Korona bir oyun mu?
Mehmet Kanmaz
1 MART 2020 tarihinden itibaren dünyada corona salgını var. Her gün istatistikler tutuluyor. Akşamları merakla Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasını bekliyoruz.
Acaba bugün ne oldu, kaç kişi öldü, kaç yeni hasta var?........Rakamlara bakalım.
• Altı aydır corona’dan vefat eden sayı 6.500
• Ama Türkiye’de altı aydır herhangi bir sebeple vefat eden sayı ise takriben 216.000 kişi (ortalama ülkemizde her gün 1200 yeni vefat var)
*Salgın yok demiyorum. Ama abartılıyor, bir yerlere sürükleniyoruz, bir şeylere mahkûm ediliyoruz, çare siz bırakılıyoruz.
*Eğer ‘2020 yılının mart-ağustos döneminde 216.000 kişi öldü, ama bu rakam 2019 yıl aynı döneminde 116.000 kişi idi’ diyebilse idik bir salgın var diyebilirdik. Ama aşağı yukarı aynı vefat sayısından bahsediliyor.
O halde neden bu korku pompalamaları?
Corona salgını mı var, yoksa ölüm salgını mı karar sizin…
40 bin test 1000 yeni vaka
100 bin test 1500 yeni vaka
Hastalık artıyor mu azalıyor mu?
Yarın 10 bin test yapın, vaka sayısı 150 olacak.
Test sayısını 200 bin yapın vaka sayısı 3000 olacak.
Rakamlarla oynayarak algılarımız karışıyor.
Kısaca şu anda her 100 testin 1,5’u pozitif. Mart, Nisan aylarında bu oran %10 seviyesinde idi.
*İşin garip tarafı pozitif vakaların %80-90’nda hiç belirti yok. Ayrıca testlerin hata oranı da yüksek.
2019 yılı ilk sekiz ayda 309 bin kişi Türkiye’de vefat etti. 2020 yılında da hemen hemen aynı vefat sayısı var.
Test sayısı artıyor, kaos büyüyor. Eğer testiniz pozitif ise yandınız. Sizde hiç bir rahatsızlık olmasa da fark etmiyor. Önce psikolojiniz çöküyor. Sonra karantinaya alınıyorsunuz. Sonra yakınlarınız kontrol altına alınıyor.
Düşünün her gün 1500 hasta için nasıl bir operasyon yürütülüyor?
Bu durum sürdürebilir mi?
DSÖ ‘daha fazla test, daha fazla test’ derken bu kaosa zemin mi hazırlıyor?
Corona denen bir virüs var. Zarar veriyor. Ama rakamların dili de başka şeyler söylüyor.
Tam okullar açılırken rakamlar hortladı. Dünyada bir güç hayatın normale dönmesini istemiyor.
Ben rakamlara bakarak şüphelenmek hakkımı kullanıyorum.
Duran ekonomiler, eve kapanmış ümidini kaybetmiş insanlar, iflaslar, lojistik zincirin bozulması, insanların sadece yaşamak zorunda kalmaya zorlanması, çaresizlik, yılgınlık, moralsizlik, hastalıklar, çöken bağışıklıklar...
Sonra ne olacak biliyor musunuz..? :DSÖ’nün kardeşi IMF ortaya çıkacak. ‘Ben bugünler için varım’ diyecek. Karşılıksız basılan paralar ile ekonomiler, ülkeler teslim alınacak...
***Hastalıklar da yine bu güçlerin bulduğu aşı ve benzeri çözümler ile sona erecek diye düşünüyorum.
Böyle olacak demiyorum. Yaptıkları planın böyle olduğunu düşünüyorum.
***Ama küresel güçlerin dikkate almakta zorlandığı bir unutkanlık ve bunama hali ver ,Zira kendilerinin bir planı varsa...Allah’ın da planı var ve inşallah bütün şerli planları alt üst edecek. Bize düşen uyanık kalmak ve bu küresel güçlere karşı kendi Mili uyanışımızı ve duyarlılıklarımızı, Değerlerimizi daha hızlı harekete geçirmek olmalı...Vessalam...
