
İnsanın Boş Zamanı Olurmu….
Mehmet Kanmaz
“Hayat-ı beşeriye bir yolculuktur. Şu zamanda, Kur'anın nuruyla gördüm ki,kafile-i beşer düşe kalka gidiyor. Bir kısmı, selâmetli bir yolda gider. Bir kısmı, mümkün olduğu kadar çamurdan, bataklıktan kurtulmak için bazı vasıtaları bulmuş, Bir kısm-ı ekseri o pis, çamurlu bataklık içinde karanlıkta gidiyor. Yüzde yirmisi divane olmuş gibi gayri meşru hayatı sebebiyle, O çamuru misk-ü anber zannederek yüzüne gözüne bulaştırıyor.. düşerek kalkarak gider, tâ boğulur. Yüzde sekseni ise, bataklığı anlar,pis olduğunu hisseder.. fakat mütehayyirdirler, selâmetli yolu göremiyorlar.”
“Murdar şeylere dikkat edip meşgul olmuş, midesini bulandırmış.”Büyük daire dediğimiz dünya sefahatinin cazibedarlığı cihetiyle küçük dairedeki imani ve ibadi lüzumlu ve ehemmiyetli hizmeti bıraktırıp lüzumsuz, malayani ve âfâkî işlerle meşgul eder.
Sermaye-i hayatını boş yerde imha eder. O kıymetdar ömrünü kıymetsiz şeylerde öldürür.Çünkü;”Her şeyi maddede arayanların akılları gözle rindedir,göz ise maneviyatta kördür.”
Bu mevzuda bir çok misal verilip bütün kaynaklar toplanıp güzel bir ders mevzusu olabilir. Biz kapıyı aralayalım bir müdakkik kardeşimiz de dersi hazırlar inşallah.
İnsanın âlemine göre dünyanın ve kâinatın rengi, kokusu ve her şeyi değişmektedir. Duygu ve düşüncele ri kâinatı boyayıp aynı hadisede farklı renkler vermektedir.
Abes, faydasız ve lüzumsuz şeylerle insan âlemini meşgul ederse artık yozlaşarak ya tek renk ya âtıl kalarak yönlendirmelere açık olarak istenilen şekle ve renge girerek görecektir.
Bu sebeple insan âlemini fuzuli şeylerle doldurursa farkında olmadan bunun ağırlığı altında ezilecektir; ama sebebini bilmeden, görmeden ve anlamadan.
Boş zaman diye kullanılan yanlış bir tabir var. Bunun doğrusu boşa geçirilen zamandır. Çünkü boşa geçirilen zaman, insan âlemini yozlaştırmakta ve kalitesini azaltmaktadır. Halbuki insan, hayat kalitesini sürekli arttırmak peşinde koşarken bunun yolunun kaliteli ve verimli zaman geçirmekten geçtiğini farketmemektedir.
İnsan hayatına yön veren ve vermek isteyen pek çok hadiseler olagelmek tedir. Bu sisli, puslu hadiseler içinde istikametten sapmamak ve şaşma mak için elden gelen tüm çabasını sarf ederek âlemini muhafaza etmek mecburiyetindedir. Yoksa âlemi zikzaklar çizdiği için istikametli bir hayatı olmayacaktır.
Âlemini muhafaza edemeyen kimseler, bertaraf olmaktan kendisini kurtaramaz. Rabbim âlemini muhafaza edelerden eylesin. Âmin.
Selam ve Muhabbetlerimle……