Mehmet Kanmaz

2020'de Adaleti Aradım bulamadım!...

Mehmet Kanmaz

İki bin yirmi’de HAK” ve “ADALET”, gerek ulusal gerekse uluslararası platformlarda, en fazla zikredi len değerler kümesi olmakla birlikte; aynı zamanda çıkar çatışmalarının, ırkçılığın, silahlanma yarışının, soğukkanlı, bilimsel olarak hazırlanmış zulümlerin içine batmış bir dünyada yaşandığını gördük.

Batı düşüncesinin ulaştığı doruk noktayı temsil eden Batı mimsiz medeniyeti, kendi geliştirdiği mantık yapısıyla bakıldığında bile artık savunulamayacak durumdadır.

Batı mimsiz medeniyetinin merkez ülkesi olan ABD ve Avrupalı müttefikleri dünyayı bir adalet, barış ve güvenlik ortamı haline getirmek maksat ve niyetin den ve hatta liyakatinden çok uzak bulunmaktadır.

Bilakis, dünya ekonomik kaynakları ve toplumları üzerinde kurdukları hegemonik  statükoyu yenileme ye çalışmaktadır. Yaşanan insani dramlar, görülme miş seviye kazanmış insan hakları ihlalleri, küresel adalet, barış ve güvenlik krizleri, darbeler bunların eseridir.      

Batı Medeniyeti denilen kaba kuvvet mekanizması nın nasıl da vicdan’dan yoksun bir bünye taşıdığı, propagandasını etmeye çalıştığı sözde insani değerlere olan liyakatsizliğinin nerelere vardığı bütün çıplaklığı ile açığa çıkmış bulunmaktadır.

2020’de yaşanılan Zulüm,katliam,ve Her yer ve alanda yaşattığı insanlık dışı uygulamalar,artık Batı’nın insan hakları, hukukun üstünlüğü demokra si ve barış eksenli bir medeniyetin temsilcisi olduğu masallarına artık kimse inanmıyor.

Yaşanan olağanüstü krizlerin, ağır insan hakları ihlal lerinin müsebbibi, düzenleyici ilkesi güç ve çıkar olan mevcut uluslararası sistemdir. 2020 ve öncesin de gördüklerinden sonra Günümüz insanlığı, bu sistemin yol açtığı ağır sorunları yaşamaktadır.

Bizatihi Batı toplumları içinden başlayarak, bütün dünyaya yayılmış bulunan insan hakları ihlalleri, çifte standart uygulamalar, silahlanma yarışı, yapay iç çatışmalar, savaş hukuku ihlalleri, katliamlar, işgal ler darbeler, görülmemiş zulüm ve haksızlıklar eşliğinde yaşanan süreç, bir medeniyet krizidir.

Yaşanılan Dramlar sonucunda 2020’ye geldiğimiz şu vahim tablodan sonra 2021’dende pek ümitli olmadığımız aşikardır zira;İnsanlığın ezici çoğunluğu mazlumdur ve bu mazlum çoğunluk küresel emperyalizmin oluşturduğu statükoya isyan etmek te adaleti, hukuku, barışı ve güvenliği garanti eden bir dünya düzeni kurulmasını talep etmektedir.

Bu talep, insanlığın ortak sesi olarak gittikçe yükselmektedir.

Yaşanan bu insani dramların müsebbibi olan batının mimsiz medeniyeti ile insanlığın küresel bir adalet, güvenlik ve barışı garanti eden bir medeniyet arayışı arasın da ortaya çıkan gerilime tanıklık ediyoruz. Bu gerilim Batı’nın tekelindeki küresel statükoyu derinden sarsmaktadır.

Küresel statükoyu temsil eden ABD, AB ülkeleri, Rusya Federasyonu yanında küresel jeopolitik ortamda yerini alan Çin ve Hindistan gibi aktörlerin de “çıkar ve güç odaklı” olduğu ve kendi aralarında rekabet ettikleri düşünülürse, bütün bu eski ve yeni aktörlerin ittifakı’da, çatış ması’da, birbirini dengeleme değişimi, güç ve çıkar ilişkilerinin belirlemesine yol açmaktadır.

Güç ve çıkar ilişkilerinin belirleyeceği bu uluslararası sistem ve bu sistemin Türk ve İslam dünyasındaki uzantısı, İslam coğrafyasını yeniden çatışma alanı haline  getiren küresel statükoya ve bu statükonun temsilcilerine itiraz ediyoruz.

Mazlum milletlere ve insanlığa, İslam medeniyetinin  üreteceği jeopolitik sistemin, geçmişte olduğu gibi bütün insanlığın adaleti, barışı ve güvenliği temel alan bir küresel düzen talebine karşılık verebilecek kapasitede olduğunu duyarlı bir vatandaş hatırlatıyorum.

Başta iki yüz yıllık bir emperyalist müdahale alanı olan İslam dünyası olmak üzere, adil bir siyasi, ekonomik ve kültürel ilişki talep eden her dinden ve kültürden mazlum milletleri,ve bu milletleri adaletle yönetmeyi vaad eden Siyaset erklerini,insanlığın ortak sesi stk.ları,artık 2021’e girerken  insanlığın merkez medeniyeti olacak bizim değerlerlerimizle mücehhez tarihi potansiyelimizi hayata geçirmeye davet ediyoruz.

Değerli Dostlar;2021’de Adaletin,ve insan haklarının merkeze alındığı bir sene temenni ederken bu konuda bir düşünceniz, sözünüz varmı...?..

Selam ve muhabbetlerimle....

Yazarın Diğer Yazıları