
Bu Cennet Herkese Açık - 1
Mükremin Kızılca
Uzun bir yaz günüydü. (The Long Hot Summer)
2023 Ağustosu 26’ya gelmişti. Gene üç deli yollara düştüler.
Şehrin fırınından yeni çıkmış dört ekmek, marketinden yarım kg peynir, bal gibi bir kavun, helvacısından da 300 gram pekmez helvası alıp sağlarındaki Göksu’ya paralel sekiz km uzanan turkuaz gölünü izleyerek dikine bin metre daha yükseğe çıktılar.
Burası şehrin damıdır adeta. Bu dam Karamana bağlı Başyayla, Sarıveliler ve Ermenek’e tabi kırk bir köyün rahatça izlendiği bir damdır.
Ortalama 1800 – 2200 rakımlı bu damda akşama kadar acelesiz bir seyahate azmetmişlerdi.
Karaman – Ermenek yolunun ilk km bu damda başlıyor, muazzam bir çalışmanın eseri bu yol virajları asgariye indirerek Karamana kadar 130 km devam ediyor.
Ünlü Fığla virajı ortadan kalkmış olduğundan, bir solukta kendilerini konuşan çeşmenin başında buldular.
Konuşan çeşme artık eskisi gibi değil, tek kurnalı yarım metre boyunda minyatür bir çeşmedir.
Bu dağları bizden iyi bilen Yaşar Yalçın abimiz hedeflediğimiz program için bu gün buraya bir daha geleceğiz, “O” yaptıktan sonra buradan son noktamız Damlaçalına geçeceğiz, dedi.
Balkusan Karen barajının güneyinden geçerek Evliya Çelebinin “500 atlık” dediği Aykadın hanını gezdik.
Yaşar Yalçın 500 at olayı mübalağa derken Hilmi Kızılca: batılı bir yazarın, Evliya Çelebi Seyahatnamesi eleştirisinde: edebi eserlerde tam gerçeklik aranmaz, dediğini söylüyordu.
Ben de, iki yıl önce yaptığımız seyahatte Ebabekir Cambolat’la keşfettiğimiz 500 at alabilecek yan taraftaki ek tesisleri gösterdim.
1228 yılında Karamanoğulları atası Nure Sofi merhumun binlerce kıl çadırlık büyük obalarını kurduğu Kamış Boğazının mezarlığında bizi Yörük çocukları karşıladı.
Bu mezarlıkta 1980 yılına kadar defin yapıldığı daha sonra artık ölenlerin Mut’a bağlı Yukarı Köselerli köyüne götürüldükleri anlaşılıyor. Burada en eski mezarın dörtte üçü toprağa gömülmüş olan, mezar taşı başlığından büyük bir bilgine aidiyeti anlaşılan 1832 tarihli mezardır. Eğer köy muhtarı ile beraber bu taş çıkarılıp okunursa tam adı da öğrenilebilir.
Cuma saati yaklaşınca Balkusan köyündeki Karamanoğulları türbesine varıp detaylı incelemelerde bulunduk. Dışarıdaki kenara toplanmış mezar kitabelerini incelerken Yaşar ağabey anahtarını çıkararak türbeyi açınca çok şaşırmadık. Çünkü o, Ermenek ve Taşeli’nin elli yıllık turizm ve tarih çalışanıdır. Ve bu alandaki bütün anahtarlar da ondadır.
Bilmediğimiz nice bilgileri ünlü tarihçi ve turizm rehberi, refakatimizde bulunan Yaşar Yalçın beyden öğreniyoruz.
Türbede beş mezar var: Karaman Bey ve eşi, Mahmut Bey ve eşi ile evlenmeden şehit edilen Mehmet Bey.
Türbenin kitabesinin altına başka bir kitabeden kısa kesitler taşıyan iki köşenin konduğunu görüyoruz.