Mehmet Kanmaz

Haddini aşmak…

Mehmet Kanmaz

“Had” kelimesi durmamız gereken sınırları ifade eder. Yani bize çizilmiş olan fıtri sınırları. İnsan bazı zamanlarda bu fıtri, çizilen sınırları aştığında “Haddini bilmez” denir. Had bir ölçüdür. Taşırılmaması, aşılmaması gereken bir ölçü.

Âlimin birine sormuşlar. “Efendim en iyi neyi bilirsiniz?” diye. Âlim cevap vermiş. “Haddimi bilirim.” Haddini bilmemek aslında bir hastalıktır. Kendini bilen, haddini de bilir. Haddini bilen ise kendi dışındaki her varlığa saygı gösterir.

Etrafımız haddini bilmeyen insanlarla dolu. Bunlardan saygı beklemek de bizim en büyük yanılgımız. Adam kendini bilmiyor ki haddini bilsin. Bugünlerde yaşanan bir iki olay buna en güzel bir örnek olsa gerek.

Birincisi Konya STK yapılanmasından bihaber olan ve “ufukturu” faaliyetlerini gıpta ile izleyen Konya dışındaki bir STK temsilcisi bir iki gözlemleme ile Konya STK yapılanmasına ayar çekmeye çalıştı ve tabi ki cevabını aldı, ve özür dilemek zorunda kaldı; ama işte bu haddi aşmaktır.

ikincisi; Konya içindeki bazı STK’lar yeni arayışlar içinde ve çıkmaz sokağa girmiş bulunmaktadırlar sonu hayır olur inşallah.

Üçüncü bir örnek de; hani şu ülkemizin en önde gelen üniversitemizden birindeki en parlak zekâya sahip olduğunu düşündüğümüz o güzelim (!) öğrencilerinin sergiledikleri. Biraz daha açık ifadeyle fakültelerinin tuvaletlerinde gerçekleştirmeye çalıştıkları çağdaşlıkları, parlak buluşları(!)Daha fazla bilgi için  basından, detaylı bilgilere ulaşabilirler…

Bu misaller haddi aşmaktır, ölçüyü taşırmaktır, kendini bilmemektir yani fıtrata zıt hareket etmektir. İnsan önce kendini bilmeli. Kendini bilme ise en güzel şekilde eğitimle olur. Haddini bilme eğitimle başlar. En etkili dönem ise çocukluktur. Yani ilk önce çocuklarımıza had bilmeyi öğretmeliyiz. Çocuklar bu eğitimleri yani kendini bilme eğitimlerini düzgün alamazlarsa ileride böyle haddini bilmez davranışlarla karşılaşır dururuz.

Aslında Yunus Emre bunu yani yukarıda bahsettiğimiz gençlerimizin durumunu çok güzel özetlemiş.

“İlim ilim demektir/ İlim kendin bilmektir/Sen kendini bilmezsin/Ya nice okumaktır?”

Çocuklarımıza kendi sınırlarını, yani yapabileceklerini veya yapamayacaklarını öğretmeliyiz. Haddini bilme/bildirme bir sindirme/sindirilme ya da boyun eğme/eğdirme değildir. Eğer çocuklarımıza haddi/ölçüyü diğer bir deyişle kendini bilmeyi öğretmezsek hastalıklı bir toplumla karşılaşmamız içten bile değildir. Bu hatırlatmalarla inşallah haddimi aşmadım….

Yazarın Diğer Yazıları