Fikir Kırıntıları

Azerbaycan; sınırı, dili ve diğer özellikleriyle Türkiye'ye en yakın, aynı milletin bir devletidir.

Ermenistan haksızca işgal ettiği ve zalimce katliam yaptığı Karabağ'ı boşaltıncaya kadar mücadele sürecek ve Türk Milleti topyekûn yanında olacaktır.

İslam İşbirliği Teşkilatı Azerbaycan'ın ne kadar yanında olursa kendi varlığı yokluğu da o kadardır.

İran, Birleşik Arap emirlikleri, Mısır ve Suudi Arabistan gibi halkı Müslüman ülkeler Karabağ konusunda tam bir sınav vereceklerdir. Yaşasın Azerbaycan Türkiye kardeşliği.

Bir ırkın diğer ırklara üstünlüğü asla söz konusu olamaz. Allah herkesi Âdem ve Havva’dan yarattı. Üstünlüğü peygamberleriyle bildirdiği dine sadakate bağladı.

Ancak Allah'ı ve dinî tanıtmakta öncelik akrabanındır. Bu nedenle tebliğde bir Türk için öncelik Akraba topluluklardır.

Ülkü bir mefkûre, ideal, hedef demektir. Ülkücü sadece Türk milliyetçilerinden Türk İslam sentezini gaye edinenlere ad olmuştur. Türkçüler kendilerini ülkücü değil Türkçü olarak addederler.

Ülkücünün hedefi olan dünya düzeni / Nizam-ı âlem Irkı esas alarak değil İslam'ı esas alarak kurulur.

ABD bu yüzyıla üçüncü milenyum deyip Hristiyanlığın şahlanacağını ilan etmişti.

İslam'ın büyük bir hamleyle öne geçiyor olması onları fena korkuttu. İşte bu nedenle mezhebî farklılıkları ve terör kartını açarak müttefikleriyle bunu önlemek için her türlü sinsi oyunlara girdi.

Trinite teslis çıkmazındaki batı İslam'a girmeyi seçmelidir. Ama onlar aksine Siyonizm denen ırkçı muharref din Yahudiliğin kanatları altına sığınarak İslam karşıtlığını tercih ettiler. 1990 - 2020 arası otuz yıldır süren Ortadoğu coğrafyasında at oynatmaları bundandır.

Dünyada İslam'dan başka tek sabit fikir İslam karşıtlığı yani din karşıtlığıdır. Zira artık batı kendi dinleri olan Hristiyanlıktan koptular, akıl ve mantık dışı üç ilah formülünün yanlışlığını anladılar, ölümlü İsa'dan da a.s Meryem anadan da Rab olamayacağını kavradılar.

Sözde İslami terör de, PKK terörü de, ikiz kule saldırıları da Türkiye'deki 28 Şubat post modern darbesi de hep komünizmin yıkılıp batı için İslam'ın tek hedef olduğu bu döneme rastlar.

Şu anda dünyada bütün fikirler iki ana mihver etrafında döner: İslam ve İslam karşıtlığı!

Komünizmin yıkıldığı 1990 yılına kadar Türkiye’deki üç ana fikirden ülkücülük Türk İslam senteziyle İslam'la bütünleştiğine göre komünizm de çökünce İslam karşıtı fikirler laiklik etrafında kümelenmeye başladı. Bu durum bütün dünya çapında geçerli bir durumdu.

1940'lı yıllarda Türkiye'de komünizm etkisini göstermeye başlayınca ülkücülük fikri gelişti.

Komünist ve ülkücü gençlerin zaman zaman kanlı olarak da cereyan eden çatışmaları 1980 darbesine kadar sürdü.

Türkiye'de bu sırada üç fikir vardı.

İslam, Komünizm ve Ülkücülük.

Bütün fikirler iman ve imansızlık etrafında gelişir.

1917 komünist devriminden sonra bu durum daha da netleşti, çünkü komünizm ayrıca ateist bir devrimdi ve dini halkları uyuşturan afyon olarak görüyordu.

Din deyince akla İslam'ın gelmesi gayet doğaldır.

Bütün dinlerin birbirinin devamı olduğu güneş gibi ortadadır. İslam'la dinlerin finale erdiği bir gerçek iken Hristiyan ve Yahudi çabaları tamamen dünyevidir.

Batının komünizmin yıkılışından sonra İslam'ı hedef seçmesi bundandır.

Fikirlerin büyüyüp küçülmesi de zamanın şartlarına göre değişmekte genelde korku temelli bir gelişme arz etmektedirler.

Mesela din korkusu laiklik fikrini daima besiye çeken bir unsurdur.1990 yılından sonra bütün dünyayı din korkusu sarmıştır. Bu korkulan din tabi ki İslam’dır. Ama korkunun ecele faydası yoktur, İslam yükselişini sürdürecektir. Daha önce baş tacı korku komünizmdi.

Sosyal medya, düşünce ve fikir gettolarının oluşmasına büyük katkı sağladı. Bu gettolar kendilerinden başkasına bakmazlar, görmezler ve etkilenmezler. Bu gettoların üyeleri hemfikirlerini görünce ancak telefonu kaydırmayı durdururlar.

1945 ve 2020 arasında fikir gelişimi ve değişimine verilecek en ilginç örnek şahsiyet Doğu Perinçek’tir. Onun şahsında komünizmin, Türkçü milliyetçiliğin ve ABD karşıtlığının tam bir harmanını görebilirsiniz.