Bize Ne Lazım
Mehmet Kanmaz
Değerli Dostlar; Bir gazete yazarı olarak, yazı yazmanın da, isabetli değerlendirme yapmanın da, Hakkın hatırını yüksekte tutmanın da elbette büyük güçlükleri var?
Lütfen gülümsemeyeniz?
Evet, elimize balyoz alıp, bir taşı kırdığımız yok.! Kazma, kürek elde ellerimizi de nasırlaştırmıyoruz!
Yaptığımız iş, bir durum değerlendirmesi..
İyi ve güzeli olduğu kadar, çirkinden ve kötü den de söz etmek!
Yani bir bakıma, çevremizdeki olup bitenlere kafa yormak, işimiz!..
Bir haberi, her yönüyle paylaşmak, bilgilendirmek..
Haklıdan, doğrudan yana taraf olmak..
Tarafsız bir anlayış sergilemek..
Taraf olduğunuz fikrin, iyi ve güzel yanlarına dikkat çekmek, uyarmak, ikaz etmek..
Bunun için bile, iyi bir gözlem yapmak gerekir..
Deneyimler, tecrübeler, yaşanmışlıkları ve daha önemlisi hayatın içindekileri alıp sunmak önemli..
Siyasetin balans ayarını bilmek, ekonominin terazisini tutmak, eğitimin raydan çıkıp çıkmadığına bakmak, olup biteni anlamak ve bunların toplum hayatımızda yapacağı travmaları işaret etmek gerekir.
‘Hayat’ dediğiniz ne ki?
Göz açıp kapayıncaya kadar uçup gidiyor..!
Şurada bir nefeslik zamanımız varken, kalp kırmak, birilerini üzmemek için kılı kırk yararak, yazılarımızı sizlere sunmanın güçlüğünden, söz etmek istiyordum..
Fakat ülkenin geldiği durum hepimizin malumu..!
Ülke, gittikçe sıkıntıya doğru gidiyor,
Hani derler ya, görünen köy kılavuz istemez’ diye..!
Aynen öyle..!
Bu durumu görmek için, illa da çok bilgili çok diplomalı olmaya gerek yok..!
Şöyle sosyal medyaya bakmak, televizyon ve radyodan haberlere kulak kabartmak yeterli.
Cennet vatanımız; Aile faciaları, Gençlik çılgınlıkları Kaos ve huzur bozma algıları ile tehdit altında..!
Diyarbakır, İstanbul, Adana, İzmir.. vb. diğer illerden gelen haberler iç acıcı değil..
Şu ANKARA’da sokakta aile katliamı..!
İSTANBUL Surlarında akla hayale gelmeyen gencimizin akıl almaz olayı..
Hemen hergün; ülkemize sığınan yabancıların bitmek bilmeyen olayları..
ve bu bağlamda başlayan siyasi çekişme ve kavgalar kadar, süren ‘Paralel yapı, IŞİD, PKK’ operasyonları ülkenin içinde bulunduğu durumu özetliyor.
Hele’de bu kendisi Kadın olan Milletvekilinin kadını alçaltan kontrolsüz sorumsuz ifadeler, Dokunulmazlık fezlekeleri ve ardından ülkenin keskin olarak ayrışmaya doğru giden siyasilerin sınır tanımaz konuşmalarını nasıl izah edeceğiz?..
Bu ülkenin kanunları ne güne duruyor?
Teröre arka çıkanı, yataklık yapanı, Tecavüzcüleri, Aile içindeki çarpık ilişkileri organize edenleri, ve bu arada masumları katledenleri, Uyuşturucu alışkanlıklarının ve sokaklara yansıyan rezil görüntülerini yaşatan bunların arkasındaki işbirlikçileri tespit eder, adalete sevk edersin!
Bu ülkenin istihbaratı, polisi, güvenlik güçleri, yasaları, savcıları ve hakimleri var!
Çuvaldızı başkalarına batıranlar, birazda iğneyi de kendilerine batırmalıdırlar..
Dost acı söyler, ama gerçekleri söyler.. Tekrarlıyorum, bu ülkenin birinci önceliği ülkede can, mal, hayat, düşünce, seyahat etme özgürlüklerini tesis etmektir..
Milletin bu iktidara emanet ettiği bu yüce teveccühü kaybetmeden, gerekenin yapılması elzemdir..!
Milletin birlik ve beraberliğini bozma oyunları önemli bir dönemeci doğru gidiyor!.. Daha da ayrışıyoruz!..
Daha da yeni grup ve kümeler oluşuyor!...
Lütfen itidal! Bu ülkenin savcıları, hakimleri, polisi askeri, memuru, öğretmeni, imamı, gazetecisi, yazarı, aydını, bütün bireyleri Vatan için tevdi edilecek yeni görevleri almanın bilincinde ve tetikde bekliyor..!
Bu ülke, bu millet, bu vatan, bu bayrak bizim.. Lütfen birbirimize, fikirlerimize, zikirlerimize, saygı, ve tahammül gösterelim.. bize huzur ve mutluluk lazım huzuru bozmak isteyen kişi ve yapılara Müsade etmeyelim..
Zaten, yeterince düşmanımız var…!