
Hak temelli adalet için ibretlik hikaye
Mehmet Kanmaz
***Çakalın biri aç kalınca kasabaya inmiş.
*..Sütçünün süt çanağını devirmiş, sütü de içmiş,
*..Fırıncının tezgâhından ekmeği kapmış yemiş,
*..Kasabın’da vitrininden kocaman bir but kapıp bir güzel mideye indirmiş...
**Çakalın ve etin kokusunu alan kasabanın tüm köpekleri toplanmış, çakalı yakalamak için ardı sıra koşturmuşlar.
**Çakal önde, köpekler de arkada, amansız bir kovalamaca koşuşturmaca başlamış ama bir süre sonra, sütçünün köpeği yorulup takibi bırakmış.
**Bir müddet daha geçince de bu sefer fırıncının köpeği, çakalı takibi bırakmak zorunda kalmış.
**En son, kasabanın çıkışına yakın bir yerde kasabın köpeği de pes etmiş ve yorgunluktan dili bir karış dışarıda geriye dönmüş.
***Çakalın arkasında kala kala bir tek demircinin köpeği kalmış. Çakal önde demircinin köpeği arkada ısrarlı bir kovalamaca devam ederken ve kasabadan çıkılıp kırlara varıldıktan sonra da tepelere doğru çıkılmaya başlanmışken....!
**Çakal dayanamamış, durmuş ve demircinin köpeği’ne öfkeyle seslenmiş;
***“Yahu arkadaş, sütçünün sütünü içtim tamam, fırıncının ekmeğini yedim o da tamam, hadi kasabın etini kaptım ama buna rağmen onlar bile pes etti peşimi bıraktı da...!
***Size yani sahibin olan demirciye ne yaptım ki bi türlü ayrılmıyorsun peşimden?”
*** İşte, Arkadaşlar;Çakalın anlamadığı şu..
Demircinin köpeği menfaat peşinde değil, sadece adalet peşinde.
***Çakalın kafasındaki sistem karşılıklı menfaate dayalı bir kapitalist sistem...
**Demircinin köpeğindeki ise, evrensel hukuk... “Seni cezalandırmam için bana zarar vermen şart değil. Sen, başkalarına zarar verdiğin için suçlusun”
diye düşünüyor demircinin köpeği...
***Bu sebeple hikayedeki çakallar,gibi insan görü nümlü çakallar ve avaneleri’de demircinin köpeği gibi yalnızca hak peşinde koşanları asla anlayamaya cak ve aptalca bulacaklardır. Ama demircinin adalet bekçileri de her zaman var olacaktır...!
OLMALIDIR DA....!
***”Madem şu fâni, geçici dünya; ebed için halk olunan insan hususunda öyle bir adalet ve hikmete mazhariyetten çok uzaktır. Elbette âdil olan o Zat-ı Celil-i Zülcemal'in ve Hakîm olan o Zat-ı Cemil-i Zülcelal'in daimî bir cehennemi ve ebedî bir cenneti bulunacaktır.”
***”Zira hakiki adalet ister ki: Şu küçücük insan, şu küçüklüğü nisbetinde değil, belki cinayetinin büyüklüğü, mahiyetinin ehemmiyeti ve vazifesinin azameti nisbetinde mükâfat ve mücazat görsün”
***”Halbuki bu muvakkat dünyada o hikmet, o adalete lâyık binden biri, insanda icra edilmiyor, tehir ediliyor. Ehl-i dalaletin çoğu ceza almadan; ehl-i hidayetin de çoğu mükâfat görmeden buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübraya, bir saadet-i uzmaya bırakılıyor”
***Elhasıl Dostlar;”Demek, ecel ve kabir insanı beklediği gibi cennet ve cehennem de insanı bekliyor ve gözlüyor.”
**** O halde;hakiki adalet terazisi için hazırlanan
O büyük hesap gününe hazırlık yapıyormuyuz....?