Mehmet Kanmaz

Nizam-ı aleme uzanmak….

Mehmet Kanmaz

Bu millet tarihte çok büyük iç ve dış  ihanetler,akıl almayacak gafletler gördüğü gibi asıl çoğunluk  olan ve ”sağduyu” sahibi Milleti millet yapan ana omurga maalesef farklı zaman dilimlerinde kendi içi dünyasında kalıp esas oyunu göremedi

Ve sonuçda gurur duyduğumuz geçmişimiz hep tesellimiz oldu….

Halbu’ki asrın müceddidinin toplumu tahlil ederken yaptığı tespitleri hep gözardı ettik ve acısınıda çok çektik ,şu anda yaşadığımızda tarihten ders almakta hep geç kalmak olmuştur,,,

Ne diyordu o”muhterem”islama bin yıl bayraktarlık yapan bu milletin en büyük düşmanı

*Cehalet…

*Zaruret…

*İhtilaf”

Bu düşmana karşı silahımız;

*Sanat…

*Marifet….

*İttifak…….”

Peki biz ne yaptık,bu üç düşmanı bertaraf edip o eski gurur tablomuza dönmek için gayret etmek yerine malesef,Batıcılık oyunu ile bir yüzyıl kaybettik…!

Ama artık yeni onyıllar..kaybetmemek için;Her travmalı dönemlerde tekrar ayağa kalkan bu millet;en zor şartlarda bile tarih yazdığı gibi…

Bu millet ve bu milletin değerleri ile mücehhez olan son yirmi  yılın siyaset kurumuda bu tarihimizi yeniden dizayn edip milletle barışınca,milletine dayanıp ona kıymet verince yeni bir şahlanış hareketi başladı…en kısa zamanda’da çok büyük mesafeler kaydettik……

ama bu ilerleme ve kalkınma hareketi ve mazlum milletleri koruma ve kollama,aynı zamanda ağabey misyonu ile kucaklama misyonu uluslar arası güç odaklarını çıldırttı…

Üstüne üstlük yumuşak karnımız kürt kardeşlerimizi’de hendek savaşından sonra; adam yerine koyma projesinin  çok büyük müspet dönüşleri olunca tekrar düğmeye basıldı….!

Peki şimdi ne olacak

Kimse sevinmesin.

Bu ülkede çok barış masaları devrildi, çok barış masaları kuruldu,islam coğrafyasında dessas İngilizler tarafından cetvelle hep haritalar çizildi,ve hesaplarıda hep altüst oldu,şimdide yeni bir cetvel oyunu ile karşı karşıyayız ama artık…ne islam coğrafyası 1900’lü yılların gaflet ve hıyanet çemberi içinde ne’de türkiye cumhuriyeti eski türkiye değil,artık bizde oyun masasındayız… 

Fetö travmasından sonra;2016 yılı “fırat kalkanı” 2018 yılı “zeytin dalı” operasyonlarını icra eden  bu şanlı Türk ordusu ile artık Türkiye tekrar dış mihraklı,iç ihanetli şebekelerin oyununa mı gelecek veya kendi vesayet diktasına mı  dönecek?

Elbette  Hayır!

Ben inanıyorum ki miletin varolma mücadelesinin son örneğini yaşadığımız 15 Tem muz darbe teşebbüsüne karşı yapılan kahraman’ane mücadele ve ülke sathında sağlanan bütünlük ve  sağduyu vesilesi ile en kısa zamanda durum hem yurt sathında hemde islam coğrafyasında  normale dönecektir…

Bu arada hem koronadan, hemde ekonomik sıkıntılardan dolayı zor  sürece  girdiğimiz şu günler içinde zaman zaman   istenmedik bazı nahoş durumlarda olacaktır,kimin oyununa figüranlık yaptığı belli olan bazı stk.lar’ın,odaların ve sosyal medya gruplarının’da provakasyonlarına’da hazırlıklı olmamız gerek..

Ama son yaşadığımız darbe teşebbüsü’nün  devamında yaşanan infialler,mağduri yetler,yüksek yerlere kadar gitmesi gereken soruşturmaların yetersizliği,15 temmuz günü saat;15:00-21:00 saatlari arasında yaşanılan ve halen aydınlatılamayan,gizemli haller, bizleri derinden üzmüş düşmanlarımızıda sevindirmiştir..

Bakın son 60 aydır  yaşananları bir analiz edin kim seviniyor kim üzülüyor,bu toplum tamda bir tranfarmasyon sürecine girip 2023’e,2053’e,ve 2071’e doğru devleti ile bütünleşme sürecinde uzun vadeli planları uygulamaya sokarken,fetö terör örgütünün 404 gibi yapışken hale gelen ve büyük çoğunluğu çözülmeyen ibadet kısmı, Oyunun  farkında olan ticaret kısmı ve taşeron örgütün üst yapısı olan  ihanet kısmı bu necip millete çok büyük ihanet yaptı…

Ve yazık etti…

Birlik olma,ittifak etme zamanında kardeşlik surunda bir gedik açtı….inşallah bu

gedik çabuk kapatılır ve bir daha yaşamayız.

YARGIMIZ’da hızlı bir karar alma sürecine girip,elbette gereğini yapacaktır onda hiç şüphemiz yok..

İnşallah bundan sonra bu ve buna benzer hadiseleri rabbim bu millet yaşatmaz ve yaşatılmasına izin vermez….

Elhasıl;Ben inanıyorum ki dışta ve içte yapılan operasyonlar 2022 yılı haziran  ayına kadar;inşaallah başarı ve zaferle sonuçlanırsa,siyasi iktidarın,sosyal ve iktisadi projelerinin tabana yansımaları görülürse;ülke sathında yapılan değişim ve yeniden teşkilatlanmalar reis’in istediği sonuca ulaşırsa,ve reis 2023’ü risk etmemek için; hasarsız bir şekilde sonuç alacağına inanırsa,2022 yılı Haziran veya  kasım ayında ülkemiz mecburen bir seçim sürecine girecek ve  Nizam alem hedefine doğru vakit kısalacak inşallah  kanaatindeyim;;

…..Görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler….…

Yazarın Diğer Yazıları