Mehmet Kanmaz

Namazı Kılmamanın Derin Acısı

Mehmet Kanmaz

Değerli dostlar; bugün ki yazımda çok hassas bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu kainatın sahibi bizlerle ruhlar aleminde daha bizi dünyaya göndermeden evvel kâlu belâ dediğimiz sözleşme vaktinde bizden söz aldı ve biz rabbimizin emir ve yasaklarına itaat etmek için söz verdik.

Bu sözleşmenin ana maddesi ibadet ve ibadetinde olmazsa olmazı Namaz.. Namaz; ALLAH’LA Biz kullar arasında yüksek bir bağlantı, huzura kabul, muhatab alma, buluşma, Acziyetin, fakriyetin arz edilmesi, hata ve kusurların itiraf edilerek rahmet ve mağfiretin umulmasıdır.

Bizim her anımızı bilen, gören ve kaydeden ALLAH(cc) bizi günde beş vakit, Haftada bir ise günlerin efendisi Cuma için bir vakit huzuruna davet ediyor.. Bu davete uymak çok mu zor…

Siz herhangi bir kurumda çalışıyorsunuz, veya emekli de olabilirsiniz, sizi de SGK kurumu çağıyor ve hatta gün ve saat veriyor.. şimdi size soruyorum.. Ben gelmiyorum deme lüksünüz var mı…? Dünyevi geçiminiz için tabi ki gideceksiniz.. aksi takdirde başınıza neler geleceğinizi hesap edin artık..

Peki size hayat veren her türlü nimeti ayaklarınıza getiren rabbine karşı neden itaatsizlik veya tembellik ediyorsun..

Zira; Namazın ergen, akıllı, hayız ve nifastan temizlenmiş her müslümana farz olduğu konusunda görüş birliği vardır. Namazın farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Çünkü namaz kesin âyet, hadis ve icmâ delilleriyle sabittir. Tembellik veya umursamazlık sebebiyle namazı terk eden âsî ve fâsık olur.

***Hele birde Cuma namazına Üst üste üç hafta gitmeyenin dinimizdeki hükmünü burdan yazmak bile istemiyorum..

***Size şu bilgileri’de vermek istiyorum lütfen objektif olarak değerlendirin olmaz mı..?

Bilhassa namazın, kul ile Rabb’i arasındaki en sıcak ve tam huzuru içeren bir iletişim bağı olduğu düşünülürse; çok ehemmiyetli olan bu ibâdetin yapılmaması İçin hiç bir mazeret yoktur.

Değerli dostlar; Hadiseye birde şöyle bakın lütfen Senin var olma ve dünyadan nasiplenme sebebin olan sahibinin davetine icap etmiyor sun ve seni seven dostlarında zaman zaman size hatırlatmalar yaptığı halde hiç umursamıyorsan vay haline....O vakit durum nedir biliyormusun Artık seni Rabbim huzuruna kabul etmiyor.. Yani sahibin seni evine almıyor..!

Sen artık aslında yalnızsın...sahibi tarafından kabul edilmeyen huzura, rahmete ve berekete çağrılmayan asi bir Kul durumuna düşmüşsün ama bundan da haberin yok...çok yazık.

Daha fırsat varken hayat’tan terhis olmadan gel bir halvete gir, temizlen, bütün mahçubiyetinle evinin en sakin köşesinde secdeye git dakikalarca orda kal yalvar rabbine zira O merhametlidir sen eğer samimi isen tekrar eski haline dönmemek için rabbine söz verirsen huzura kabul edecektir inşaallah..

Bak size bir müjde; Peygamber efendimiz bu konuda şöyle müjde veriyor; "Kullarına farz kıldığı beş vakit namazı, küçümseme den hakkını vererek, eksiksiz olarak kılan kimseyi, Allah Teâlâ cennetine sokmaya söz vermiştir....”ilaahir

İkinci bir müjde daha; Peygamber efendimiz buyuruyor;” Namaza devam eden insan; Namaz kılmaya başladığında etrafını melekler kuşatır ve bu hal namaz bitene kadar devam eder” ilaahir..

Ebû Hureyre (r.a)`ın naklettiği bir hadiste de şöyle buyurulur: "Kıyamet gününde kulun ilk hesaba çekileceği şey farz namazdır. Eğer bu namazı tam olarak yerine getirmişse ne güzel...”

Farz, vacib veya sünnet ayırımı yapılmak sızın ibadetlerin yerine getirilmesi müminin gayesi olmalıdır. Çünkü bu, dünyevî huzur ve mânevî mutluluk kaynağı olması yanında, ahiret için de en büyük hazırlıktır...

****Ne dersiniz bu konuda tembellik yapan dostlar; Var mısınız bu akşam ya ALLAH Bismillah demeye….

Yazarın Diğer Yazıları