Yahudilerin Akibeti
Mehmet Kanmaz
Değerli dostlar; Hatırlıyor musunuz..? 1948’de, 1967’de ne oldu? Biz Müslümanlar ne tepki verdik..! 1967'den bu yana İsrail tarafından işgal altında tutulan Filistin toprakları için Hamas intifaya kalkınca ortalık toz duman oldu..!
Hamas intifaya kalkmadan önce ne oldu..? Yahudi devleti ve Batılılar; “Yüzyılın Anlaşması” adı altında, görünürde barış planı ama hakikatte İsrail’e Filistin’i verme, işgal ettiği Filistin topraklarını İsrail toprağı olarak kabul ettirme ve Filistin halkını çöle sürgün etme planını açıkladı…
Bu planı bozmak için Filistin Mücahid Teşkilatı Hamas’da meşru müdafaa yaparak kendi planını uygulamaya başladı..!
Terör devleti ise buna karşın 10 Aydan bu yana katliamlarına devam ediyor..!
En son yaşanılan İsmail Haneye’nin suikast girişimi sonucu şehit edilmesi İnsan tabii bu hadsiz yahudi milleti için artık yeter derken Bütün bunların (dahası da var elbette) üzerine “İsrail’in sonu ne vakit olacak” diye düşünürken yaptıkları zulümlere rağmen külli bir tokat yememelerinin hikmetini ifade eden, Bediüzzaman Hazretlerinin şu mektubu hatırıma geldi:
“Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettikleri için, her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeye müstehak olmuşlar.”
“Fakat bu Filistin meselesinde; hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki enbiya-yı Benî İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin, o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle, bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından, çabuk tokat yemiyorlar.
Yoksa, koca Arabistan’da az bir zümre hiç dayanamayacaktı, çabuk meskenete gireceklerdi..!”
Yahudilerin bâtıl olan dinlerine ve tahrif olmuş Tevrat’a olan inançları ve aralarında olan samimi ittihad sağlam ki külli manada çabuk tokat yemiyorlar ve bütün bunlar olabiliyor.
İki misal; Birincisi; İsrail’de Yahudilerin inancı gereği cumartesi günü çalışmazlar,bir ara 100 kadar Yahudi işçi cumartesi günü çalıştırılmaya mecbur edilince ortalık ayağa kaktı,Tepki olarak bir Bakanları istifa etti.
Bakın, görüyor musunuz nasıl bağlılar batılda olsa inançlarına..!
İkincisi,2109 haziran ayında mescid-i aksa programı içinde kudüs sokaklarını gezdiğimde gördüm ki, özellikle gençleri kendi geleneksel kıyafetleri ile ellerinde Kendi uydurdukları Tevrat’ı tebliğ görevini hiç usanmadan icra ediyorlardı…. ve ağlama duvarı hiç eksik bırakılmıyordu…!
Onlar bâtıl olan inançlarından taviz vermeden yaşarken ve dünyevîleşerek yıkılışlarının zeminini hazırlayadursunlar.
Biz de kendimize bakalım ve bütün bu gelişmeler üzerine bizler üzerimize düşenleri ne kadar yapıyoruz.
Arkadaşlar; Bu meseleyi kolayına kaçmadan vicdanımızı rahatlatmak için sosyal medyada paylaşarak değil bizzat maddi ve manevi olarak ruh ve bedenimizi, can ve malımızı ortaya koyarak tatbik etmeye baksak ne dersiniz..!
İsrail başkanına Gazeteciler “Kur’ân-ı Kerim, sizin devletinizin yıkılacağından haber veriyor” diye hatırlattıklarında? şu cevabı veriyor: “Kur’ân’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin..!
O zaman düşünürüz.” bizim halimiz tarif eden acıklı bir durum tespiti değil mi..?
İsrail’i ortadan kaldıracak, Kur’ân’ın bahsettiği neslin yetişmesi ya da var olan neslin bu minvalde olgunlaşması için İslâm’ı hakkı ile yaşamamıza vesile olacak, içtimai hayatı şekillendiren yasa ve cezai müeyyidelerimizi İslâm’a göre şekillendirmeli, milletimizin hamurunda ve ruhunda olan, ama uyandırılmayı bekleyen ahlakî dirilişi meydana getirerek islami değerler ile mücehhez bireyler yetişmeli ve İttihad-ı İslâm’ı yani siyasi, askeri ve yönetim olarak İslâm birliğini teşkil ettiğimizde İsrail’in yıkılışına vesile olacak.
Kıyamet kopmadan inşaallah Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın Hadis-i Şeriflerine mazhar o mübarek kutlu nesil teşkil olunacaktır diye kanaatim var.
Rabbim bizlere İslâmî hükümlere göre idare edilmeyi ve Türk milletinin önderliğinde İttihad-ı İslâm’ın yeniden teşkil edilmesini nasip etsin. Âmin…!...