
Facebook Cevaplarımdan Bir Deste
Mükremin Kızılca
Toplum haklı olarak etrafından etkileniyor ve nice doğruları yanlış belliyor.
Son günlerde makalelerime özellikle Ayasofya Vakfiyesi ile alakalı yazılarıma gelen menfi yorumlara verdiğim cevaplardan bir desteyi sizinle de paylaşmak istedim:
Belgeler her araştırmacıya tasnifi yapılarak son yıllarda arz edildi
Şahsen arşivden yetmiş lira vererek Ayasofya vakfiyesini aldım. Arapçadan çeviri yapıyorum.
Ayasofya hiç bir kiliseye bağlı olmadan Doğu Roma imparatorluğuna bağlıydı. Fatih de fethedince durum aynen sürdü ve üzerine tapu ettirdi.
Doğu Roma İmparatorlarının Özel Mülkü Olarak m. 535 yılında İnşa Edilen Ayasofya Fatihin de Aynı Zamanda Kayser-i Rum Yani Doğu Roma İmparatoru Sıfatıyla 1460'ta Cami Olarak Üstüne Tapuladığı Muhteşem Eser Artık Özgür. Ve büyük mabet Ayasofya artık amacına uygun kullanılacak inşallah!
Fatih Sultan Mehmet merhumun vakfiye şartları iade edilerek 86 yıldır (1934-2020) müze olan Ayasofya asıl kimliğine kavuşturularak cami hüviyetiyle D.İ.B'e devredildi ve ezanlar okunmaya başlandı.
Fatih'in de Azize Sofia'nın da Ayasofya'yı yapan Konstantin'in de rahat uyuduğu gün bugün. Çünkü Azize Sofia ve Konstantin İslam'dan önce Hak olan iman üzere öldüler.
Bütün İslam âleminde bayram günü ilan edilen bu günü bizlere yaşatan devletimizden ve devlet ve hukuk adamlarımızdan Allah razı olsun.
Arşivden yetmiş lira kredi kartı ile online satın aldım, belge 141 sayfa Arapça olarak 65 metre uzunluğunda ceylan derisine yazılmış. Lanetleme vakfiyelerin sonunda olur. Tercüme baştan başladım devam ediyorum.
Fatih Ayasofya vakfiyesinin ilk sayfalarından bir kesit: vakıfta neler yapılamaz:
"Satılamaz, üzerinde tasarruf edilemez, başkasına bağışlanamaz, ipotek verilemez, hiçbir suretle telef edilemez, hiçbir sebeple yok edilemez, değiştirilemez, değiştirilme konusunda kimse tasarrufta bulunamaz, vakıfta ve onunla alakalı müştemilatta eksikliğe, son verilmesine neden olacak ve yürürlüğüne halel getirecek hiçbir değişiklik yapılamaz."
139. sayfadan lanetleme bölümünden bir kesit: buradaki metinler ayetlerden alıntı olup mealleri şöyledir:
"İşte onların cezası; Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lânetinin üzerlerine olmasıdır." Al-i İmran 87
"Her kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı ancak onu değiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." Bakara 281
Bir kere bak hemşerim, belgelerdeki kaydı bile asıl kaynağı olan ayet numaralarını vererek aktardım, sen de biraz daha okusan iyi olur.
O hususta Hz. Ömer’in Kudüs kıyamet kilisesinde namaz kılmadığı olayı oku, Ayasofya farklı o bir Konstantin mülküdür ve miras olarak yeni Doğu Roma imparatoru Fatihe geçmiştir.
Her fikrin fanatikleri ve o fikir ve ekole zarar veren aşırıları vardır.
Ben tahsilimi Senin henüz gelmediğin değerli hemşerim, şimdi bulunduğun kentte yaptım.
Şurası bir gerçektir Atatürk’ün bakanlar kurulunun aldığı müze kararında sonsuza kadar diye bir kayıt yoktur ama Fatihin vakfiyesinde bu kayıt vardır işte çoğunun anlamamakta ısrar ettiği nokta budur.
Bizde her şey belgelidir ve gerçeklere dayanır kulaktan dolma geri fikirlerle takılıp kalıyorsunuz, uyanalım artık dünya değişiyor.
Milli, tarihi ve İslami bir davayı siyasetle maniple ederek gözden düşüremezsiniz bir harekete Yunan karşı çıkıyorsa o hareket doğrudur.
Kurtuluş Savaşı'nın büyük kahramanı cumhuriyetin kurucusu Atatürk tabi ki İstanbul’u işgalden kurtaran ikinci fatihidir. 1934 yılında Atatürk zamanın şartlarına göre ülkeyi iki dünya harbi arasında sıkıntıya sokmamak için bakanlar kurulu kararı ile Ayasofya’yı müze olarak kullanma kararı aldı.
Vakfiye Fatih'in değerli hemşerim!
Atatürk'ün hakkı Atatürk'e Fatih'in ki Fatih’e. İkisi de Atamız. Yiğidi öldür hakkını yeme.
Dünya değişir hukuk değişmez görmüşsündür kadastroda Ayasofya Fatih'in tapulu mülkü olarak kayıtlıdır.
Din Allah'a aittir, mescitler de onundur, günahkar insanlar için onlara küsülmez, kardeşim
Saygılarımla