Milletin Darbesi

Bilinmesini isteriz ki;15 Temmuz darbesi;ülkemizde 40 yıldan bu yana planlanan ihanet şebekesinin artık vardığı son noktadır.ve o yapıya mensup,ihanet grubu, ticaret grubu ve ibadet grubu.. 17-25 aralıktan buyana yapılan bütün olumlu telkin ve tavsiyelere rağmen 14 temmuz akşamına kadar safını milletden yana belirleme mişse artık yapılan her bir değişim ve paylaşım “takiye”dir ve ihanet değilse bile gaflet ve dalalettir şu andan itibaren de hiçbir pişmanlıkları mazur gösterilemez.
Şu kesin bilinmelidir ki Gezi Parkı kalkışmasından bugüne gelinen süreçte, senar yo ve oyuncular değişti ama hedefler değişmedi.
Bu süreçte, sadece bir parti ya da onun lideri hedef alınmadı.

Asıl hedef, Milli İrade idi.
Asıl hedef, hafızasını tazelemeye başlayan, Türkiye’yi yoldan çıkarmaktı.
Asıl hedef, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı idi.
Türkiye’yi, tarihimizin en büyük kırılmasına sürükleyenlerin, bu ihanetlerine sessiz kalmamız, elbette söz konusu bile olamazdı.
Milli İradeyi zayıflatmaya ve bağımsızlığımızı ortadan kaldırmaya yönelik tüm kirli niyet ve gayretlere en güzel cevap,15 TEMMUZ gecesi ve devamında verilmiş ve verilmeye meydanlarda devam ediliyor.
Bir çok kişi,görüşü ne olursa olsun meydanlara indi,göğsünü darbeye karşı cesaretle koydu,ve bunun içinde ise 28 şubat darbesinin en büyük mağduru ADALETİ SAVUNANLAR DERNEĞİ mensupları korkusuzca kendilerini kışlaların önüne tankların altına,meydanların merkezine dalarak safını gösterdi ve göster meye de devam ediyor elbet de bu manada halkımızın samimi olan her kesimi içinde yazılan destansı fotoğraflar ve kalpleri titreten kareler vardır ve seyredi yoruz,ama as-der’in bu manada ifa ettiği Kahramanlıklar sahifelere sığmaz.
İhanetin neticesini ve boyutunu; rakamlar vermeye, uzun uzun analizler yapmaya hiç gerek yok. Biz şimdi neticeye bakalım ihanet şebekesi ve onun dış destekçileri şuanda ne durumda…….
Netice çok net: ve bu planın galibi RABBİM’in inayeti ile bu necip Milletdir.
Bu Millet, “Türkiye, korkunun esiri olmayacak! ‘Yaşanabilir bir Türkiye’ olacak” dedi.Necip Millet, “Türkiye, Mısır, Suriye ya da Lübnan olmayacak! ‘Yeniden Büyük Türkiye’ olacak!” dedi.BU Millet, “Türkiye, eski dünyanın figüranı olmayacak. ‘Yeni bir Dünya’nın mimarı olacak” dedi
Yeri gelmişken,Bu Millet kavramını da biraz açalım;Osmanlı Devleti, Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlar’dan çekilmek mecburiyetinde bırakılınca, Anadolu dışından gelen ya da getirilen Arap, Arnavut, Boşnak, Çerkez, Gürcü, Kürt ve Lazlar gibi Müslüman unsurlar da, Sakarya,Rize,Bingöl,K.maraş Kastamonu, Konya, Ankara, Aksaray, Sivas, Kayseri ve Erzurum gibi şehirlere yerleştirilmişlerdi.
Dikkat edilirse, bu illerin büyük çoğunluğu, Sevr’e karşı kalkan vazifesi gören ve aynı zamanda sayın cumhurbaşkanımızın’da en çok oy aldığı yerlerdir. necip Millet diye adlandırdığımız kesim, işte burasıdır.
Rahmetli Aliya İzetbegoviç, “Hatırlama; ilerlemiş medenî halklar ile geri kalmış ilkel halkları birbirinden ayıran ölçüttür” diyor.
Buna bir de İhsan Fazlıoğlu’nun, “Millet, aynı dili konuşan değil, aynı hali paylaşan insanlar topluluğudur” cümlesini ilave edelim.
Mevlana hazretleride aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar dosttur diyor.
Her üç cümle alt alta getirildiğinde, netice şudur; “Millet, aynı hali paylaşan ve hatıralarını muhafaza eden medeni halklar topluluğudur.”
Bu hakikatin en güzel örneklerinden bir tanesi, 15 TEMMUZ AKŞAMI’ı ve devamın da, yaşandı.Zafer sadece beş binyıllık tarihi ile yeniden kucaklaşan,ülkemizde değil
Osmanlı yadigarı;“Filistin’dede yaşanıyor, herkes, Türkiye’deki darbe sunucunda ne olacak,ne oldu diye merak içerisinde. Gazzeliler,bu milleti Osmanlı olarak görüyorlardı şimdi ise abileri olarak bağırlarına basıyorlar.
15 TEMMUZ gecesini ayakta geçiren sadece Gazze değildi. Balkanlar’da tek kelime Türkçe bilmeyen insanlar, Türkiye’den gelecek haberlere kilitlenmişlerdi. Saraybosna, Üsküp, Novi Pazar, Gostivar, Rozaye, Kalkandelen, Tutin, Prizren, Vrapçişte, Tiran ve Yukarı Baynitsa’nın gözü kulağı Türkiye’deydi.
Saraybosna’da yüzlerce Türk, Boşnak ve Arnavut,bu süreci birlikte takip ettiler. Ardından büyük araç konvoylarıyla, şehri turladılar.
Üsküp, Vrapçişte ve Yukarı Baynitsa’da, yüzlerce Türk, Boşnak ve Arnavut meydanlarda, kutlama yaptılar.
Prizren halkı, sokaklara döküldü. Sancaklılar, kutlama konvoyu düzenlediler.
Kısa bir süre sonra Bosna Hersek Federasyonu bir açıklama yaparak “Allah, bu türk milletinin ve cumhurbaşkan Erdoğan’ın yardımcısı olsun!” açıklamasını yaptı.
Sözü yormaya gerek yok.15 TEMMUZ GECESİ’nde:Millet kazandı derin ihanet şebekesi ve destekçileri kaybetti…
SU-İ ZAN kaybetti.HÜSN-İ ZAN yani Hayır duaları kazandı.
Uluslararası proje sahipleri ve yol arkadaşları kaybetti. İstanbul,Van,Saraybosna, İzmir,Konya,Kudüs, Üsküp, Gazze,Kahire,Bakü,Kerkük,Makedonya,Çeçenistan,
D.türkistan,Halep,Kandahar,Urumçi,Beyrut,Lahor,amman,Mekke,Medine kazandı.

ELHASIL;Derin hesaplar kaybetti,bu necip Millet kazandı.
RABBİM HAKKIMIZDA HAYIRLISI VERSİN…..