Mükremin Kızılca

Dünyada Hiç Kimse Hür Değildir!

Mükremin Kızılca

Asrımızda İnsanlar ne Özgürdür ne Hürdür,

Tarih ise Her Zaman Tamamen Tekerrürdür!

Çoğumuz çok sosyal medyayla haşir neşiriz.

Şahsen her yazdığım mesajı önce “Müsvedde” adlı bir dosyada yazar, defalarca ölçer tartar, imla hatalarını elimden geldiği kadar kontrol eder öyle yayına alırım.

Asla büyük harfle yazmamaya dikkat ederim, sadece başlığı büyük harfle yazarım. Makalelerin başlığını bile gazete ve saygın sitelerde büyük harfle yazmazlar.

Büyük harfle yazmanın öfke, kızgınlık ve azarlama manasına geldiğini okumuştum bir yerde.

Facebookta da Twetterda da ortamı kirletmemeye çalışmamız gerektiğine inanırım. Senli benli, küçümsemeli, hakaretli yazılar yazmamamız gerektiğine kaniim.

Başlıkta gördüğünüz mısraı 28 Aralık 2021 Salı günü Facebookta yayınladığımda tanıdığım bir hemşerimiz büyük harfle, aynen gördüğünüz gibi şu yorumu yaptı:

“ÖZGÜR VE HÜR EŞ DEĞERDİR ,TARİH TEKERÜR ETMEZ YERLER,KOŞULLAR FARKLIDIR AYNI OLAYIN TEKRARI OLMAZ BENZERLİKLER OLSA BİLE HELEZONİK BİR ŞEKİLDE FARKINDALIK GÖSTERİR NASIL Kİ AYNI SUDA İKİ SEFER YIKANAMASSIN HER ŞEY SÜREKLİ DEĞİŞİR İNSALARI YANILTMAYIN LÜTFEN SAYGILAR”

Arkadaşıma ben de saygı duyuyorum, sevdiğim ve saydığım bir sosyal medya arkadaşımdır. Hatta aynı köyden gurbete savrulanlardanız.

Burada insanların hür ve özgür olmadıkları hakkında birkaç sözüm var.

Türkiyede aklım ereli bir çok fikir ve görüş vardır:

Komünizm, sosyalizm, turancılık, liberallik, İslamcılık, ülkücülük, solculuk, tarikatçılık, sağcılık, Çin komünizmi, Rus komünizmi, batıcılık, ateizm, dincilik, laiklik, anti laiklik …

Halkımızın her kesiminden bu görüşlere gönül verenler mevcuttur. Hatta bütün partiler mutlaka bu fikir ve eğilimlerden birisine sempati duyarlar. Bu görüşler sayısınca partinin her seçimde sandığa gittiği de ülkemizde bir gerçektir.

Akademik araştırma amaçlı yapılanlar hariç hiçbir fikir ve görüş sahibi kişi karşı görüşleri araştırmak, belki o doğru olabilir, kanaatiyle hareket ederek karşı görüşlerin eserlerini okumak lüzumunu hissetmezler.

Yukarıdaki eğilim ve fikir sahipleri çocuk yaşta ve gençliği sırasında okul sıralarında öğretmenlerinden, ebeveyninden veya arkadaşlarından aldığı telkinlerle o görüşe sahip olmuştur.

“Ağaç yaş iken eğilir” sözüne uygun olarak, fikir ve ideolojilerin davetçileri çocuklara en mümkün küçük yaşta el atarak onları istedikleri yöne eğmeyi başarırlar.

Sonuçta dünyada bizden başka hiçbir ülkede bulunmayan bu kadar çok zıt görüşe sahip gurup ve partilere sahip oluyoruz.

Neticede birbirini hiç anlamayan, okumayan ve saygı duymayan bu zıt mefkureler amansız bir mücadeleyle birbirine hakaret ederler, kendilerini olmazsa olmaz addederek tek kurtuluşun kendilerinde olduğunu varsayarlar.

Asrımızda insanlar ne özgürdür ne hürdür,

Tarih ise her zaman tamamen tekerrürdür!

Dünyanın hiçbir milletinde, ülkesinde, beşeri veya ilahi doktrininde kesinlikle, insanların her istediğini yapabileceği konusunda bir hoşgörü yoktur ve olmamalıdır da!

Herkesin özgürlüğü diğerinin iradesinin başladığı yere kadardır.

Sonuç olarak yukarıdaki görüş sahiplerinin özgür bir iradesi yoktur, onların iradesi davetçilerinin yani kendilerini çocukken yetiştiren propagandistlerinin iradesine tabidir.

Bu görüşüme yanlış diyorsanız, hemen elinize sizin görüşünüze zıt bir eser alarak okumaya başlamanızı öneririm.

En başta Müslümanlar özgür değildir, çünkü onların iradesi de Allah cc, ve Resulünün (sav) iradesine ipoteklidir.

Yani Müslümanlar özgür değil Allahın kuludurlar, O ve elçilerinin direktifleriyle hareket etmeye mecburdurlar. Onların hürriyetleri Allahın ve petgamberinin müsaade ettiği yere kadardır.

Evrensel tek doğru da budur. Zaten diğer bütün fikir ve görüş sahipleri yeri geldiğinde İslamın evrenselliğine sığınmak zorundadırlar.

Bunu da son yıllarda yukarıdaki görüşlerin hemen hemen hepsi yapmaya başladılar:

Kimisi inanarak, kimisi de istismar ederek!

Yazarın Diğer Yazıları