Mehmet Kanmaz

Fetö Ve Cemaatlar…

Mehmet Kanmaz

Yaşadığımız şu günlerde Cemaatlere darbe vurmak isteyenlerin gündemi işgal ettiklerini üzülerek müşahede ediyoruz. Bu yazıyı kaleme almaktaki maksadımız dumanlı havayı fırsat bilip Risale-i Nur’a hücum edenlere cevap vermek değil; onların sebep olduğu tevzirat ve karalama kampanyaları sonucu aklı bulanan kardeşlerimize bazı hususları anlatmayı faydalı görüyoruz ta ki bu şarlatanların veya din namına dine zarar verme emelini taşıyanların hezeyanlarına beş para kıymet verilmesin.
Bu hücumların hareket merkezi, kimin kasesini yaladığı belirsiz olan, ne kadar ihanet ve hıyanet varsa hepsinin altından çıkan FETÖ gibi bir yapıyla Risale-i Nur hizmet-i imaniyesi ve Nur Talebelerini aynı kefeye koymaktır ki öncelikle bu büyük yanlışın altının çizilmesi, Fethullahçı Terör Örgütü ile Risale-i Nur Cemaatlerinin arasındaki derin farkların ortaya koyulması gerekmektedir.
Bediüzzaman ve hakiki Nur Talebeleri, Risale-i Nur ve hizmet-i imaniye ve Kurâniye lerini asla dünyevi-uhrevî fayda ve menfaatleri için kullanmazlar, belli bir hedefe ulaşmak için basamak yapmazlar, “Risale-i Nur dünya işlerine alet olamaz, dünya işlerine siper edilmez. Çünkü ehemmiyetli bir ibadet-i tefekküriye olduğu cihetle, dünyevî maksatlar onunla kasten istenilmez. İstenilse, ihlâs kırılır, o ehemmiyetli ibadet şekli değişir. Yani, çocuklar gibi, döğüştükleri vakit Kur'ân'ı başına siper eder. Başına gelen zarar Kur'ân'a geldiği gibi, Risale-i Nur, böyle muannid hasımlara karşı siper istimal edilmemeli” hakikati mucibince hareket ederler.

“Bâki bir hakikat, fâni şahsiyetler üstüne bina edilmez. Edilse, hakikate zulümdür. Her cihetle kemalde ve devamda bulunan bir vazife, çürümeye ve çürütülmeye mâruz ve müptelâ şahsiyetlerle bağlanmaz; bağlansa, vazifeye ehemmiyetli zarardır”
Dinî cemaat görünerek halkı aldatan yapı, milletin paralarıyla kurulan Zaman Gazetesi, Samanyolu TV gibi müesseseleri milletin aleyhine tetikçi olarak kullandı, MİT tırlarını durdurarak Türkiye’yi dünya kamuoyunda küçük düşürmeye çalıştı, devletin üst idarecilerinin telefonlarını dinlemeye aldı, 17-25 Aralık 2014 ihanetleri, 15 Temmuz 2016 darbe teşebüsü ile toplumu kaosa, iç savaşa kadar götürecek terörist faaliyetlere imza attı. Halbuki Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerine ısrarla ve şiddetle tavsiye ettiği değişmez bir prensip, olmazsa olmaz bir düstur, hizmet-i imaniye binasının kolonu mahiyetinde olan “müsbet hareket” dediğimiz mühim bir esas var ki, bu yapı buna yüzlerce defa ihanet etti
Risale-i Nur Talebelerinin en bilinen özelliklerinden biri de siyasete karşı mesafeli durmaları, hatta şeytandan kaçar gibi siyetten kaçmalarıdır. Zira meşgul oldukları hizmet-i imaniye ve Kurâniyenin buna müsaade etmediğini Bediüzzaman Hazretleri şu sözleriyle ifade etmiştir: “Kur'ân-ı Hakîmin hizmeti, beni şiddetli bir surette siyaset âleminden men etti. Hatta düşünmesini de bana unutturdu.”Ve demiştir: “Eğer yüz elimiz de olsa ancak nura kâfi gelir. Topuzu tutacak elimiz yok. Buna bütün bütün muhalif olarak bütün mekanizmalarıyla siyasete giren, dizayn etmek için çalışan, partilerin içini oyma girişimlerinde bulunan, milletin din ve diyanetinin aleyhinde faaliyetleriyle tescillenmiş partiye oy verilmesi için gecesini gündüzüne katan, terör örgütünün sesi olan, parti görünümü bir yapılanmayla işbirliği yapan Paralel Yapı ile Nur Cemaatlerini karıştırmak basiretsizliktir.
“Biz, imanı kurtarmak ve Kur'ân'a hizmet için, Mekke'de olsam da buraya gelmek lâzımdı. Çünkü, en ziyade burada ihtiyaç var. Binler ruhum olsa, binler hastalıklara müptelâ olsam ve zahmetler çeksem, yine bu milletin imanına ve saadetine hizmet için burada kalmaya Kur'ân'dan aldığım dersle karar verdim ve vermişiz”diyen ve yaşadığı onca olumsuzluğa, şiddetli zulümlere maruz kaldığı halde vatanını terk etmeyen Bediüzzaman ’la,Abdullah öcalanın verilip bu F.G.lenin teslim projesi ile Amerika’ya gidenle mukayese edilemez.
Elhasıl;gerek faaliyet sahası ve gerekse ilham alınan rehber konumundaki zatların aralarında kapkaranlık gece ile apaydınlık gündüz kadar azim ve derin farklar bulunmaktadır. Bu cümleden olarak, vatanımıza, memleketimize pusu kuran, istiklal ve istikbalimize darbe yapan FETÖ üzerinden maddi ve mânevi hayatımızın sigortası hükmündeki cemaatlere darbe (!) yapılamaz, cemaatlere vurulacak her darbenin, toplumumuza olumsuz neticeler doğurarak dönmesinden endişe ediyorum.....
 

Yazarın Diğer Yazıları