Mükremin Kızılca

Altmış Sekiz Kuşağı

Mükremin Kızılca

Bize derler 68 kuşağı
Ahırdayız elimizde kaşağı
Oraklarla dererdik biz başağı
Ele hizmet eden kuşağı gördük.

Elimizde eğişmeç, yün yumağı
Önceklere sıyırırdık sumağı
Giysilikte urbaları yumağı
Teskene ve çakıl omağı gördük.

Ana baba verirdi hep kararı
Karşılardı sebep olan zararı
Harmanlarda bırakıp da hararı
Aydına, İzmir’e firarı gördük.

Katır boncuğuyla ağaç beşiği
Döne döne gelir sığır keşiği
Elimizde idarenin ışığı
Şimşirden cicili kaşığı gördük.

Eğelerdik odun için nacağı
Pekmez doldururduk çalkayacağı
Kenara dizerdik kabı kacağı
Harmanlarda kösnü ocağı gördük.

Her damın üstünde kayadan yuvak
Gelinlik yerine aldan bir duvak
Nerede su varsa başında kavak
Arıktan arığa savağı gördük. 

Her evin altında meler buzağı
Kalburla kurardık kuşa tuzağı
Tahtadan yapardık karda kızağı
Kırkılıp örülen kazağı gördük.

Kara lastik boyardı hep ayağı
Yaylalarda ekerdik her koyağı
Eşeğin dengine vurup dayağı
Nice mutlu günü bayağı gördük.

Gördük orağı, gözeri, eleği
Bahçeden aldık bostanı, keleği
Anaların her an hayır dileği
Babada bükülmez bileği gördük.

Geğsilikte yurduk toplu, urbayı
Kıldan ördük heybeyi ve torbası,
Ekmek dıkımlı kekikli çorbayı
Gönden ve meşinden kırbayı gördük.

Her semerde olur önde kocacık
Koruk üzümlerden yapardık cacık
Batırmaya gelmen için tam acık
Bostanda cücüğü, eciği gördük.

Harar ağzına atardık düğümü
Kalaylatırdık kazanı, güğümü,
Sapana örerdik iplik süğümü
Dibeklerde buğday döğümü gördük. 

Yayla önü nallatırdık eşeği
Sadeyağ için kurardık bişeği
Sererdik harmana yazın döşeği
Çoban olduk, sığır keşiği gördük.

Belimizde darabulus kuşağı
Bize derler altmış sekiz kuşağı
Biliriz sirkeyi, biti, yavşağı
Sarp taşı, yokuşu, kavşağı gördük.

Boyunduruk tutar iki boyunu
Çocukların ara kesti oyunu
Kaklıktan içerdik karın suyunu
Serçelerin doksan sayını gördük.

Yazarın Diğer Yazıları