Hızlı Bir Çöküşe Doğru
Mehmet Kanmaz
Değerli Dostlar; Hiç abartmıyorum..! hayal veya kurgu değil, benim kanaatim; küresel oyun kurucuları yerli işbirlikçileri vasıtasıyla birçok alanda toplumun sinir uçlarına (her gün seviyeyi artırarak) planlı bir şekilde dokunuyor.
Siyaset arenasında 22 yıldan bu yana hüküm süren Ak parti iktidar ise maalesef artık güç kaybetmekte, çözüm odaklı projeler giderek azalmakta ve adeta planlı bir şekilde devlet çarkları felç edilme tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır.
Güneydoğu bir taraftan, hastalıklı yapılanmalar bir taraftan, ırkçılık/ötekileştirme bir taraftan, adaletin ve gelir ve gider dağılımının adil dağıtılmadığı fikri ile oluşan toplumsal fikir ayrılıkları bir taraftan, Tv. programlarındaki hayasız programlara karşı tepkisiz kalmak bir taraftan, sokak köpekleri senaryosu ile toplum katmanlarındaki ayrıştırma bir taraftan.
Gün geçtikçe çığırından çıkan 'bana dokunmayan bin yaşasın' gamsızlığı, sebepsiz keyfi cinayetler, şiddet ve hızla bozulan aile yapısı ve istismarlar, ülkenin dört bir yanını sarmış olan uyuşturucu/kumar furyası, bölgesel mafya/dokunulmazlık düzeni, 'benim kötüm seninkinden daha az kötü' taraftarlığı, kendini iktidarın gücüne endeksleyen çıkar grupları, bir, iki üç yetmez daha yok mu diyen çoklu koltuk sevdalıları, serbest piyasa adı altında ayyuka çıkan soygun /hırsızlık/Aldatma düzeni vesaire…
Değerli arkadaşlar; Bir ülke nasıl yönetilemez hale getirilir ve/ya iktidar nasıl zorla indirilir biliyor musunuz? Direkt halk tarafından mı?
Bu anlamda size Detaylı bir analiz yapmak istiyorum; Yani iktidar Resmiyette seçimle halk tarafından değiştiriliyor gözükebilir ancak siyasi tarihimize bir bakın; iktidarı değiştiren her daim devlet bürokrasisi yani memurlar olmuştur.
Önce; Devlet; Hukuktan, maliyeye, sağlıktan, eğitime askerinden, emniyetine kadar dahili+bireysel veya harici+gruplaşmalar üzerinden planlı olarak iş yapamaz (sessiz bir kazan devirmedir bu) hale gelir/getirilir.
Sonra; Ülkenin kamu düzeni için hayati olan bütün bu kurumlar organize bir şekilde görevini yapmamaya ve toplum kesimleri hizmet almamaya başladığında çıkış yolları ve sorunlara çözüm sağlayacak mekanizmalar iş yapamaz hale getirildiğinde içten içe provakatif hareketlenmeler başlar.
Bu gidişat, oluşan boşluktan dolayı tırmanan benzer hadiselerin birbirini tetiklemesi ile önce toplumsal bir tükenmişlik/bıkkınlık, ardından kaos/kriz/kutuplaşma ve nihai olarak yönetilemez bir toplum/devlet ile sonuçlanır.
Şu çok açık ki, maalesef içinde bulunduğumuz bu süreç tam olarak buraya doğru hızla ilerliyor..!
Yani demem O ki: Ülkemizde ki bu planlı devlet düzeninin çöküş projesi (kısacası sessiz başkaldırının) altından mevcut sistem/yasalar ile hiçbir şekilde kalkılamayacağı artık aşikar hale gelmiştir.
Değerli Dostlar: Bu ülkede ve bu dünyada eğer Kıyamet erken kopmazsa Bir değişim olacak bu çok net. Fakat bu değişimin nelere mal olacağını hep toptan kazanım mı veya toptan batış mı olacak yaşayarak göreceğiz diye düşünüyorum..!
Şunu da rahatlıkla söyleyebilirim; Toplumun neredeyse % 65’ i çok derin bir uykuda ve ait olduğu ideoloji üzerinden/tarafından da net olarak aldatılıyor.
Özetle; Mevcut iktidarın 20 yıllık bu millete kazandırdıklarını görmeyip; Kızgınlıkla, aymazlıkla, gafletle veya bilerek hainlikle muhalefet edenler bilmelidir ki; inandığınız veya inandırdıklarınız yani Sizi/ülkeyi refaha götüreceğinden fazlasıyla emin olduklarınız, emin olun kıyamet sandığınız bu günleri mumla aratacak olanlardır.
Değerli arkadaşlar; İster inanın ister abarttığımı düşünün: Ülkenin artık mevcut anayasa ile ve mevcut Kemalist sistemi ile yazılacak bir tarihi/geleceği artık kalmamıştır, Şu anda uzatmaları oynuyoruz.. Benden söylemesi..