Mehmet Kanmaz

İsrail Devleti Ne Vakit Yıkılacak…!

Mehmet Kanmaz

Hatırlıyormusunuz..? 25 Mart 2019’da ne oldu?1967'den bu yana İsrail tarafından işgal altında tutulan Suriye toprağı Golan Tepeleri’ni ABD Başkanı Donald Trump İsrail toprağı olarak kabul eden kararnameyi imzaladı.

Başka ne oldu?Kararnameyi imzaladığı kalemi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya verip, kararnameyi basına gösterdikten sonra Netanyahu’ya vererek “Bunu İsrail halkına ver” dedi.

28/01/2020’de de, yani, bundan 40 gün  evvel ne oldu?ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile beraber ekranlara çıkıp “Yüzyılın Anlaşması” adı altında, görünürde barış planı ama hakikatte İsrail’e Filistin’i verme, işgal ettiği Filistin topraklarını İsrail toprağı olarak kabul ettirme ve filistin halkını çöle sürgün etme  planını açıkladı…

Bütün bunların (dahası da var elbette) üzerine “İsrail’in sonu ne vakit olacak” diye düşünürken, yaptıkları zulümlere rağmen tokat yememeleri nin hikmetini ifade eden,Bediüzzaman  Hazretlerinin Risale-i Nur’da geçen şu mektubu hatırıma geldi:

Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettikleri için, her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeye müstehak olmuşlar. Fakat bu Filistin meselesinde; hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki enbiya-yı Benî İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin, o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle, bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından, çabuk tokat yemiyorlar. Yoksa, koca Arabistan’da az bir zümre hiç dayanamayacaktı, çabuk meskenete girecekti…]

Üstad Hazretlerinin İhlâs Risalesinde geçen şu ifadeleri ile de muvaffakiye tin samimi bir niyet ve ihlâslı bir bağlılıkla mümkün olduğunu anlıyoruz. “Kuvvet haktadır ve ihlâstadır. Haksızlar dahi, haksızlıkları içinde gösterdikleri ihlâs ve samimiyet yüzünden kuvvet kazanıyorlar.”]

Tevrat’a olan inançları gereğince ve bu hislerine bağlılıkla ve samimiyetle ve de ihlâsla amel ettikleri için çabuk tokat yemiyorlar.Yahudilerin bâtıl olan dinlerine ve tahrif olmuş Tevrat’a olan inançları ve aralarında olan samimi ittihad sağlam ki bütün bunlar olabiliyor.

İki misal;Birincisi,İsrail’de Yahudilerin inancı gereği cumartesi günü çalışılmaz. 100 kadar Yahudi işçi cumartesi günü çalıştırılmaya mecbur edilince ortalık ayağa kaktı İsrail’de. Tepki olarak bir Bakanları istifa etti. Bakın, görüyor musunuz nasıl bağlılar inançlarına,

İkincisi,geçen yıl haziran ayında mescid-i aksa programı içinde kudüs sokaklarını gezdiğimde gördüm ki, özellikle gençleri kendi geleneksel kıyafetleri ile ellerinde Kendi uydurdukları Tevrat’ı tebliğ görevini hiç usanmadan icra ediyorlardı….ve ağlama duvarı hiç eksik bırakılmıyordu…!

Onlar bâtıl olan inançlarından taviz vermeden yaşarken ,ve dünyevî’leşe rek yıkılışlarının zeminini hazırlayadursunlar. Biz de kendimize bakalım ve bütün bu gelişmeler üzerine bizim üzerimize düşenleri hatırlayıp, tatbik etmeye bakalım.

Şimon Perez’e 1986 yılında Gazeteciler “Kur’ân-ı Kerim, sizin devleti nizin yıkılacağından haber veriyor” diye hatırlattıklarında? Perez şu cevabı veriyor: “Kur’ân’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin! O zaman düşünürüz.”

İsrail’i ortadan kaldıracak, Kur’ân’ın bahsettiği neslin yetişmesi ya da var olan neslin bu minvalde olgunlaşması için İslâm’ı hakkı ile yaşamamıza vesile olacak, içtimai hayatı şekillendiren yasa ve cezai müeyyidelerimizi İslâm’a göre şekillendirmeli, milletimizin hamurunda ve ruhunda olan, ama uyandırılmayı bekleyen ahlakî dirilişi meydana getirerek ahlaklı bireyler yetişmeli ve İttihad-ı İslâm’ı yani siyasi, askeri ve yönetim olarak İslâm birliğini teşkil ettiğimizde İsrail’in yıkılışına vesile olacak, Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın Hadis-i Şeriflerine mazhar o mübarek kutlu nesil teşkil olunacaktır diye düşünüyorum.

Rabbim bizlere İslâmî hükümlere göre idare edilmeyi ve İttihad-ı İslâm’ın yeniden teşkil edilmesini nasip etsin.  Âmin…!...

Yazarın Diğer Yazıları