Cennet ve Cehennemle Müjdelenenler!
Mükremin Kızılca
Gençlerle Cuma Düşünceleri 12
Cennetle müjdelenen sahabelere aşere-i mübeşşere / on müjdelenen kişi denmekte ve bu zatların çeşitli hadis-i şeriflerle cennetle müjdelendiği bilinmektedir.
Bu zatların isim verilmeden Kur’an-i kerimde de çoğunun afla, mağfiretle ve cennetle müjdelendiği de bilinmektedir.
Aşağıdaki ayetlerde genel mananın yanında sebeb-i nüzül olarak Hz Ebubekr-i Sıddık kastedildiği tefsirlerde yazılmaktadır.
“Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah'a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır. O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar). O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar). (Leyl/18-20)
Cehennemle müjdelenenler ise bizzat vahyin sahibi tarafından deşifre edilen kişilerdir ki bunları üç kategoride ele alabiliriz.
1- Topluluk olarak cehennemle müjdelenenler: Bunlar tevhidin dışında kalan bütün akıl sahibi insanlardır. Allaha ve onun bütün peygamberleriyle beraber son peygamberi kabul etmeyenlerdir.
Burada ele aldığımız muhataplar Hz Muhammed (sav) tebliğine karşı duranlar hakkındadır. Daha önceki peygamberlerin ümmetlerinde de aynen cehennemle müjdelenenler vardır ve bunlar da Kur’an’da yer almaktadır. Mesela Firavun için kesin cehennem şöyle gösterilmektedir:
“ (Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun" denilecektir.” (40.46)
2- İsim olarak cehennemle müjdelenenler ki bu sadece Tebbet suresinde ifadesini bulan Ebuleheptir.
“Ebû Leheb'in elleri kurusun. Zaten kurudu. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı. O, bir alevli ateşe girecektir. Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu hâlde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir). (Leheb/Tebbet Suresi)
Bu ayetlerde ad verilerek peygamberimizin (sav) amcası Ebulehep ve karısı cehennemle müjdelenmiştir.
3- İsim verilmeden hal, söz ve davranışlarıyla anlatılarak tanıtılıp cehennemle müjdelenenlerdir. Bunun en açık misali Müddessir suresinde Velîd b. Mugîre’dir.
“Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak.
Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.
Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.
Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.
Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.
Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.
Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!
Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!
Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!
Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!
Sonra (Kur'an hakkında) derin derin düşündü.
Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.
Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: "Bu, ancak nakledile gelen bir sihirdir."
Bu, ancak insan sözüdür."
Ben onu "Sekar"a (cehenneme) sokacağım. (Müddessir/11-26)
Peygamber efendimize son derece sıkıntı veren adı geçen müşrik gördüğünüz gibi son derece şiddetli bir üslupla cehennemle müjdelenmektedir.
Bu ikisinin cehennemlik oluşlarının haberi henüz ikisi de hayattayken verilmiş ve geri dönüşleri asla mümkün olmayarak cehennemi boylamışlardır.
Bu iki kişi hakkında ezelde yazılanın kendilerinin yüzüne karşı dünyadayken açıklanması kaderin deşifre edilmesi manasına gelir.
Allah cc akıbetimizi hayreylesin!