Mehmet Kanmaz

İslam Düşmanlığı Üzerine

Mehmet Kanmaz

İslam tevhid medeniyetidir, iman ve gönül medeniyetidir, Hilal medeniyetidir. Adalet ve Huzur medeniyetidir.

Haçlı medeniyeti (mimsiz medeniyet)ise küfür, şirk ve kaos, işgal, katliam ve soykırım medeniyetidir. Ahlak yoksunu fuhuş ve faiz medeniyetidir.

Bir yanda İslam dünyasını kan gölüne çevirmiş, gıdasını Müslüman kanı oluşturan zalim bir medeniyetin mensupları öbür yanda yaşama mücadelesi veren, mazlumların oluşturduğu bir medeniyetin mensupları yan yana gelip ittifak oluşturabilir mi?

Oluşturduklarını söylerlerse de inandırıcı olabilir mi? Dünyada çıkarı olan her köşeye ekonomik baskı, askeri güç, siyasi oyun ve kültürel propagandalarla yerleşmek isteyen, bu maksada ulaşmak için her yolu deneyen Haçlı medeniyetinin hedefi İlah-i kelimetullah olan Türk milleti ile müttefik, ortak olabilir mi? Olamaz…

Türkiye ile ABD-NATO-Batı stratejik ortaklığı ve ilişkileri ciddi bir sınavdan geçiyor. Kriz her geçen gün biraz daha derinleşiyor.

Her alanda Türkiye’nin önünü tıkamaya çalışan Amerika Türkiye’ye müttefik, dost olmuş olsa idi, ülkemizi bölüp parçalamak isteyen PKK-YPG veya PYD’ye siyasi ve maddi destekte bulunup ağır silahlar verir miydi.? FETÖ sorunu hâlâ masada durur muydu?

Yunanistan’a Devletimizi taciz ve tahrik rolü verilir miydi?

Bunlar Türksüz bir Kıbrıs, Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz, İslam coğrafyasında İslamı ikinci plana alan bir sistem ve taşeronları, Suriye ve Irak’ta bir terör devleti, Türkiye’nin parçalanma sı, Adalar Denizi’nin bir Yunan gölü haline gelmesini hedefi ile hadsizliklerine ve bu doğrultuda adımlarına devam etmektedirler.

Bunların ortaklığı; menfaatlerinin kesintiye uğradığı yerde düşmanlığa dönüşür, dönüşüyor.

Bunların ortaklığı, işgalleri, katliam yaparken, zulmederken, sömürürken karşılarında olabilecek muhtemel bir direncin önceden ortadan kaldırılması çalışmasıdır.

Bunların ortaklık anlayışı, dünyada çatışma ve işgalleri üreten küresel sistemin aktörlerinin, bizim sahip olduğumuz ama kullanamadığımız güç ve imkânlarımızın hâkim küresel sistemin ömrünün uzatılmasında kullanılması ve bizim kendimize özgü bir medeniyet yürüyüşüne soyunmaya kalkışmamızın önlenmesi için geliştirilmiş ısmarlama bir ortaklıktır.

Bu ortaklık projesi kaygan zeminlerde patinaj yapmamızı sağlayacak, bizim açımızdan ölümcül sonuçlar doğuracak netameli bir projedir.

Bu proje, saygı ve sevginin olmadığı, batı dünyasının kibir, aşağılayıcı tutum ve yaklaşımlarının, nefretten beslenen haçlı dürtülerinin saklanmaya çalışıldığı bir tiyatrodur.

Bu projeyle İslam dünyası; DEAŞ, Taliban, El Kaide, Boko Haram, Eş Şebab, FETÖ gibi terör örgütleri vasıtasıyla cendereye alınmak ve Müslümanların hayat damarlarını kurutmak hedeflenmektedir.

Bu millet; Haçlı medeniyetini, Özgürlük kavramı ile sömürülerini maskeleyen, barış kavramı ile iğrenç savaşlarını maskeleyen, ahlak kavramı ile iğrençliklerini maskeleyen, dürüstlük kavramı ile yolsuzluklarını maskeleyen, eşitlik kavramı ile ayrımcılıklarını maskeleyen, adalet kavramı ile yaptığı haksızlıkları maskeleyen Batı zihniyetini hiçbir zaman müttefik olarak görmemiştir.

Terörle savaş adı altında “küresel terör çağı”nı başlatanlar’ bizim karşımızda olan DAİŞ, FETÖ, PKK, HDP ve de diğerleri ile ortaktır.

İnsanlık evini talan etmek için yaşayanlar, âlemlerin nizamını bozmaya çalışıp kin, nefret tohumlarını ekenler, sokaklarımıza, evlerimize kadar müdahale edenler tüm bu cephelerde maşa olarak kullanılan kiralık akıllarla da ortaktır.

Değerli dostlar; Rahmetli Cemil Meriç’in “Bu ülke” adlı eserinde ortaya koyduğu şu değerlendirme yukarıda anlattıklarımızın özünü kısaca anlatmaya yetiyor:

“Bütün Kur’anları yaksak,

Bütün camileri yıksak,

Avrupalının gözünde Osmanlıyız.

Ama telaş yok zira” Kafirler istemese ’de

Allah nurunu tamamlayacaktır” Selam ve muhabbetlerimle...

Yazarın Diğer Yazıları