Bu Vatan Kimin?
Mükremin Kızılca
Anadolu 1071'de büyük Sultan ve devlet adamı Alpaslan tarafından tamamen Türklere açılan bir yurttur.
Burada kurulan ilk Türk devleti Anadolu Selçuklu Devleti olmuş ve 1250 yılına kadar Haçlı seferlerinin büyük tehlikesini bertaraf ederek korumuştur.
1300 yıllarının başında yıkılan Selçuklu Devleti'nin mirasını Karamanoğulları Devleti devralmış ve bu toprakları ayakta durduğu müddetçe Moğol tehlikesine karşı koruyarak bizlere emanet bırakmıştır.
Karamanoğulları Devleti'nin Osmanlı imparatorluğu tarafından iltihakı olan 1475'ten 20. yüzyılın başlarına kadar da bu toprakları Osmanlılar batıdan ve doğudan gelecek tehlikelere karşı korumuş ve bizlere emanet bırakmıştır.
20. yüzyılın ilk çeyreğinde yıkılan Osmanlı Devleti'nin yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve misak-ı milli çerçevesinde Anadolu toprakları işgalcilerden kurtarılarak korunmuş ve bizlere emanet edilmiştir.
Anadolu'da şu anda üzerinde oturduğumuz topraklarda atalarımız tarafından kurulan 4 medeniyet vardır.
Bu 4 medeniyet Selçuklu, Karamanoğlu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Bu 4 medeniyetin şu anda ayakta olan eserleri bakımından yeniden eskiye doğru bir yükseliş sayı bakımından bir artış gözlenmektedir.
Şu anda Türkiye Cumhuriyeti topraklarında Anadolu'da ve Trakya’da en fazla eser Türkiye Cumhuriyeti döneminde inşa edilen eserlerdir. 2. sırada Osmanlı eserleri, 3. sırada Karamanoğlu eserleri, 4. sırada da Selçuklu eserleri yer alır. Bu sıralamanın sebebi de gayet açıktır, o da zaman aşımına göre eserlerin ayakta durma süresidir. Bu durumda bu medeniyetlerin ayakta kalma süresi bakımından ele alırsak Osmanlı dönemi en çok eser bırakan dönemdir.
Bunu tersinden okuduğumuzda da şu gerçek ortaya çıkar: Anadolu’da kurulan Türk devletlerinin ve medeniyetlerinin eserlerinden en fazla yok olan Selçuklu eserleridir, bunu Karamanoğlu ve Osmanlı eserleri takip eder.
Anadolu'da kurulan Selçuklu, Karamanoğlu, Osmanlı devletlerinin ve Cumhuriyetimizin kurucu atalarımızı saygıyla anar bu kutsal vatanı korumak için canlarını veren şehitlerimizi rahmetle yâd ederiz.
Bu vatan merhum Akif’in: “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” dediği, uğrunda sayısı bilinmeyecek kadar çok canın toprağa düştüğü bir vatandır. Çünkü bu vatan düşmanı bol bir vatandır.
Şu anda bile Amerika Birleşik Devletleri, komşularımız ve eski devlet ortaklarımız olan Irak ve Suriye’de üsler kurarak düşmanlarımıza destek vermekte, gelecek için İsrail’e Fırat ve Dicle arasına koridor açmaya çalışmaktadır.
ABD, ülkemizin bu iki komşumuzun kuzeyinden yapılan saldırıları engelleyen harekâtımızı sınırlamaya çalışarak ve bizi ambargolarla tehdit ederek alenen düşmanca bir tavır içindedir. Her alanda müttefikimiz olan birleşik devletlerle olan ittifaklarımızı gözden geçirmenin zamanı gelmiştir.
Ancak en önemli yapmamız gereken, bunlara muhtaç olmayacak şekilde, biraz da derinden, savunma ve enerji bakımından ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmak için çalışmaktır.
