu gösteriyor:
“Ey iman edenler! Size bir fasık / günahkar kişi bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.” (Hucurat 6)
Osmanlılar asil ve ideali olan bir millettir, bu asalet ve ideal onları 600 yıl hanlıklar halinde birbiriyle savaşan Türk yurtlarına müdahaleden alıkoymuştur. Bütün padişahların dediği gibi Osmanlıların fetihlerdeki amacı Allah kelamını duyurmaktır (ila-i kelimetullah) bu nedenle yönleri hep batıyadır. Zira doğu zaten Allah’ın kelamını duymuş ve kabul etmiştir.
Şah İsmail Şiiliği yaymak için Anadolu beyliklerini tazyik etti, Osmanlılar Uzun Hasan ve Karamanoğlu ile bütün yollar denendikten sonra savaşa mecbur oldu, bu da tecelli işte.
Yavuz Şiilik tehlikesini bertaraf için sadece doğuya yöneldi, bir de Yavuz sağ olsaydı Türk hakan ve hanlarını bir birlik etrafında toplayarak Turan ülküsünü tam olarak gerçekleştirecekti ama şirpençenin tehlikesini anlayamadı.
İslam’ı okuyun, olaya yüce peygamberimizin hayatını okumakla başlayın, sonra siyer kitaplarının en genişini okuyun her şeyi zamana ve zemine göre değerlendirmeye çalışın.
İslam’ı insanlarla ve ona bağlı olduğunu söyleyenlerle değerlendirmeyin, İslam’ı ana kaynaklarına göre takdir edin, Müslümanların hallerine ve perişanlıklarına bakarak İslam hakkında sakın karar vermeyin, Müslümana küstüm diye İslam’a küsmek olmaz.
Hristiyanlık ve Yahudilik İslam’a alternatif değildir, İslam hazreti Ademden beri tebliğ edilen dinlerin, yaratıcı tarafından tanzim edilen son halidir. İslam bütün beşeri ve eski ilahi dinlerin tek alternatifidir. Adı İslam olmayan bir din din değildir, olsa bile o artık beşerileşmiş bir felsefi doktrin olabilir. “Allah katında din İslam’dır” ayeti dinin sahibi olan Allah’ın insanlığa en son sözüdür.
Hristiyan veya Yahudi bir kişinin Müslüman olması haber olabilir çünkü o eksikten tama ulaşmıştır, ama bir Müslümanın Hristiyan ve Yahudiliğe girmesi haber olamaz. Zira bu akıllara ziyan bir durumdur. Şöyle ki Her Müslüman Yahudi ve Hristiyanların inandığı iman esaslarına zaten inanır. Müslümanlıktan çıkmakla artıya değil eksiye geçmiş olur.
İbadethanelere siyaset sokmayın! Ki dinimize ilahi olmayan el, dil ve kasıt uzanmasın.
Askeriyeye, kışlalara siyaset sokmayın! Ki ordumuz hiçbir siyasi kanaate bağlı gibi görünmesin ve “Önce Vatan” sloganımız mana kazansın!
Okullara, üniversitelere siyaset sokmayın! Ki bilim, sanat, teknoloji ve sanayi üretenlere yol gösterebilsinler.
Devlet dairelerine siyaset sokmayın! Ki memur da amir de rahat, korkusuz ve endişesiz işini en güzel biçimde yapabilsin.
Dost sohbetlerine siyaset sokmayın! Ki aranıza şeytan nifak sokup eften püften sebeplerle sizi ayırmasın.
Komşular arasına siyaset sokmayın! Ki kimse ön yargıya düşerek yanlış kanaatlere sülük etmesin.
Siyaset konusunda herkes kendi görüşünü olmazsa olmaz kabul eder. Bu ise ikna çabalarının sonuçsuz olması demektir. İknaa zorlayınca da kırılmalar ve dökülmeler başlar, haberimiz olsun!