Umreden Ders Çıkarmak!
Mehmet Kanmaz
Her münasebetin dünyevi menfaatlere dayandığı günümüzde kadın ile Kocası, evlat ile Anne-Babası arasında dahi bir karşılık gözlenmekte iken, Umre hasret buluşması için gösterdiğimiz, kararlılığımız, samimiyetimiz, kardeşlerin şefkat ve muhabbeti, şecaatimiz, sabrımız ve merhametimiz aslında önceliklerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor anlamında bir milat olmalıdır diye düşünüyorum.
Bu ilah-i kelimetullah davası ve mukaddes beldelere medeniyetimizden gelen sahiplik duygusu aslında manevi bir ortaklıktır, huzurda sevinçte, kederde, endişelerde, zulümlerde, baskılarda, maddi-manevi sıkıntı ve umutlarda beraberliktir.
Umre sadece ziyaret midir..! Değil tabii; Umre iki parça bez veya havlu parçasını giymek midir, değil tabi ki..!
Umre; Hasretle beklediğin yanıp tutuştuğun Kainat sahibinin Dünyadaki evine misafir olmaktır, Kainat sevgilisinin yaşadığı, ayak bastığı yerlere kurban olmaktır, Umreye gelmeden önce dünyada neyin varsa terketmek ve asıl vatana kavuşmanın ön hazırlığı olan beyaz kefen anlamında ihrama girmektir…Yani ölmeden önce Aslında Hiç olduğumuzun hiç bir şeyin bizim olmadığının delilidir..!
Umre İçin; Mekke’nin mütavizi otelinde Nuri doğan firmasının ilgili koordinatörleri planlanan programlara beklediğimiz, Hayal ettiğimiz gibi olmasa da yetiştirmek için iyi niyetli çabaları ve arkadaşların tatlı koşuşturmalarını, heyecanını muhabbetlerinin dışa vuran tezahürlerini, şehir gezilerindeki meraklı bakışları, Taif umresi ve şehir gezisi kapsamında Osmanlı barajı, Meyve bahçeleri, peygamberimizin taşlandığı mekanı;
Mekke’de Peygamberimizin hane-i saadetinin bulunduğu mekanı, Raye mescidini, Şecere mescidini, Cin mescidini, Hz. Hatice annemizin mezarının bulunduğu Cennet-i Muallayı, Nur dağını, Sevr dağını, Hudeybiye bölgesini, Arafat bölgesindeki, Cebel-i rahmeyi, Müzdelifeyi, Mina’yı ,vs..gelip yaşamadıysanız ve bu mukaddes şehre gelemediyseniz ben ne diyeyim…!
Umre;Tavaf yaparken, Say yaparken, Makam-I ibrahim’e, Rükn-ü yemeniye’ye Hacer’ül esvede selam verirken, Hicr İsmail’de duvara dayanıp dua ederken ve Kabe bölgesinde diğer ibadetleri yaparken Rabbimiz tarafından seçilmiş olarak geldiğimizi, saygın bir olarak misafir bulunduğumuzu, Tarif edilemez ikramlar verildiğini tefekkür etmektir.
Umre; Tavafta, Sayde veya müsait bir yerde oturarak Kabe’yi seyrederken Sevenlerin selamlarını kainat sahibine ulaştırmaktır, gelemediği için Hasret’den kavrulan gönül sahiplerine aracı olarak kainatın sevgilisine durumu arzetmektir. Maddi ve manevi sıkıntılarının, Hastalıkların şifası için acıların dinmesi için ricaları hatırlayıp emaneti Asıl sahibine ulaştırmaktır. Umre; Hayatta olmayan sevdiklerimizle manevi iletişim kurmaktır.
Umre; Dünyevi ev sahipliğinden Seçilmiş misafirliğe yükselmedir, Misafirliğin Emir ve yasaklarına itaat ederek asıl vatana ev sahibi olmaktır.
Dostlar Aslında Umre Hicrettir, Hayatımızı yeniden Planlamadır, En büyük düşmana karşı cihada hazırlanırken tedbir alıp, sonra tevekkül ederek İrade-i şahanenin emrini itaat etmektir Yani sebepleri işleyip neticeyi kainat sahibinden sabırla beklemek ve izni dairesinde zafere ulaşmaktır.
Değerli Abilerim, hanım kardeşlerim, değerli dava arkadaşlarım, azmetmeden, zorlanmadan çile çekmeden olmuyor. Toprak gibi kendini çiğneyenlere gül vermeden olmuyor, Koza içinde sıkışmadan, mücadele etmeden kelebek olup uçulmuyor, özlenen bahara kanat açılmıyor. Sahabe misali bir kardeşlikle özlenen, beklenen bahar için bir katre yağmur da siz olmaya ne dersiniz..?
Değerli Dostlar; Nefsim itibari ile Umreden çıkarılacak ders; ülkemize dönüşden sonra Hayatımız için bir dönüşüm veya öyle olması gerek, Umre; hayatımızı yeniden güncelle midir Umre; Tezkiye’dir, Maddi ve manevi alemde yükselmedir. Umre; Bir olan inancın ardından tevhid sancağını alıp birlikte koşmak, birlikte yorulmak, birlikte “haydi kardeşim” demektir. Öyle ki, bu Umre rafıklığı (yol arkadaşlığı) sadece dünya saadetine vesile olmaz, ahirette Rabbimizin lütfuyla cennete visal sebebidir aynı zamanda.
Dua eder duanızı beklerim.