
Hislerimin Anaforu…
Mehmet Kanmaz
İnsan zaman zaman elem ve keder içinde sürüklenerek boğulur gibi bir girdaba giriveriyor. Zaman zaman da coşkulu ve mutlu hislerin yüksek dalgalarında âdeta sörf yapıyor. Esâsen ikisi de bir ölçüsüzlük hâlidir. Dengeli ve fıtrata münasib olan ise sevindiğinde fazla sevinmemek ve üzüldüğünde de fazla üzülmemektir.
Kâmil bir insanın her hâli itidal üzeredir. Her hâl karşısında sükûnetini sürdürmek ve sabrı kuşanmak, âcil ve fevrî tepkiler vermemektir. Acele verilen ve hislerin tesiri altında verilen tepkiler ve kararlar çok zaman insanın pişman olmasına vesiledirler. İtîdâl-i dem ile hareket etmek ise başarının sırrıdır. Elbette hayırlı işlerde acele edip onları geciktirmemek de bir ölçüdür. Lâkin hayırlı işte acele etmek ayrıdır sabrı ve hikmeten beklemeyi gerektiren her işte acelecilik göstermek ayrıdır.
Uçlarda dolaşmak insanı bedenen de ruhen ve kalben de çok yorar. Şiddet li hislerin tesiri altında hareket etmek ruh ve kalb için oldu ğu kadar beden için de çok yorucudur.
Kalbin nurunu akla etki ettirmek için vicdanın sesine kulak vere rek; sır hâf, hafâ, ahfâ gibi letâifin beraberliğinde yürümek rahat tır, ferahlatıcıdır,nefsi susturup istikamet üzre olmasını sağlar…
Günümüzde ise ahir zaman fantazilerininetkisi ile ve karşı hücu mu hâl-i hazırda nefsin ve cismin derece-i hayatında sıkışmalar mevcut olup , âdetâ toplum içinde nefsi boğulmalar ve travmalar yaşanmaktadır.yani demem o ki şu asırda Bedenin ihtiyaçları her daim kalb ve ruhun ihtiyaçlarından evvel geliyor.
Acizane bu piri fani kendini yeniden bir tezkiyeye soktu ve Kalb ve ruhu besleyecek meşgaleleri(Kuran ve hadis okumaları tefsir ve cevşen takibi,tahlilller,tahmidler,ezkarlar,tesbihatlarla )mücehhez günlük Üç saatlik proğram icra ederek, 2020 yılı Ramazan ayından bu yana hamdolsun manevi zaman diliminde seyran ediyor….!
Bu anlamda ahsen-i takvim sırrına ulaşabilmek için Kendimi arama çabam kâfi mi onu da bilemiyorum. Bazen peşimde amansız bir hafiye gibi buluyorum kendimi. Nerede ise damarlarımdaki kanın debisini ölçecek, burnumdan çıkan nefesin hızını derecelendirecek bir mütecessis haline bürünüveriyorum.
Elhasıl;İnsan kalb ve ruhun derece-i hayatında olsa (kâideyi değiş tiripgenelleme yapmayayım)ben kalb ve ruhun derece-i hayatın da yaşasam hâzır halde her ne var ise yazmak,Kardeşlerin nur dersanesin’de yazmak gibi olur öyle değil mi? O sırra bir ulaşabilsem Hacer-ül esvedinaltında bile yazabilirim o vakit..
Özetle;İtidâl-i dem ile, vasat bir ümmet olarak yaşamak konumuz Bu (kalıplaşmış ifadeler çok hoşuma gelmiyor ama) hız ve haz çağın da sükûneti muhafaza etmek ve sabırla hareket etmek daha fazla emek ve gayret gerektiriyor, hem de güçlü bir irade.
Rabbim bizleri anlık hislerine göre bir o yana bir bu yana savru larak netice de eli boş kalanlardan değil mâkul bir hedefe sabırla ilerleyenlerden eylesin inşallah.
Cismin ve hayvâniyetin hayat mertebesinden kalb ve ruhun derece-i hayatına çıkartsın. Akl-ı selim nasib eylesin inşallah.