Mehmet Kanmaz

28 Şubat'ın Analizi.

Mehmet Kanmaz

Maalesef son 19 yılın tüm kurgusu bu süreç üzerine.. Elbette bu sürecin geçmişi de var.

Fatih Kanunnameleri ile başlayan esaslardan, geleneklerden, töreden ve devlet geleneğinden çözülme, 2. Mahmut’un yeniçeri katliamı gibi kökten ve fes gibi şekilsel yeniliklerle devam etmiş, Sultan Abdulaziz’in katli, Abdulhamid Han’ın halli ve İttihatçı İktidarla çöküşle devam etmiştir.
Tabii şer cephe bir yana müspet görünen cephenin ham yobaz kaba softalarının dindarlık kisveli düşmanlıklarından da söz etmeliyiz. Sultan Abdulhamid Han’a Ermeni ve Yahudi’lerle beraber “Kızıl Sultan” diyen ferasetsiz İslam Âlimlerinden de. Devlet-i Aliye’yi İttihatçı Masonlarla kol kola yık, sonra git Koca Sultan’ın mezarında mersiyeler yaz, övgüler düz, kendi geçmişini “Eski” diyerek dışla. Eyvallah.. Sonucunda eski halini reddeden bu İslam Âlimlerinin yeni duruş ve sözde siyaseti reddeden siyasetlerini de sorgulamadık Milletçe. “Tövbe ettiler, pişman oldular.” diye. Ancak, gelinen süreçte kesinlikle her şahıs ve kurumsal kimlik kesinlikle sorgulanmalı..

28 Şubat Süreci’nde masonik gizli paralel yapılar, aleni, yasadışı bir tetikçi şebeke kurdular. BÇG… Batı Çalışma Gurubu.. Son 300 yıla baktığınızda 28 Şubat dâhil, düşman ve işbirlikçi duruşların tamamına yakınında Aleni İslam ve Türk Düşmanlığı vardı. Kalan az bir gurup ise dindar görünümlü ancak İslam’ı esaslarından uzaklaştıran ve Türk Milleti’ne üstü kapalı düşmanlık yapan sinsi guruplardı. Şunu biliniz! Tüm bu gayri milli unsurların başında Dış Güçler var. İngiltere var, Almanya var, ABD, İsrail, Fransa, Rusya var…

28 Şubat’taki ihanetleri bilen ve mağduru olan insanlar kin ile dolmuştuk.
Akabinde Milletimiz de kinlenmiş olacak ki, oylarımızı çoklukla hep AKPARTİ’ye verdik. Zulüm bitsin istiyorduk.
AKPARTİ Hükümeti kurar kurmaz, 28 Şubatçılar, bayrak Mitinglerine başladılar.. İnternet siteleri vs. aracılığı ile algı bozukluğuna sebep oluyor, psikolojik harp yöntemlerinin birçoğunu uyguluyor ve İhanet gözünü karartmış Milletimize saldırıyordu.

Akabinde Ergenekon Süreci başladı.
Süreç doğru başladı. Ama doğru devam etmedi.
Birileri, hükümeti de milleti de istismar ediyordu. Göremiyorduk. Sebebi ise, hala birilerinin Atatürkçülük, çağdaşlık vs. diye Ezan ve Millet Düşmanlığı’na devam etmesiydi. Hep birlikte “Bu Millet düşmanlarına fırsat verilmemeli…” diyorduk.
Bu arada Gezi Olayları başladı. İhanet ete kemiğe bürünmüş saldırdı fütursuzca. Düşünün, İngiliz’inden Alman’ına, ABD’lisinden İsraillisine, İranlısına, Rus’una, Fransız’ına.. Herkes oradaydı. En İlginci, Apo resimli PKK bayrakları ile M. Kemal resimli Türk bayrakları yan yanaydı. Evet, birilerine düşmanlıklarında fırsat verilmemeliydi.. Onlar da İttihatçıların, masonik işbirlikçi kesimlerin ülkemizdeki seküler, Millet Düşmanı uzanımları değil miydi?
Tüm ilgimiz bu husumet cephesine karşı durabilmedeydi. “Allah!” dediğine inandığımız herkes sanki tek cepheydi. Gezi de sadece AKPARTİ, MHP, SP ve BBP’nin bayrakları ve seçmenleri yoktu. Adeta 12 Eylül öncesi cephelere dönmüştü ülke…

Hele de bu net ayrışmada “BİZDEN!” görünenlerle ilgili endişeye mahal mi vardı? Oysa Gezi’de bile “Bizden” görünen birileri altımızı oyuyormuş..

Eyyyy 28 Şubat’ın hainleri, Ey şimdi bu iffetsiz iftiralarla milletimizi mahvetmeye çalışan alçaklar güruhu… ve bu fitneye duyarsız kalan suskunlar….

Unutmayınız ki, Milletimiz büyük bir millettir. O kahraman şehid teğmen, gönüllü olarak kahramanca PKK’lı hain itlerle savaşırken siz, medyanızda, PYD haberleri yazıyor, PKK seviciliği yapıyorsunuz…….

Evet,içimizdeki ihanet şebekeleri milletimizin masum hisleri başta olmak üzere, herkesi bir şekilde kullandı, maalesef birilerini de menfaatleri buluştuğu için kullanmaya devam ediyor. Ancak iftiranın da
bir boyutu ve sınırı olmalı.

Şimdi herkes haykırmalı.. “Bu şehitler bizim şehitlerimiz.. solcu, sağcı, ülkücü,cemaatci,tarikatci,” Şehitler bizim. Onlar değil mi ki ülkem, milletim, dinim ve birliğimiz için canlarını ve kanlarını mübarek toprağımıza verdi. Kanımızdaki al rengi kanlarıyla yeniden canlandırdılar, şahadetleri ile ülkemize yeniden ruh verdiler. Şehidler hepimizin…

Bu millet sizin bildiğiniz milletlerden değil.. Kanında ve mazisinde, Gül Muhammed (SAV) var, Hoca Ahmed Yesevi var. Hamza var, Allah’ın Arslanı Ali var, Alparslan, Kılıçarslan, Selahaddin var. Fatih, Ulubatlı var.. Abdulhamid Han var. Koca Seyid var.. Biz Anadolu’da Onlara Türk dedik.. Bunu söylerken bir etnik kimliği değil, sosyal bir statüyü, duruşu, zalim ve barbar küffar karşısında haysiyet, fedakârlık ve şerefle duran Mü’min insanları kast ettik.

İftiralar acımasızdır, toplumda yeni yaralar açabilecek boyuttadır. Durdurulmalıdır. İftira edenler cezalandırılmalıdır.
“28 şubat mazlumlarına,iftira atanlara,hayasızca zulmeden zalimlere hesap soramayanlara yarın Allah hesap sorsun..” diyor ve rabbim bu millete bir daha 28 şubatlar yaşatmasın temennisi ile ….amin. 

Yazarın Diğer Yazıları