Biz Kimin Askeriyiz
Mehmet Kanmaz
Geniş dairede cereyan eden siyasi ve sosyal hadiseler hakkında kim isabetli değerlendirme yapabilir..? Düz mantıktan bakınca işin iç yüzüne vakıf olan denilebilir.
Her meselenin ortaya çıkışında çok fazla sebep olabilir. Hadiselerin ekrana getiriliş biçimden, kameranın açısından, arka fonda kullanılan müzikten tutun da o kadar çok çarpıtma ve yönlendirme teknikleri kullanılıyor ki, keçisi çalınan hocayı keçi hırsızı gösterebiliyorlar.
Sırça köşklerden, rahat köşesinden ahkam kesenlerin beylik laflarının hiçbir anlamı yok. Dünyada olup biteni cep telefonu ve televizyondan takip eden ama ferasetle ve tam bir isabetle karar veren Anadolu insanımız entel dantel geçinenlerden daha farklı olarak hafızasını sağlıklı kullanıyor. Naylon aydınları da çıldırtanda bu zaten.
Değerli dostlar; Şimdi Yazımın başlığını analiz ederek devam etmek istiyorum; TSK.leri son 8 yıldır büyük değişim yaşadı; Güzel işler yapılıyor, insana ve teknolojiye büyük yatırım yapıldı ve devam ediyor, peki varlığımıza karşı kastedilen küresel tehlike geçti mi.? Geçmedi rehavete kapılmayalım.
Lütfen “Sizde çok abartıyorsunuz “ demeyin..!
Mesela; Geçen yıl Tuzla piyade okulunda yaşanılan teğmenler olayının üzerine yeteri kadar gidilmedi..!10-15 subay ihracı ile geçiştirildi ve olayın perde arkası ihmal edildi..!
İşte yeni bir vaka; Daha geçen hafta Mezun olan teğmenler Kılıç çekerek” M.Kemal’in askerleriyiz”
narası atarak bir yerlere mesaj verdiler.. bu mesaj; saf, temiz, samimi kalpli bir genç teğmenler haykırışı değil, Konu derinliğine araştırılmalı, Yılan büyümeden, bedel ne olursa olsun başı ezilmelidir..!
Lütfen DİKKAT buyurun; Şu provakasyona bir bakar mısınız; Cumhurbaşkanımızın katıldığı program formatının dışında; ayrı bir kutsama, paralel bir takdis ve alternatif tazime tanıklık ettik Teğmenlerin yemin töreninde.
Şu hadsizliğe bir bakar mısınız; Bayan Teğmen açıkça söylüyor” yaptığımdan pişman değilim” aslında itiraf ediyor, bizimkiler ise neredeyse madalya takacak, bravo kahraman teğmen diye arkadaşlar mesele basit değil hadise
Bu kadar kamuoyunu meşgul ediyorsa ve farklı agresif görüşler çıkıyorsa ortada sıradan olmayan bir şey var, iktidar neden anlamak istemiyor..!
Değerli dostlar; Ne vakit;
Yurtta Sulh Cihanda Sulh,
Ne Mutlu Türküm Diyene,
Mustafa Kemal'in Askerleriyiz sloganlarını duysam ...Aklıma;
27 Mayıs 1960,12 Mart 1971,12 Eylül 1980
28 Şubat 1997,15 Temmuz 2016 darbe ve muhtıraları gelir.
Dostlar; Bu millet, bu devlet, bu Ordu kimin askeri olduğunu, Kimin emrinde olduğunu biliyor; zamanı gelince kime kılıç çekilir onu geçmiş de gösterdi vakti gelince yine gösterecektir ve Bu Ordu inşallah “Kılıcı ayağına vurmayacaktır” yeter ki tedbirleri zamanında alalım.. Çünkü geriye dönüş lüksümüz yoktur..!
Elhasıl; Ülke Meselelerini karmaşık hale getirip zihin bulandırarak çarpıtma ve saptırmalar nafile.2024 Sonbaharına girerken, Kışımız bereketli geçip ilkbahar gül Gülistan olsun istiyorsak devlet içindeki(TSK dahil) dikenleri, ayrık otlarını temizlemekten imtina etmeyelim; Ankara’daki yetkililere ve yereldeki idarecilere sesleniyorum;
İSTANBUL, İZMİR’, ADANA, DİYARBAKIR, TRABZON,EDİRNE, VAN, ŞIRNAK, KONYA ..vs..
Ne der.. Aman ne olur verdiği mesajları dikkate alınız ve Milleti bir dinleyiniz olmaz m..?