
Çocukları ve Suçsuzları Öldürmek!
Mükremin Kızılca
Hani savaşın bile kuralları vardı.
Hani savaşlarda kadınlara, masum halka ve çocuklara dokunulmayacaktı. Hani bunlar BM insan hakları evrensel beyannamesi maddeleriydi.
Binlerce kişinin yarıya yakını çocuk olmasına rağmen öldürülmesi nedir?
İnsan askerse her halükarda bir savaş olabileceğini ve her halükarda ölebileceğini bilir. Çünkü savaşlar ordular yani askerler arasında olur. Asker dışında ölüm her durumda bir eşkıyalık eseridir ve zulümdür.
Masum insanları öldürmek hiçbir dine, vicdana ve insani görüşe sığmaz. Anaları ve onların bin bir ümitle doğurdukları bebekleri öldürmek nedir Allah Aşkına! Bir de hastaneleri bombalamak ne büyük bir zillet ve cinnettir.
Bu durum BM’nin bittiğinin resmidir, ne yazıktır ki 75 sene dayanabilmiştir.
En geç yarın sabah BM toplanmalı ve yeni yasasını hazırlayarak yürürlüğe koymalıdır. Bu yasada savaş suçları mutlaka caydırıcı olmalı bu suçu cezalandırmayı veto edecek asla bir merci bulunmamalıdır.
Yazıklar olsun insanlığımıza! Biz de insanlığın baya mesafe aldığını, iyi şeylerin olduğunu düşünmeye başlamıştık.
Sahi Kur’an’ın da alıntı şeklinde verdiği ve Tevrat’ta geçtiği anlaşılan şu ayetin muhatabı kimdir?
“Bundan dolayı İsrail oğullarına (Kitap’ta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.” (Maide 32)
Ya yine Kur’an’da Yahudilere hitaben buyrulan şu ayetten hala ders almayacaklar mı?
“Hatırlayın ki, size işkencenin en kötüsünü yapan Firavun'un adamlarından sizi kurtardık. Onlar oğullarınızı öldürüyorlar, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardır.” (Araf 141)
Yok yok! Almazlar çünkü onlar kendilerini üstün ırk sayıp diğer insanların kendilerine hizmetle ya da ölümle yükümlü olduklarına inanırlar.
Bütün dünya aydınları bunun bir kabala yasası olduğunu bilmiyor mu? Elbette biliyor.
Filistinlilerin bu ölüm günlerindeki en ağır musibetlere karşı sabır ve tevekküllerine saygıyla eğiliyorum.
Onlar başta soydaşları Araplardan ve sonra da bütün ümmetten gerekli yardımın gelmemesi karşısında Hasbünallah ve ni’me’l-Vekil diyorlarsa Allah’ın cc da bir hesabı mutlaka vardır.
Bu hesap İsra suresinde anlatılıyor.
Yahudilerin yani İsrail oğullarının hazreti Yahya ve Zekeriya’yı öldürmeleri üzerine üzerlerine nasıl büyük zulüm ve ölüm makinelerinin musallat edildiği İsra suresinin 4 ila 7. Ayetlerinde anlatıldıktan sonra:
“Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız. Biz cehennemi kâfirler için bir hapishane yaptık.” (İsra 8)
Hasbünallah ve ni’me’l-Vekil diyor ve fesatçılığa tekrar dönen bu zalim İsrail devletine ilahi bir ukubeti bekliyoruz!